~3~

257 13 1
                                    

Şarkının bölümle bir alakası yok istediğim için koydum.

İyi okumalar🦋
______________________________________
"Kalenderr Kalenderr ben bu işe gelemem deerr"

Diyerek koşan Ayşe'ye gülüyor hem de Faruk'a elimdeki mercimek çorbasını içirmeye çalışıyordum.

"Faruk ye şunu hadi ama"

Bana omzunu kaldırıp indirerek küskünce bakmıştı yemiyordu çünkü Kara'yı bekliyordu.

Evet Kara hâlâ gelmemişti. Erken gel demiştik beyefendiye ama hâlâ yoktu ortada Ayşe'de başta yememek için çok ısrar etmişti ama aç olduğu için yemişti sonradan. Faruk'taki öyle bir inattı ki aç olduğu halde yemiyordu.

Elimdeki içinde mercimek çorbası olan plastik tabağı kenara koyarak. "iyi tamam yeme, Kara gelince yersin, bulabilirsen tabii Kalender onu yemek için çok iştahlı duruyor."

Konuşmamla Kalender'e döndüm başındaki Ayşe'ye somurtkanlıkla bakarken banada bıkkınlıkla cevap vermişti. Ayşe biraz deli etmişti galiba onu.

"aynen aynen o dediğinden"

Faruk ,Kalender'e baktıktan sonra bana dönmüş sonrada tabağa dönmüştü. Bende gülümseyerek Ona bakıyordum.

"şimdi yemezsen bir daha bulamazsın he" dediğimde gözlerini etrafta gezdirmişti ben onu izlerken o elini karnına getirmiş sonrada bana dönüp başını aşağı yukarı olumlu anlamda salladı.

Zafer gülümsemesiyle kenara koyduğum tabağı elime alarak Faruk'a içirmeye başladım.

Kalender artık dayanamayarak ayağa kalktı ve kağıt topladığımız çuvala doğru yürümeye başladı kağıtlara bakma sırası onlardaydı.
Ayşe,Kalender'i tabi ki rahat bırakmayacağı için Kalender'in gittiği yere o da gitti elimdeki plastik tabak bittiğinde Faruk ayağa kalktı tam o da Ayşe'nin peşine gidecekken "Faruk bir şeyi unutmadın mı?"dedim yanağımı öpmeyi unutmuştu.

Faruk gülümseyerek yanıma gelirken bende ister istemez gülümsedim yanağıma uzanıp öptükten sonra geri koşarak gitmişti.Yerdim,benim çocuklarımdı ki onlar.

Plastik tabağı ve kaşığı alıp bende kalktım ilerdeki çöpe doğru yürümeye başladım elimdekileri çöpe attıktan sonra Faruk'ların peşine gidecekken bana doğru koşarak gelen Kara'yla durdum.

Ona ters bir bakış attım "nerede kaldın ya şükür gelebildin var ya"

"Biri geldi mi buraya" diyerek aceleyle sormasıyla kaşlarımı çattım kim gelecekti ki?

"Gelmedi,kim gelecek ki?"
Dememle omuzlarını indirdi,ne oluyordu buna?

"Kara kimi bekliyon sen?"

"Boşver asi"

"Ama merak ederim Kara"

"Etme asi"

Kaşlarımı çatarak kendimce sinirli bir hale büründüm söyleyecekti, söylemek zorundaydı.

"Ya söyler mis-"

"ASYA! BURAYA GEL"diyerek bağıran Cevahir'le lafım yarıda kalmıştı.Niye bağırdı ki çocuklar bir şey de yapmamıştı.

Bir Kara'ya bir de Cevahir'e baktım gelmediğimi fark edince sinirle yanıma doğru yürümeye başladı üzerime doğru gelmesiyle adımlarımı geri atmaya başlamıştım ki önüme geçen Kara'yla durdum.

KAĞITÇI GÜZELİ (gerçek ailem) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin