0.02 | kavanozdaki cenin, ağır bir kitap çantası ve profesör wang

22 6 77
                                    

selam

selam

selam

selamselamselam

oyle

grsz

📚

Chan, mezun olduğu üniversiteye baktı. Fizik laboratuvarları canlandı gözünde, heyecanlandı.

İçeri girmek için özel izin gerekiyordu, ama Chan zaten toplantı için verilen 13.00 saatine on dakika kalmıştı ve geç kalamazdı, bunun için beynini çalıştırmak zorunda kalıp güvenliğe yürüdü.

Güvenlik altı yıldır değişmemişti, onu tanır mıydı acaba?

"Merhaba Bay Kim. Beni hatırlıyor musunuz? Chan Christopher Bang, fizik okuyordum."

Bay Kim, (yakışıklı?) güvenlik, gözlerini kıstı.

"Chan, değil mi? Hatırlıyorum. Hatta kardeşin de burada okuyor. Onun adı neydi... Jisung."

Chan sevindi.

"Aynen öyle. Ben de... ben de onun velisi sıfatıyla giriş yapacağım bugün."

Kendi zekasına hayran kalacaktı neredeyse.

"Peki. Kimliğini alabilirsem."

Chan çıkarıp kimliğini uzattı. Mutluydu, hem eski üniversitesine dönmüş hem de artık gerçek bir fizikçi gibi bir bilim örgütüne, derneğine katılmıştı.

📚

"Haerin, bak lütfen düzgün taşı."

Chaeryeong, asit taşıyan, biyoloji alanında çalışan genç bilim insanını uyardı. On saniyedir üçüncü kez.

"Uyarılması gereken ben miyim sence, Chaer Unnie?"

Dedi ve gülümsedi Haerin, bir yandan da başıyla arka taraftaki diğer çocuğu gösterdi, Beherin içindeki sülfürik asidi aptal gibi sallaya sallaya taşıyan Seungmin'i.

Chaeryeong o an çıldırma noktasına geldi.

"SEUNGMIN KIM. SENI KAÇ DEFA UYARDIM ŞU ASİDİ MAL GİBİ TAŞIMA DİYE, HA? ONU YERE BIRAK. BEN TAŞIRIM. Tanrım, ben neden bir kere de olsa bu sorumsuz ahmağa güvendim ki?"

Seungmin rahatlamış bir şekilde bıraktı elindeki beheri. Sorumluluk almaktan oldum olası nefret ederdi zaten.

Bıraktığı an ile baş parmağının üstünün, sanki elini yanan ateşe değdirmiş gibi acıdığını fark ettiği an bir oldu.

Haerin gözlerini kısarak fizik öğrencisinin parmağına baktı.

"Yanmış mı oppa?" (oppa ne amk)

"Mal gibi taşırsan böyle olur, Seungmin. Ben baz almaya gidiyorum. Haerin, gidin bir suya tutun şunun elini."

Dedi Chaeryeong ve laboratuvara doğru koştu.

"Nasıl becerdim anasını satayım..?" diye söylendi Seungmin.

"Bence de sorumsuzsun ya." dedi Haerin, aceleyle. "Şu elini yıka. Profesör Mina benden gönderilen fetüsü inceleyip not almamı istemişti ama toplantı var."

Seungmin göz devirdi. Neden bu kadar heveslilerdi ki?

"Fizikle alakan bile yok ki, Hae. Sen neden İkiden Fazla Cisim'desin ki?"

Haerin inanmaz gibi baktı ona.

"Ağabeyim de fizikçi çünkü. Ayrıca bilim alanında çalışan herkesin katılmasını istediler. Mesela Profesör Mina da fizikçi değil."

the n-body problemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin