İyi okumalarr🦋Hemen bir şeyler atıştırıp hızlıca evden çıktım. İlk önce tamirhaneye gidip arabamı aldım. Yepyeni gözüküyordu.
Canım arabam.
Sonra arabama binip gaza bastım ve büroya doğru yola çıktım.
Bakışlarımı önümdeki evraklardan alıp duvardaki saate çevirdim. Çıkış saati yaklaşıyordu ve işlerimin çoğunluğu da bitmişti. Evde devam etmenin daha iyi olacağını düşündüm.
Odamdan çıkıp Eylül'ün yanına gittim. Bütün odağı önündeki bilgisayardaydı. Çalışkan bir kız. En çok bu özelliğini seviyorum zaten onun.
Beni fark etmediğini anlayınca küçük bir öksürdüm, onun da bakışları sonunda beni buldu.
"İşlerin bittiyse çıkabilirsin Eylül. Ben de şimdi çıkacağım zaten."
"Tamamdır Gözde Hanım. Kısa bir işim kaldı onu da bitirip çıkarım." dedi ve dikkatini yine bilgisayara verdi.
Odama geçip yavaştan toparlanmaya başladım. Bir kaç dakika sonra kapım çalındı ve içeri Eylül girdi.
"Ben çıkıyorum Gözde Hanım. İyi günler."
İşlerini hızlı bitirmişti anlaşılan. Ya da ben fazla yavaş toplanıyordum. Ben de "İyi günler" dedikten sonra odadan çıktı.
Çıkmadan önce son bir göz gezdirdim odama. Toplu gözüktüğünden emin olduktan sonra odadan çıktım. O sırada telefonum çaldı. Fazla bekletmeden açtım.
"Efendim"
"Alo, abla."
"Efendim Ege bir şey mi oldu?"
Ege benim tek kardeşimdi. Arada atışsak da ailemde sevdiğim yegâne insandı kendisi.
"Abla yarın geliyorsun değil mi yemeğe? Beni orada yalnız bırakmayacaksın değil mi?"
Annemle babam aynı bana davrandıkları gibi Ege'ye de çok katı davranırlardı. Ege 12. sınıfa gidiyordu ve dersleri de gayet iyiydi. Benim aksime okulda oldukça sosyaldi, insanlarla konuşmayı severdi.
Ama annem için tabii ki de bu yeterli değildi. Hep en iyisini isterdi annem. Hep en mükemmeli olmak zorundaydık ona göre.
"Geliyorum Ege. Biraz zor bir akşam olacak biliyorsun. Sen geç kalma yeter."
"Tamam abla, sen de geç kalma sakın. Hatta birlikte girelim restoranta. O ortama tek girmek hiç istemiyorum. Olur mu?"
Genelde bu kadar yapışmaz bana. Fakat konu aile yemeği olunca işler değişir ve yanımdan hiç ayrılmaz. Gözlerimin içine bakar yalnız bırakma diye.
Evden ayrıldığım zaman da öyle olmuştu. Gerçekten yalvarmıştı gitme diye. Yanıma almak istemiştim onu. Birlikte yaşayalım istemiştim. Ama olaylar her zaman istediğimiz gibi gitmiyordu işte.
Ne kadar ayrı evlerde yaşasak da her fırsatta bende kalması için ikna ederim annemi. Çok da umrunda olmaz aslında Ege'nin nerede kaldığı. Ama kimseye ablasıyla kalıyor annesi ve babasıyla yaşamak istememiş demek ki dedirtemezdi. Dedim ya mükemmel olmalıydık. Mükkemmel evlat, mükemmel avukat, mükemmel öğrenci. Alıştık ama artık bu duruma. Ne kadar alışmak istemesek de.
"Olur öyle yapalım. Ben beklerim seni hep beklediğim yerde. Tamam mı?"
"Tamam, tamam."
"Benim şimdi çıkmam lazım Ege. Yarın görüşürüz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOR ALEV
Novela JuvenilHata yapmak insanı olgunlaştırır hata yapmaktan korkmayın derler. Ama yapınca da eleştirirler. Ben de fazlaca eleştiri yapan bir anne ve baba tarafından büyütüldüm. Mükemmel olmamı istediler. Ben de öyle olmaya çalıştım. Annemin istediğini yaptım he...