The Whole World Wants Me To Get Divorced (BL) Novel

Bölüm 15

Wei Yan Dağı

Bu dağda birkaç gündür aralıksız yağmur yağıyor ve tüm bölgeyi ıslatıyordu.

Rong Xiao ve diğerleri oraya vardıklarında hâlâ gündüzdü ama gökyüzü sanki akşam olmuş gibi loştu.

Siyah üniformalı bir grup insan Wei Yan Dağı'nın girişinde nöbet tutuyordu. İlk bakışta sıradan görünüyorlardı, hatta normal şirket çalışanlarıyla karıştırılabilirlerdi. Ancak daha yakından incelendiğinde, her birinin insan dışı özellikler taşıdığı görülürdü; bazılarının yüzünde pullar vardı, bazılarının başlarının tepesinde kulaklar vardı ve hatta bazılarının kuyrukları arkalarından geliyordu.

Rong Xiao ve Yu Bu Wen'in yaklaştığını gördüklerinde hepsi içgüdüsel olarak gerildi ve saygıyla eğildi.

Bunlar Canavar Yönetimi Bürosu'nun yerel şubesinin üyeleriydi.

Rong Xiao işleri onlar için zorlaştırmadı. Başını salladı ve ekibini dağa doğru yönlendirdi.

Wei Yan Dağı'ndaki mührün girişinde dururken, içerideki huzursuzluğu ve kabaran miazmayı hissetti.

Mühür bu ürkütücü ve korkunç varlıkları dağın içine hapsetmişti. Üç bin yıl önce bu oluşumu nasıl yorulmadan kurduklarını hatırladı. Şimdi, bunca yıl sonra bile, bu şeyler hala utanmadan mührü kırmaya çalışıyordu.

Gerçekten aşağılık ve iğrençlerdi. Rong Xiao bakışlarını indirdi. Şu anda ateş kırmızısına dönüşmüş olan zümrüt yeşili gözleri hızla normal haline döndü.

Qi Kong'a döndü: "Biri dağdan yağmur suyu toplasın ve herhangi bir kin ya da miasma olup olmadığını kontrol etsin. Geri kalanınız burada kalsın. Yu Bu Wen, benimle gel."

Yu Bu Wen başını salladı, "Evet."

İkisi dağın içindeki tünele doğru yürüdüler.

Bu sırada dağdaki yağmur hız kesmeden devam ediyordu, sağanak halinde yağıyordu. Yakından bakıldığında, yağmur tamamen şeffaf değildi ama bir miktar siyahla karışıktı.

...

İki gün sonra, Rong Malikanesi.

Rong Xiao bir iş gezisindeydi ve Wen Yan durumun ciddiyetini kestiremiyordu. Aşk acısı dayanılmaz olsa da, gelişigüzel bir arama yapmaya cesaret edemedi.

Rong Xiao ve diğerlerinin canavarları yok ettiği ve adaleti sağladığı bir zamana denk gelirse, o sırada telefon etmek sadece sorun yaratmak anlamına gelirdi.

Li Zheng'in karşısında oturarak ve melankolik hissederek buna ancak katlanabilirdi. Günde üç kez iç çekiyordu.

Ancak, Rong Xiao'yu beklerken önce Rong Xiao'nun arayacağını tahmin etmemişti.

Telefon çaldığında, Wen Yan "Eski Çin Tarihi" ve "Dünya Tarihinin Genel Teorisi" derslerini yoğun bir şekilde gözden geçirerek kendine işkence ediyordu. Notları kalındı, yazılar kurbağa yavruları gibi kâğıdın üzerinde geziniyor, gözlerini sersemletiyordu.

Bakmadan telefonu açtı, uzun süre çalışmaktan dolayı biraz sinirliydi, "Alo, kimsiniz?"

Telefonun diğer ucunda sessiz bir an yaşandı.

"Benim, Rong Xiao."

Wen Yan'ın siniri sanki sönmüş bir balon balığı gibi anında dağıldı.

"Ah, sensin demek. Az önce bir satış araması olduğunu düşünerek ekranı kontrol etmedim." Wen Yan açıkladı, sesi aniden tatlı ve yumuşaktı.