Gözlerim şaşkınlıkla boraya bakarken daha fazla dayanamadım ve masadan hızlı bir şekilde uzaklaştım bora arkamdan bağırsada duymamaya çalıştım masalardan ilerlerken herkesin gözünün bizde olduğunun farkındaydım arkamı döndüm Özge orda oturuyordu ve o da bizi izliyordu boraysa arkamdan gelmeye devam ediyordu topuklu ayakkabılarımı hiçe sayarak koşmaya başladım düşsem bile umrumda değildi dışarı çıktığımda yağmur yağıyordu yine de aldırış etmedim biraz uzaklaştıktan sonra daha fazla dayanamadım ve durdum arkama baktığımda bora ter içinde kalmış bana doğru koşuyordu yerimden kalkmaya çalışsamda ayaklarım buna müsaade etmedi ayağa kalktım zorla ve yavaşça sendeleyerek yürümeye başladım derken arkamdan biri kolumu sertçe tuttu ve kendine çekti Bora...
Sanki beni kaybedecek gibi bir korku içine sinmişti uzunca sarıldı ben anlam verememişken kollarından kurtulmak için kendimi geriye doğru attım bora yüzünü yukarı doğru çevirdi
"Şükürler olsun" anlamamıştım
"Neye şükürler olsun"
"Seni kaybedeceğimi sanmıştım"ne yani benim için korkmuş muydu
"Sen beni az önce masada kaybettin zaten" diyip arkamı döndüğümde bora tekrardan kolumdan tutup kendine doğru çekti onun kollarının arasındaydım ve o güçlü kaslarından dolayı hareket etmek bile mümkün değildi bende daha fazla dayanamadım ve yüzüne bakmaya çalıştım
"Ne istiyorsun" diye sordum bora yüzünü yüzüme daha çok yaklaştırarak
"Seni"diye cevap verdi bana konuşma fırsatı vermeden dudaklarıma yapıştı yağmurun altında delice öpüşüyorduk her ne kadar izin vermek istemesem de vücudum buna engel oluyordu sanki uzun süre birbirimizi görmemişiz gibi uzunca öpüştük dudaklarını ayıran ilk o oldu ve yüzümü ellerinin içine adlı yanağımı öptükten sonra üstünde olan ceketi çıkardı ve bana verdi
"Tut şunu giy daha fazla ıslanma her ne kadar naif davransamda benden izinsiz kaçmanın cezası olacak merak etme" daha az önce öpüşüyorduk bunun duyguları nasıl böyle erken değişebiliyor
"Senden izin mi alsaydım bora ben kaçıyorum diye" dediğimde kıkırdadı ama ben bunu görmeyeyim diye arkasını döndü sonra tekrardan bana döndü
"Tamam evde konuşacağız şimdi gidelim"dedi beni kollarının arasına aldı ve arabaya doğru yürüdük
"Birşey soracağım"dediğimde yüzünü bana doğru çevirdi nefesini hissedebiliyorum başınla onayladı
"O kız gerçekten sevgilin mi"
"Duygu başlama"dediğinde sinirlenmiştim
"Ya sen iyi misin ne Duygu başlama daha geçen gün bana senden hoşlanıyorum dedin kaç kez ilişkiye girdik ve şu an bir sevgilin var öyle mi"dediğimde sesim yüksek çıkmıştı ve baya sinirlenmiştim bora aniden saçımdan tuttu ve arabaya doğru daha hızlı yürümeye başladık ne oluyordu sadece bağırdığım için miydi?
Arabaya bindiğimizde beni arka koltuğa doğru fırlattı yavaş ol lan insan var burda..Kendisi de ön koltuğa geçti ve şoföre sürmesi için işaret etti arabada hiç konuşmadık aynadan ona baktım kafasını pencereye yaslamıştı saçlarımı düzeltmeye çalıştım ve bende pencereden dışarı bakmaya başladım
Eve girdiğimizde direk odaya çıktım ve üstümü değiştirdim ayakkabı ayağımı acıtmıştı ve yağmurdan baya ıslanmıştım kendimi ve saçımı kuruttuktan sonra saçlarımı yukardan topuz yaptım ve pijama takımı giydim
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ve öylece yatakta oturdum kafam karmakarışıktı hayattan yine bezme isteği gelmişti ki bezmiştim de kapı açıldı bora girdiğini sanmıştım ama aksine Ayşe girdi elindeki tepsiyi yatağın yanında duran küçük dolabın üstüne bıraktı
"Evet efendim bora bey getirmemi istedi sanırsam gittiğiniz yer güzel geçmemiş çünkü bora beyin suratı baya asıktı "Ayşe anlaşılan bana dostça davranmak istiyordu bende ağzından laf almak istedim
"Nasıl yani üzgün mü ve nasıl getirmeni istedi"
"Bora beyin suratı baya asık yani mutsuz ve huzursuz görünüyor direk geldiği gibi bana size yemek getirmemi istedi"
"Anladım teşekkür ederim"Ayşe tekrardan gülümsedi ve gitti gelen yemek karışık birşeydi daha önce yediğimi hatırlamıyorum yanında da restoranda sipariş ettiğim tatlının aynısı vardı ne alaka?
Yemeği bırakıp sadece tatlı yiyordum kapı açıldı içeri gelen kişinin kokusuyla bora olduğunu anladım ağır ve sarhoş edici bir parfüm kokusu vardı kafamı bile kaldırmadım ve tatlımı yemeye devam ettim bora yatağa yanıma oturdu
"Konuşalım mı"diye sordu
"Gerek yok" dediğimde bana fırsat vermeden cevap verdi
"O benim kız arkadaşım değil"kafamı ona doğru çevirdim
"O zaman neden öyle söyledi"
"Hayır yani bak benim sadece yakın arkadaşım neden öyle yaptı bilmiyorum ama anlaşılan kendine hazmedemedi ve öyle söyleyiverdi zaten onunla ayrı konuşacağım beni arıyor sana yemin bile edebilirim açmıyorum bile"dediğinde cevap vermek istemedim bora tekrar konuşmaya başladı
"Eğer ben sana senden hoşlanıyorum dediysem başka kızları umursamam bile bundan emin ol"dediğinde dudaklarımı kıvırdım borada sadece bir kıza aşık olma gibi bir tipi yoktu ama yinede sözüne inanmaya başladım
"Diyorsun"dediğimde gülümsedi inanmaya başladığımı anlamıştı yaklaştı ve
"Tabikide diyorum"dedi ve dudaklarını dudaklarıma yapıştırdı elini pijamamdan içeri koymaya başladı...
