~1~

385 18 9
                                    

İlk Kitabım ve başta dediğim gibi yazım ve mantık hatalarım olabilir. Linçlemek için gelenlere açık değilim. Kafamdaki kurguyu yazmak için buradayım.

İyi okumalaarrr🦋🎀
______________________________________
Dünyanın cidden adaleti yoktu biz soğuktan donarken, onlar sıcacık evlerindeydiler, belki güzel kıyafetleri vardı, ama bizim yoktu hiç olmicaktı. En zorumuza gideni de bizim bir ailemiz yoktu, belki mutlu belki mutsuzlardı ama bir aileleri vardı, kimsesiz değillerdi.

Ama biz kimsesizdik.
Kimsemiz yoktu bizim.

Ben yine karşımdaki evlere bakarken, kafama vuran Kara'yla kendime gelmiştim.

"nereye daldın gene la?"

Kara'ya bakıp göz devirmiştim,kaç kere uyarmama rağmen hala kafama vuruyordu.

"hiç yine dünyanın ne kadar adaletsiz olduğunu düşünüyordum"

Bana kızgın bir bakış atmıştı, biliyordu neler düşündüğümü ve düşününce kendimi üzdüğümü ama olmuyordu ki çalışıyordum düşünmemeye ama olmuyordu

"sana kaç kere düşünme dedim bunları asi, kendini durduk yere üzüyorsun kızım hadi oyalanma topla kağıtları daha satıp para getiricez Cevahir'e"

Ona aptal mısın bakışı atmıştım son yaptığından sonra ona hala para mı getiricektik biz?

"Kara o yaptığından sonra hala ona para mı getiricez? Ayşe ile Faruk aç diyorum sana bi kere de getirmeyelim kendimiz icin harcayalım bizi boşverdim onlar daha 7 yaşındalar öyle görmeye dayanamıyorum onları"

Bana bakmış sonrada gözlerini kaçırmıştı ve daha hızlı bir şekilde kağıt aramaya başlamıştı. Anlaşılan yine kaçıcaktı bu konudan ama artık yeterdi.

" yine mi kaçıcaksın bu konudan Kara? Ya biliyorum seni sende dayanamıyorsun söylesene kaç gündür doğru düzgün yemek yemiyoruz? İki? Üç?"

Bana kızgınca bakmıştı yine sonrada kolumu hızlıca ama acıtmadan kendine çekmişti.

"getirmeyelim dediğin gibi asi, sonra tekrardan olsun kolunda çizikler he? Sırtında yaralar ister misin asi?"

O böyle konuştuğunda bakışlarımı kaçırmıştım, sonrada koluma çevirmiştim bakışlarımı derin çizikler vardı, ama ruhumda daha derin yaralar açmıştı.

Bakışlarımı ona çevirirken omuzlarımı çökertmiştim, bana biliyordum bakışı attıktan sonra konuşmaya başlamıştı

"bende öyle düşünmüştüm, her neyse topla kağıtları kendi çuvalın ağır olursa benimkine koy taşıyamazsın sonra"

Kafamı tamam anlamında salladıktan sonra çöpe dönmüş ve kağıt aramaya başlamıştım yani kağıt atma yerleri vardı burada niye yoktu ki?

Bi süre sonra işimiz bittiğinde ben kendi çuvalımı almıştım Kara'da kendisininkini almıştı benim ki ağır olmamıştı çünkü Kara benim topladıklarımı kendi çuvalına almıştı.

Yürümeye başladığımızda iki sokak ileriden bir ses duymuştuk, Kara'ya baktığımda bana sus işareti yapmıştı kolumdan tutup duvarın oraya getirirken merak edip kafamı uzatmıştım.

"napıyosun"

"bi dakika bekle Kara"

Bana bakıp kafasını geriye atmıştı biraz daha ilerlediğimde bunun miyavlama sesi olduğunu anlamıştım hemen yanına giderken Kara'da arkamdan geliyordu.

KAĞITÇI GÜZELİ (gerçek ailem) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin