The Whole World Wants Me To Get Divorced (BL) Novel

Bölüm 20

Wen Yan başlangıçta Gölge Dağ Şehri'ne yapacakları bu yolculuğun, Rong Xiao'nun rastgele bir "kapı" açtığı önceki vadi buluşmaları kadar kolay olacağını düşündü. Ancak Rong Xiao, belirli nedenlerden dolayı bu kez böyle bir "kapı" kullanamayacaklarını ve farklı bir yöntem kullanacaklarını bildirdi.

Rong Xiao ve Yu Bu Wen onu bir barın girişine getirdi.

Hâlâ gündüzdü ve barın bulunduğu sokak sessizdi. Sadece saf beyaz bir kedi duvarın üzerine tünemiş esniyordu. Wen Yan barın tabelasına baktı ve demir levhanın üzerinde kalın mürekkep karakterleri gördü - Gül İstasyonu.

Barın adı oldukça farklıydı ve ciddi içki içilebilecek bir yere hiç benzemiyordu.

Rong Xiao'nun kıyafetinin eteklerini çekiştirdi ve ona "Yaşım tutmuyor ve bara giremem" diye hatırlattı.

Li Zheng ve Jin Yueze ile gizlice bira içmiş olmasına rağmen.

Yu Bu Wen kıkırdadı, "Buraya içmeye gelmedik."

Yu Bu Wen konuşurken barın kapısını iterek açtı. Gündüz olmasına rağmen kimse içki içmek için orada değildi ama yine de barın arkasında bir sıra personel duruyordu. Hepsi siyah yelek ve beyaz gömlek giymişti, ilk bakışta sıradan bir bardan farksız görünüyorlardı.

Ancak Yu Bu Wen bara doğru yürüdü, cebinden üç bilet çıkardı ve görevlilere uzattı.

Görevli üç biletin üzerine bir gül damgası bastıktan sonra onları selamlayarak, "Tren yirmi dakika içinde hareket edecek. Koltuklarınız VIP kompartımanında. Lütfen mümkün olan en kısa sürede yerlerinizi alın."dedi.

Wen Yan şaşkınlık içinde Yu Bu Wen ve Rong Xiao'yu barın bodrum katına kadar takip etti. Merdivenlerden inerken, bu barın gerçek mucizesini keşfetti - burası bir tren istasyonuydu.

Peron o anda neredeyse boştu, sadece tren kapısında bekleyen tren görevlileri vardı. Pek de insan gibi görünmüyorlardı.

Rong Xiao ona şöyle açıkladı: "Bu tren iblis diyarı için özel bir tren, özellikle de iblislerin toplandığı şehirlere gidiyor."

Wen Yan şok olmuştu. İblis şehirlerine seyahat etmenin bir trene binmeyi gerektireceğini hiç düşünmemişti.

Vagonda otururlarken Wen Yan Rong Xiao'ya eliyle "Ben iblis hayvanlar gibi bir şey olacağını düşünmüştüm," dedi. "Romanlarda böyle yazmıyor mu? Bir günde binlerce mil yol kat edip, bir yerden başka bir yere anında varmak."

Rong Xiao, "İnsan dünyası hızla gelişti. İblis krallığı neden buna ayak uydurmasın? İblis canavarlara binmekten daha rahat yollar var."

Mantıklı ve ikna edici.

Wen Yan merakla trenin içine baktı. Dışarıdan bakıldığında bir insan trenini andırıyordu ama bulundukları kompartıman bir VIP odası gibi görünüyordu - genişti, bir kanepe, bir yemek masası ve bir salon alanı vardı. Masanın üzerindeki beyaz peçetelerde küçük bir gül damgası bile vardı.

"Bu tren istasyonu aslında Yu Bu Wen'in aile şirketinin bir parçası. Esas olarak taşımacılık alanında faaliyet gösteriyorlar," dedi Rong Xiao Wen Yan'a. "Herhangi bir konuda memnuniyetsizliğin varsa, bunu doğrudan kendisiyle konuşabilirsin."

Wen Yan hayretler içinde kaldı. Etrafında gizli bir zengin olduğunu hiç düşünmemişti.

Bakışlarını hâlâ her zamanki siyah takım elbisesini giyen ve bir kahyaya çok benzeyen Yu Bu Wen'e kaydırdı. Wen Yan'ın kendisine baktığını görünce iyi huylu bir şekilde gülümsedi.