ne kadar ondan uzaklaşsam da yine gideceğim ilk kişi o olucak...
İstanbul'da üçüncü günümüzdü.
Bu gün İstanbul'da biraz gezicektik. Arasla dün banyoda yaşadığımız şey den bahsetmek istemiyorum. Çünkü daha onu affetmedim nedenleri varmış.
Beyfendinin.Üzerime asker yeşili straplez bir buluz altıma siyah bir şort gözlüğümü ve çantamı alıp evden çıktım. Dışarıya çıktığımda bizim ekip beni bekliyordu. Adarın bu sefer kafasında şapka da vardı.
Bana baktığında kendi arabama yaklaştım."Nasıl gidicez."
"Ben komşumla gidicem."
Gülüp"Tamam kerem sizin ile gelsin kerem onlar bizimle gelsin."
Arası onaylayıp."Aylini de alıp gezeriz."
Herkes onaylayınca arabaya binip. Yolculuğa başladım.
Aylini de alıp. Önce Ayasofya müzesi ne gitik o kadar güzel di ki."Her Yer buram buram tarih kokuyor." Saat 7 kadar gezip dolaşmıstık. Güney ve arasın fısır fısır konuşması dikkatimi çekmişti.
"Bekleyin dondurma alıp gelicem." Arasın bakışları üzerimdeydi.
***
Arabaya binmiş eve gidiyorduk mahalleye girip kapının yanında park etim.
"Kanka ben eve kaçar gitiğinde yine gelirim çok yorgunum."
"Tamam canım." Aylin gittiğinde.
"Bize geçelim cem."
"Sağol kardeşim siz gelin bize geçelim Serkan onlarda gelecek."
Eve doğru yavaşça giderken.
Yüzüme yediğim suyla yerimden sıçradım. Annem bahçeyi sularken benide suladı."Sağol anne duş almama gerek kalmadı."
Arkamdakiler kıs kıs gülerken."Annem bı anda oldu."
"Canım sağolsun serinledim zaten."
"Oo çocuklar hoşgeldiniz geçin bahçeye sofrayı hazırlıycam."
***
Üzerime rahat bir tişört ve şort geçirmiştim. Aras onlarda bahçede oturuyorlardı annem aşağıdan bağırınca hemen o damdan çıkıp merdivenleri koşa koşa indim. Birden eren'in karşıma çıkması ile durdum.
"Alyam ödevimi yemekten sonra yardım edermisin."
"Ederim bebeğim."
Bahçeye çıkıp hemen sofraya oturdum annem sofrayı donatmıştı.
Herkes başlayınca birtane köfteden alıp yedim."Alyam çökertme kebabını ben yaptım senin için." Babamın söylediği şey ile yüzümdeki gülümseme büyüdü.
"Yaa baba teşekkür ederim."
Çökertme kebabını bitirip.
içeceğim den son yudumu alıp ayağa kalktım."Ellerinize sağlık."
***
Herkes bahçede oturmuş çay içiyordu eren ile birlikte çimenlere oturup ödevini yapıyorduk.
"Anladın mı bebeğim."
"Evett." Kafasına öpücük bırakıp yapmasını bekledim.
"Görüyor musunuz ne kadar büyümüş olsalar bile hep aynı küçüklükleri gibiler."
"Öyle vala." Babam onların konuşması kulağıma dolunca tebesüm etim.
"Alya nın ve eren'in mesaisi başladı." Herkes gülünce eren kaşlarını çattı.