Vivian'ın Koşulları

48

Daniel sandalyesine yaslandı ve gözlerini kapattı. Bir vuruş sonra kaşları seğirdi.

"... Belki de senin ruh sanatınla bir ilgisi vardır?"

Daha hafif vücudunu inceleyen Vivian gözlerini genişletti. Daniel ona doğru eğildi, gözleri cam gibi açıktı.

"Hanımın en büyük yeteneği temel sihirdir ... belki de bununla bir ilgisi vardır!"

"Ah, gerçekten mi?"

"'Temel büyü kara büyüyü engelleyebilir' diyorlar ... bence bu inanılmaz derecede çığır açan bir çalışma konusu olabilir."

Daniel düşüncede kayboldu, gözleri parıldıyordu. Vivian ayağa kalktı. Artık onu endişelendiren şeyi çözdüğüne göre, gitmesinin en iyisi olacağını düşündü.

"Bu arada, parşömenin Hanımın odasında olduğunu söylemedin mi?"

Zaten kapı kolunda olan Vivian, ani soruya başını salladı. Daniel aynı pozisyonda oturmuş çenesini okşuyordu. Göz kamaştırıcı kahverengi gözleri gerçeğe döndü.

"Patrondan şeytanların bu topraklarda görünmeye devam ettiğini duydum. Parşömene çizilen şey bir çağırma çemberi olsaydı ... Belki de büyülü canavarların parşömenle bir ilgisi vardır, hayır, parşömene çizilen kara büyüden mi?"

Dediği gibi, parşömenin Batı'yı işgal eden canavarlarla gerçekten bir ilgisi varsa, soru daha da derinleşti. Ama zordu çünkü araştırmaya nereden başlayacağı hakkında hiçbir fikri yoktu. Vivian kaşlarını çattı, yeni endişelere daldı.

"Her neyse, eğer bu doğruysa, umarım dernekten en kısa zamanda yardım istersiniz."

Daniel hızla mesafeli tavrına geri döndü ve elini kahverengi saçlarının arasından geçirdi.

"Bu ülkede kara büyü uygulanıyorsa, daha güçlü bir büyücüye ihtiyacınız olacak."

"..."

"Benim gibi sadece basit arınma büyüsünü kullanabilen bir sihirbaz pek yardımcı olmaz."

Başka bir şey hakkında konuşmaya başlamadan önce başını salladı ve hızla ayrıldı.

İçine yabancı bir şeyin yerleştiğini ve bir o kadar çabuk kaybolduğunu fark ettiğinde, kendi bedeninde bir yabancı gibi hissetti. Vivian zayıf bir nefes aldı. Daniel'in sözleri aklından geçmeye devam etti ve bu durum toprakların sorunlarının kara büyüden kaynaklanıp kaynaklanmadığını merak etmesine neden oldu.

'Eğer gerçekten durum buysa .......'

Vivian'ın düşünceleri bir iplik yumağı gibi büküldü ve kafasını çarpıttı. Ne yapacağını bilmiyordu. Ona teselli veren tek şey, tüm bunların spekülasyon olmasıydı ve şu an itibariyle hiçbir şey net değildi.

***

Etrafa sıcak bir enerji nüfuz etti.

Bir adamın üstünde oturan Vivian yavaşça nefes verdi. Terli karnına dokunurken parmak uçları titriyordu.

"Ah!"

O anda, altındaki adam yavaşça belini tuttu. Sonra ıslak deliğine sokulan şey çılgınca kıvrandı ve iç duvarlarını ezdi. Kaçmak istedi ama bu imkansızdı çünkü adamın eli belini sıkıca tutuyordu.

Vivian şişkin gözleriyle altında yatan adama baktı. Gözleri buluştuğunda sırtı titredi.

Roger elini kaldırdı ve gözlerinin köşesini okşadı. Bazen ıslak gözlerine baktığında, kalbinde gizlenen sadizm su yüzüne çıkıyordu. Ona sahip olmak ve onu daha da zorlamak isteme hissi.