Selamlar...
2-3 hafta sonra 2. Bölüm ile sizlerleyim...
Yorumlarınızı bildirmeyi unutmayın!
Yıldıza basarak bana destek olursanız çok sevinirim. Bu şekilde bölüm de daha erken gelecektir!
KURGU HİÇBİR GERÇEKLİKLE ALÂKASI OLMAYIP, HATALARIN BULUNABİLMESİ GERÇEĞİNİ BARINDIRMAKTADIR! GERÇEK OLAYLAR İLE HERHANGİ BİR BAĞLANTISI YOKTUR! ASKER OLMADIĞIM İÇİN BİR ÇOK HATA BULUNABİLİR!🌟🌟🌟
"Parla! Hadi uyan artık" Eylül'ün bağırışı ile sıçrayarak uyandım. Zaten çok hassas uykularım vardı. İşin gereği midir? Bilmem ama en ufak bir sese dahi uyanıyordum.
Huyum kurusun.
Kalkıp elimi yüzümü yıkadım klasik günlük rutinim olarak.
Sonrada Eylül'ün yanına, salona gittim.
"Geldim be! Ne bağırıyorsun aklım çıktı!" Panik olmuştum bir an. Hatta bir ara elime silah alıp evi turlama fikri bile gelmişti uyandığımda.
"Heh gel. Günaydın" dedi sırıtarak.
"He ne oldu? Neden uyandırdın beni?"
"Canım sıkıld-" ve bu aralar bir türlü susmayan telefonum çaldı!
"Alo?" Diyerek açtım telefonu.
"Alo. Merhaba Parla hanım" hanım deyişinden bu kadının Büşra olduğu çok açıktı.
"Buyrun?" Dedim.
"Zeynep ben. Tanımışsınızdır zaten"
Yok canım biz geri zekâlıyız! Tanımadık!
"Evet tanıdım. Numaramı nereden bulmuştunuz?" Resmiyeti korumak lazımdı.
"Alayda albaydan rica etmiştim. Lazım olur diye düşünmüştüm de. Doğru numara mı diye kontrol etmek için aramıştım"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORKUNUN TA KENDİSİ
Подростковая литература"Senden bir bok olmaz!" demişti babam. 6 yaşındaydım, annem öleli 1 yıl olmuştu. O zamanlar hep asker olmak isterdim. "Ben asker olacağım, annemin intikamını alacağım" derdim çevremdekilere. Babam "yapamazsın sen!" Demişti. "Nerede görülmüş bir kadı...