10.Bölüm: Caroline
İki günü aşkındır saray kütüphanesini yalnızca kendi kullanımım için kapattırmış olduğumdan başka kimsenin giriş izni yoktu. İhtiyaç duyduğum mahremiyeti böyle elde edebilmiştim. Belki kendi odamda da bunu yapabilirdim ama o zaman da parşömenlere dilediğim her an erişebilme lüksüm olmazdı.
Ayrıca buradaki masa epey büyüktü, yirmi kişiden daha fazlasını bile ağırlayabilirdiniz. Odamda bu rahatlığı bulamazdım, kitaplar ve parşömenleri bir tarafa yığılı olsa bile dağınıklık hissiyatı vermiyor ve karşılaştırma yapmayı kolaylaştırıyordu.
Daha yeni getirttiğim kahvemden dumanlar yükseliyor ve masada yanık olan mumlardan ötürü etrafa loş bir ışık yayılıyordu. Normalde bu ambiyans uykumu getirebilirdi neyse ki böyle bir durumda değildim.
Birkaç gündür kütüphaneden zorunda olmadıkça çıkmıyordum, Armiger bana biraz zaman vermişti. Başka bir zaman olsa bu arayı dinlenmek için kullanırdım, oysaki uyku saatim neredeyse hiçe yaklaşmıştı.
Şimdi ise son iki gündür parşömenlerden topladığım bilgileri maddeler halinde bir sayfaya geçirdim.
Parşömenlerde beklediğimden çok daha fazla Karanlık hakkında bilgi vardı. Bazıları mit olarak geçiriyor bazıları ise herhangi bir açıklama sunmadan bilgileri sıralıyordu. Bense hepsini gerçek olma ihtimaline karşı birleştirdim.
Parşömenlere göre:
Karanlığın temsilcisi, Karanlığın ataları tarafından seçilir, kanla değil. Bu da bir sonrakinin kim olacağını belirsiz yapar.
Güçleri çoğunlukla ileriki yaşlarda ortaya çıkar ama o kişinin temsilci olup olmayacağı doğduğu andan bellidir.
Birbirlerine kan bağı olmasa da Karanlık temsilcileri bir önceki jenerasyon ile bariz bir benzerlik içermektedir.
Aydınlığın aksine herhangi bir cinsiyet kısıtlamaması içermemektedir.
Dieasytl (Karanlık taşı) nesilden nesle aktarılan ve temsilcinin onun için seçilmiş atalardan biriyle iletişim aracıdır ve güç kaynağıdır.
Dieasytl, kendiliğinden ortaya çıkar, temsilcisini bulmak için hareket eder.
Parşömenlerden bu kadar çok bilgi ayıklayabileceğimi düşünmemiştim. Öyle ki en başından bunların varlığı bana enteresan geliyordu. Bulduğum bu bilgilerle temsilcinin buralarda olduğuna emin olmuştum. Taşı o çekiyordu sonuçta. Ama onu nasıl bulacaktı?
Bu bilgilerle diğer temsilcinin varlığına dair olan şüphelerim yatışmalıydı ancak tüm bunlar hâlâ gerçek dışı geliyordu. Şu zamana kadar nasıl olur da bir kez bile duymamıştım?
Parşömendeki bilgiler yalan olamazdı. Sahte olma ihtimalleri ise düşüktü çünkü bu parşömenler krallığın bilinmesinin bile öncesine dayanan bilginler tarafından yazılmışlardı.
Ama her zaman yanlış olma ihtimalleri vardı.
Karanlık ve temsilcisi arasındaki köprü taş olacaksa, bende olduğu sürece görüşemeyeceklerdi. Bu sahip olduğum ilk avantajdı.
Araştırma yapmak olanları düşünmemi engellese de şimdiki gibi okumayı kestiğim anlarda gerçeği idrak edebiliyordum.
Bu araştırmalar Karanlığın varlığını kanıtlar nitelikteydi. Tüm bu hepsi onun varlığının tesciliydi. Buna kolye de dahil...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YIN- YANG SERİSİ
FantasyCaroline bu dünyaya gelme sebebini henüz küçük bir kız çocuğuyken öğrenmişti. Kişiliği ve bedeni temsilci olduğu ortaya çıktığından beri eğitilmiş, buna hazırlanmıştı. Yapacaklarının mantığı basitti: Aydınlığın temsilcisi olacak, onun getirdiği soru...