Telaş, yerde yatan adamın ahvalini değiştirmeyecek aksine elinin ayağının birbirine dolanmasın sebebiyet verecekti . Sakin olması gerektiğini kendisine telkin etme çabasına Rabbis yessir duasını da ekledi . Öncesinde öğrenmiş olduğu tüm ilk yardım bilgileri adeta aklından uçup gitmişti. Derin bir nefes aldı ve çantasından telefonunu çıkarıp 112 yi aradı.
—Alo , acil ambulans lütfen . Vurdum bayıldı adam .
— Sakin olun, adres verebilir misiniz .
—Eeeevet. Kızılcık Mahallesi Aşağı Sokak . Eğik Camiye beş dakika mesafede .
—Tamam ekipleri yönlendiriyorum.Telefonunu çantasına koyduktan sonra yerde yatan adama iyice eğildi . Şükürki nefes alıyordu.
—İyi misiniz , özür dilerim .
Sesleniyordu ama herhangi bir tepki alamıyor oluşu yüreğini iyice tedirgin ediyordu. Biraz önce ambulansın sesi duyuldu . İliklerine kadar bir güven gezindi vücudunda. Doğruldu, kollarını havaya kaldırdı ve iki yana sallamaya başladı , böylelikle onu hemen görebilecekleri. Ambulans sağa yanaştı ve ekipler hızlı ve titiz hareketlerle zavallı adamı incitmeden arabaya aldılar .Esma öylece orda duramazdı o da bindi ve hastaneneye doğru yol aldılar .
Esma başına gelenlerin tedirginliğini yaşarken Elif çoktan Antep e doğru yol almıştı. Ablasını aradığında aslında ona her şeyi söyleyerek gidecekti ancak açmayınca topladığı tüm cesaretini Şehnazın hazırladığı küçük valizin kıyısına sıkıştırdı . Tek düşündüğü şu an varacağı yerdi . Neler bekliyordu bilmiyordu. Ona güvendi.
Şehnaz onun en yakın arkadaşıydı. İçinde bulunduğu durumdan onu çekip çıkarması için ondan yardım istemişti. O da annesine durumu izah ederek bir süre arkadaşını misafir etmesini rica etmişti. Şimdi arkasında tanıdıklarını bırakarak hiç tanımadığı yerlere ve insanlara gidiyordu. Korku ve merak , hüzün ve mutluluk aynı anda işliyordu . Bir kez daha ablasını aramak istedi ancak sonra vazgeçti. Er geç kendisini arayacağını biliyor ve o zaman durumu anlatmaya da belki hazır hissederdi.
Otobüsün içerisindeki uğultunun dinmesiyle gözünün önüne babası geldi. Ortadan kaybolduğumu duyduğunda ne hale gelebileceğini tahmin edebiliyordu. Acaba ablasına ya da Selcen anneye zarar verir miydi ? Bu korkunç düşünce onu bir an ayağa kaldırdı. Sanki dönüp onları kurtaracakmış gibi bir hamlenin yüreğinde belirmesi ve sönmesi bir oldu.
Ablama nereye gittiğimi söylersem babama söylemek zorunda kalır. Ablam asla yalan söylemez .
—iyi ki açmadın abla , iyi ki telefonu açmadın .
diyerek içinden geçirirken telaşının arasından sıyrılan göz yaşı eline damladı. Muavinin
—Hanfendi , bir şey alır mısınız ?
sesiyle kendini toparlayarak yaşını sildi. Acıktığını hisseden midesini susturmak için alelacele servis arabasından bir şeyler aldı. Tokluk hissini giderdikten sonra göz kapaklarındaki ağırlığa kendini bıraktı .Esma ise yavaş yavaş kendine gelen adama yarı mahcup yarı meraklı hal ile bakıyordu. Kafasındaki acıyı hisseden adam doğrulmaya çalışırken bir an da atıldı .
—Yavaş olun, bana bırakın kendinizi yardım ediyorum ben .
—Sağolun, Siz kimsiniz diye iniltili bir sesle sordu adam. O elinizdeki niye ?
— Bu mu ? KurAn bu size okudum. Şifa vesilesi olsun.
— Her yabancıya okur musunuz böyle .
— Eğer kafasına vurdu isem okuyorum.
— Tamam şimdi hatırladım sizi.
— Siz de korkuttunuz beni. Ne yapacağımı bilemedim. Hem niye arkamdan geliyorsunuz öyle kapkaççı gibi. Neler sanmadım ki sizi ?
—Sanırım şimdi de başımı ağrıtmak için duruyorsunuz .
—Şey özür dilerim. Çok korktum bişey olacak diye . İyi misiniz.
—İyiyim sağolun. Hatırlıyorum her şeyi .
—Oh çok şükür.
—Aynanızı düşürdünüz , onu verecektim.
—Kim ben mi? O yüzden ayna diyordunuz. Ben kurduğum senaryolardan anlayamadım. Özür dilerim tekrar çok özür dilerim.
—Mühim değil Ben de teşekkür ederim.
—Ne için ?
— Orda bırakıp gidebilirdiniz beni . Sonuçta senaryolar .. :)
— Aa yok olur mu öyle şey . En nihayetinde zayıf duruma düştünüz. Öylece bırakamazdım sizi.
Genç adam Esma'ya doğru yaklaştı ve sessizce dedi ki :
— Ben bir seri katilim hanımefendi.
—Nee diye bağırdı Esma .
Genç adam gülmeye başladı ancak yarası varlığını hatırlattığı için durmaya zorladı kendini. :
—Şaka yapıyorum.O sırada içeriye telaşlı bir halde üniformalı iki adam girdi.
—Komserim.İyi misiniz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAPAN
General FictionEline tuttuğu sapana bir yabancıya bakar gibi baktı, neden elinde olduğunu sorgulamaya başladı . Karşıda devasa görünümüyle onu her daim büyüleyen yabani hurma ağacında yer etmiş kuşlara odaklandı . "Ben napıyorum." " Neden burdayım. " birbirine...