"Aşk Ölümü"

505 26 93
                                    

"Göğe bak güzelim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Göğe bak güzelim. Güneş'in sözü var bize."


Süsen'den📌

"Ömer dur!" O depo Kerem'in beni ilk tehdit ettiği yer ve ben eminim ki bu bir tuzaktan başka birşey olamazdı.

Arkasına dönmüş adeta bir psikopatmış gibi bakıyordu. Bir an olsun Kerem'in bakışlarını gördüm. "Yaptın mı bunu?" Dedim yanına ilerlerken ağlamaklı ses tonumla. "Kendine o zararı verdin mi?!" Bu sefer daha sert çıkmıştı sesim.

"Bana..." Dedi ve durdu. "Senin verdiğin kadar, kimse zarar veremez artık." Donuk ifadelerle söylediği bu sözlerle . O zararı kendime de verdiğimin farkında değildi. Gözüm elindeki küçük pakete kaydı. Şükürler olsun ki daha kullanmamıştı.

"Yapma..." Derken sesim titremiş ve aynı zamanda yaş süzülmüştü gözümden. Onu silip elimi, elindeki pakete doğru uzattım. "Hadi ver onu bana."

"Neden tutamıyacağın sözler verdin?" Sorusu ile tutmakta olduğum gözyaşlarım kendiliğinden akmaya başladı. Oda karşımda hiç iyi görünmüyordu. "Hani beni, sen sevecektin?" Ellerinin tersi sildi gözyaşlarını. "Biliyor musun? Bir yerde okumuştum. Sözlerin, söylendikten sonra patlamaya hazır bir hava balonu gibi buhar olup uçtuğundan bahsediyordu... Ben buna hiç inanmamıştım..." İşaret parmağını kaldırarak devam etti. "Beni buna sen inandırdın."

Çok mu kolay sanıyorsun seni böyle görmek? Seni uzaktan izlemek? Senden böyle vazgeçmek çok mu kolay sanıyorsun?

Kafamı geriye attım bir süre. Gözyaşlarımın akmasına izin verdim. Bakışlarımı ona çevirdiğimde sustum sadece. Ne denirdi ki?

"Süsen susma!" Diye bağırdı. Ama Cevap veremedim sustum. Her zaman olduğu gibi...

'Susma birşey söyle!"

Ağlamam hıçkırıklarıma karışırken. "Ne haldeyim... Görmüyor musun?" Diye sordum incelen sesimle.

"Hiç sevmedin dimi beni?" İçimdeki acı kat kat artarken "Yeter artık!" Diye yükselttim sesimi. "N'olur yeter artık."

"Canın yanıyor dimi?" Parmağını göğsüme bastırdı. "Kalbin göğüs kafesine sığmıyor... Yaşam anlamını yitiriyor. Teselliler yetersiz, kelimeler kifayetsiz kalıyor." Herşey söylediği gibiydi ne eksik, nede fazla. O an küçümseyerek süzdü beni. "Gerçi sen ne anlarsın ki? Bunu sadece gerçekten sevenler anlayabildi..."

İçimdeki yangın sadece beni yakabilecek türdendi. Böyle parmak uçlarıma kadar kasıp kavuran, ama kimsenin beni görmediği bir yangın. Kimim vardı ki şu hayatta sıırtımı dayayabileceğim? Bir yapbozun parçaları gibi dağılmıştı etrafımdaki insanlar. Annem ve babam kim onu bile bilmiyordum... En ihtiyacım olan dönemde girdin hayatıma. Acılarımı unutturdun. Hoş ben senin en büyük acılarından biri oldum... Hayatımı renklendirdin, ben seninkini soldursamda. Sevgilim, bazı gidişler vardır. Sevgisizlikten değil, çaresizliktendir... Ben sana iyi gelmiyorum. Seni haketmiyorum. Özür dilerim. Bu yangın söndüremiyeceğimiz kadar büyük, bu yük taşıyamayacağımız kadar ağır... Üzgünüm. Gönül isterdi ki seninle mutlu olmak... Üzgünüm.

Çeşmi SiyahımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin