Vivian'ın Koşulları

18

"Haah, ahh, orası ......"

Vivian ağzından bu kadar kirli sözlerin çıktığına inanamıyordu. Vücudunu bükerken bacakları buruşmaya devam etti. Adam kalçalarını sıkıca tuttu, bu yüzden bacaklarını hareket ettiremedi.

Sanki parmakları bir piston gibi içeri girip çıkıyormuş gibi hissediyordu.

"ah!"

Vivian başını vuran yoğun zevki hissederek sırtını eğdi. Kalçalarından bir şey damladığını hissetti. Deliği dolduran parmak yavaşça dışarı çıktı. Çırpınan bir göğsüyle nefes alan Vivian, altındaki nemli dokunuştan titredi.

Farkına varması çok uzun sürmedi.

Vivian gecikmiş bir şekilde üst vücudunu yarıya kadar kaldırdı.

"Hayır, hayır, haaa ...."

Adam bir süre öncesine kadar parmaklarının zonkladığı yeri emiyordu. Sanki şimdi orada kimi emdiğini görüyormuş gibi gözlerini kaldırdı.

Gözleri buluştuğunda, vücudunun her yerinde anlaşılmaz tüylerim diken diken oldu.

Dudaklarını girişin yaprakları boyunca hareket ettirdiği ve şişmiş tomurcuklara diliyle dokunduğu anda Vivian'ın üst vücudu tekrar geriye düştü. Aceleyle dudaklarını eliyle kapattı. Bunu yapmazsa, kendisi için bile duyması zor olan karışık bir sesin çıkacağını düşündü.

"Çek ellerini."

Ancak adam alçak sesle bundan hoşlanmadığı konusunda ısrar etti. Vivian ağzını kapatarak başını salladı.

Sonunda adam başını girişten kaldırdı ve ellerini tuttu.

"Neden engelliyorsun?"

"Ama, çok ....."

"Ne olmuş yani?"

"Daha önce hiç böyle bir şey yapmadım ...."

Henüz reşit olan Vivian'ın cinsel deneyimi yoktu. Bu bir rüya olmasına rağmen utanmadan değildi.

Adam ateşli bir yüzle bahaneler uyduran Vivian'a baktı. Bir süre hiçbir şey söylemedikten sonra Vivian'ın kaçındığı bakışlarıyla karşılaştı. O anda adam Vivian'ın dudaklarını yuttu.

Tükürük ve her türlü şey dilinden aşağı akıyordu. Vivian nefes nefese kaldı ve göğsünü itti. Dudaklarının arasında gülümsedi.

"Lezzetli mi?"

"Ha, evet?"

"Az önce sana yedirdiğim şey."

Vivian sözlerini anladı ve kulakları kızardı.

Bir süre önce onun altını emen dudaklarıydı, bu yüzden onun aşk sıvısı olmalıydı.

"Sen çok....tuhafsın."

"Bunu çok duyuyorum."

Kolayca kabul etti ve tekrar aşağı indi. İz bırakacakmış gibi kalçalarını sıkıca tuttu ve aniden başını kaldırdı.

"Daha fazla inle, kendini tutma. "

Bu tek kelimeyle, adam Vivian'ın dibi eriyene kadar emdi ve emdi. Adamı dinlemeye gerek yoktu ama Vivian istemeden inledi. Belki de yaprakları çok hassas olduğu için çok heyecanlıdır.

"Haah, ahhhhh!"

Vivian, tuhaf dili sinsi çekirdeğe dokunduğunda zirveye ulaştı. Vücudu, henüz tam olarak anlamadığı bir zevkle, derin ve kalıcı bir hisle titriyordu. Adam dudaklarının etrafındaki opak sıvıyı yedi ve Vivian'ın bacaklarını daha da genişletti.