J'ai terriblement peur de te perdre

168 14 8
                                    



Şoför arabayı sakin, bir o kadarda şeker bir kafenin önünde durdurmuştu. Arabadan inip kafeye girdim. Görevliye rezervasyonu sorup odaya doğru ilerledim.

Odaya girdiğimde Minho masada oturmuş telefonuna bakıyordu. Bilmiyorum ama gerçekten sanırım Minho'ya aşık olmuştum. Benim geldiğimi gördüğünde telefonunu masaya bırakıp bana hafifçe gülümsedi.

(Kafeyi oda oda düşünün koredeki kareoke kafelere benziyo gibi ama odalarda masalar ve elektronik sipariş alıcıları varr)

Minho: Selam sincabım.

Jisung: Selam ponçik bey.

Minho: Ne istersin sipariş verelim?

Jisung: Caramel latte ve bir dilim çikolatalı pasta sipariş edebilir misin?

Minho: Tamamdır bende Ice americano alacağım.

Siparişlerimiz bir süre sonra kapımızın çalınmasıyla gelmişti. Lattemden bir yudum alıp Minho'ya döndüm.

Jisung: Sanırım buraya bana bir şey söylemek için çağırdın.

Minho: Evet, şey... Yok olmayacak ben direk bodoslama konuya gireceğim. Jisung bilmiyorum ama seni ilk kedi severken gördüğümden beri seni düşünüyorum. Seni kaybetmekten ölesiye korkuyorum. Seni Woojin denen piçle gördüğümde o lanet siktiğim kaybetme duygusunu zirvede yaşadım. Seni çok seviyorum. Benim her şeyim, sevgilim olmanı istiyorum. Eğer kabul etmezsen nolursun arkadaş kalalım.

Ne diyeceğimi bilmiyordum. Minho bana sırılsıklam aşıktı! Ona artık kesinlikle aşık olduğumu anlamıştım.

Jisung: Evettt! Senin her şeyin, sevgilin olmaya, bu yola çıkmaya varımm!

Cebinden bir kutu çıkarıp önümde kutuyu açtı kutunun içerisinde bir yüzük vardı. Yüzüğün üzerinde bir kelebek vardı. Yüzüğün iç kısmına isimlerimizin baş harfi kazınmıştı. Yüzüğü elimi nazikçe tutarak parmağıma taktı. Sandalyesinden kalkarak yanıma geldi. Belimden tutup ayağa kaldırdı ne yapmaya çalıştığını merakla izliyordum. Beni hafifçe yandaki duvara yaslayıp önüme geçti.

 Beni hafifçe yandaki duvara yaslayıp önüme geçti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yüzüğün resmi bu bebişlerim

Minho: Seni tüm benliğinle istiyorum.

Jisung: Ne! Burda mı! Biri görür burda olmaz!

Minho: Ah Jis! Çok fesatsın. Tabiki burada değil şapşal sincap. (Gerçektede minhonun jisunga böyle seksi sesiyle ah jis dediğini düşünsenize agagag tam çıldırmalık)

Jisung: Hee pardon yanlış anladım.

Minho: Hadi eve gidelim bir şeyler yaparız, biraz eğlenirizz...🤫😉

Jisung: Peki, gidelimde eğlenelim birazz!...

Kafeden çıkıp arabaya doğru ilerlemeye başladık. Arabaya bindiğimizde şoför arabayı sürmeye başladı.

Minho: Şirkete ilk geldiğin zamanı hatırlıyor musun? Odan güllerle doluydu, hatırladın mı?

Jisung: Unutur muyum hiç, temizleyene kadar canım çıkmıştı!

Minho: İşte o temizlemekten bıktığın gülleri ben koydurdum.

Jisung: Nee! Sen ciddi misin? Yaa yerim seni ponçik beyy...

Minho: Neyse eve gidelimde seninle olan önemli işlerimizi halledelim.

Jisung: Tamamdır o işleri iple çekiyor olacağım...🤭

Bir sonraki bölüm smut olacakkk. Bu arada önceki bölüme attığınız oylar için teşekkür ederim...😚💋💖

Bu bölümün oyu sayısı: 6 oyy💫

KIRMIZI GÜLLER | MİNSUNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin