Üzerime takımımı giyip aşağı inmem lazımdı nişana gidiyorduk hala inanamıyorum abim nişanlanıyor. Takımımı giyip parfümümü sıkıp telefonumu çantama koyup aynadan kendime baktım taş gibi be.
"Nihayet abicim nişanıma geç kaldım." Babamın kolunun girip
"Ay baba görüyor musun oğlunu Allah'tan nişanı var." Babam gülüp saçımı öptü dışarıya çıktığımızda. Aras onlar hepsi dışarıdaydı Zeynep sanırım arabadaydı. Arasın bakışlarını hissedince ona baktım. Beyaz gömlek siyah keten pantolon giymişti. Kasları gömlekten fırlayacak gibiydi. Arabalara binip mekana geçtik eyleniyorduk. Yüzükleri babam takıp Zeynep'in babası kesmişti.
Tam o sırada. Telefonuma mesaj gelmişti açıp baktığımda nereye atanacağı mı söylüyordu. Heyecandan elim ayağım titriyordu. Baktığımda Hakariye atanmıştı m. Sevinmiştim çünkü oradaki çocukların ihtiyacı vardı
Hata mesajda lojmanda ayarlanmıştı. Biraz daha eylenip
Herkes evine geçmiş ti bizde bizim bahçede oturmuş sohbet ediyorduk. Aras la Zeynep'in ayileside burdaydı. Boğazımı temizleyip bana bakmalarını sağladım. "Size bir şey söylemem gerek." Bartu yla aylinde bahçeye girmişti."ne söyliyeceksin kanka ların gülü." Bartu'nun öyle söylemesi ile gülmüştüm.
"Abim çatlatma insanı da söyle."
"Ben başka şehire atandım."
Sözlerim bomba gibi ortama düşmüştü. Aras kaşlarını çatmış
Babam da öyle abimde öyle
Tırsmadım değil.
"Nasıl başka şehir kızım."
Şimdi Hakkari desem hayata izin vermezler en iyisi Mardin demek. "Hangi şehir kanka."
"Mardin." Aras derin bir nefes alıp bakışlarını üzerimden çekmişti."ne zaman gidiceksin annem." Mesajda hemen gelinmemi isteniyordu.
"Yarın anne." Babam bana bakıp.
"Babam ne gerek vardı şimdi."
Derin bir nefes alıp.
"baba bunu bayağıdır istiyordum hem havam değişir hem de kendi ayaklarımın üstünde durmak istiyorum elbet buraya sizi görmeye geleceğim siz oraya geleceksiniz yani diyeceğim yeni bir hayat hepimize iyi gelicek babacım."Herkes hayırlı olsun deyip.
"Ee nerde kalıcak sın."
"Ev ayarladım yarın saat on gibi uçağım var."***
Sabah bavularımı abim aşağı indirmiş bende sonkez odama bakıp merdivenlerden indim.
Bizimkiler dışarıdaydı bahçeye inip dışarı çıktım abimin arkadaşları birde dünkü kadro
Aras yüzüme dahi bakmıyordu.
Kalbime nedensizce bir ağrı girmişti. Önce arkadaşlarımla sonra abimin arkadaşlarıyla
Büyüklerlede vedalaşıp sona kalan babam annem. Birde ardam. Babama sarılıp hemen gözlerim dolmuştu. Babam saçlarımı okşayıp.
"Benim küçük meleğim eğer canını sıkan bir şey olursa hemen babanı arıyorsun."
Kafamı sallayıp babamdan ayrıldım anneme sarıldım annem hüngür hüngür ağlıyordu
"Anne ya böyle yapma savaşa gidiyorum sanarsın." Herkes gülüp. "Sus zili anne olunca anlarsın yavrumu göndermek zor." Annemden ayrılıp Arda'nın
Boyuna indim boncuk gözleri dolmuştu. "Oy bebeğim yine gelirim hem sen gelirsin yanıma." Bana sarılıp ağlamaya başladı. "Gitme Alyam ben seni çokk özlerim." Aras yanımıza çöküp gözlerime baktı okadar derin bakıyordu ki hiç birşey anlamıyordum. "Ardam hadi abim ablanı bırak da gitsin uçağa kaçacak bak."
"Hayır bırakmayacağım gitmesin abi."
"Gidene dur diyemezsin giden gitmek istiyorsa kimse onu tutamaz aslanım hadi."
Bunu bana söylediğine çok eminim arda'dan ayrılıp ayağa kalktım saçımı okşayıp elimi ona uzattım."kendine iyi bak arda sana emanet." Elimi sıkıp başını salladı."Sen de kendine dikkat et umarım yeni hayatında mutlu olursun." Tebessüm edip gözümdeki yaşları sildim abimle birlikte arabaya binin herkese el salladık bartu'yla Aylin de ağlıyordu ama onlar gerçeği biliyordu. Abim beni havalimanına bırakıp son kez sarılmıştı arabam burada kalacaktı ama babama söyledikten sonra bana göndermesini isteyeceğim.