Lanetli Tablo

Süreç

Alper'in ismi Burak olarak değiştirilmiştir,bazı kısımlarda isim değiştirilememiş olabilir,Alper ismini görürseniz kafanız karışmasın,iyi okumalar...

Nefeslerimizin tutulduğu an belki de en çok ben heyecanlıydım,suratıma uzun uzun bakıyor söylediğim sözün cevabını arıyordu,yüzüme biraz daldıktan sonra ağzını kıpırdatmaya yeltendi

"sen bilirsin fakat Alara isterse de kalmamı,bir şey diyemem"

Sözlerini söylerken Alara'ya bakıyor sıradan verdiği cevapları canımı sıkmaya yetiyordu.

"ne alacaksınız?"

Garson gelmiş ve konu mola vermişti,herkesin gözüne bakıyor garsonu yollamak için ses çıkartmamalarını anlatmaya çalışıyordum.Güler bir yüzle

"sağolun bir şey almayacağız" demiştim.

O sırada Mete lafa atlamış

"bir su iyi olur ağabey"

kafamı yavaş yavaş çevirirken lafımın askıda kaldığını ve rezil olduğumu hissediyor bir yandan da dudak büzüyordum.

*Alara'nın ağzından*

Mehmet attığı mesajlarla düşüncelerini belli etmiş beni de daha yüz yüze gelmeden stres etmişti.Yutkunamıyor nefes alamıyorum Mehmet'in çıkaracağı en küçük bir hareket herkesle ilişkimi bir sözle kesebilirdi.Söylediği sözlerden küstahlık akan Mehmet'i artık durdurma vakti gelmişti,bir yandan konuyu değiştirmeye çalışıyor bir yandan da Burak'ın Mehmet'e verdiği cevap beni rahatlatıyordu,daha fazla aşık olmuştum bu sözleriyle,Kafamı yere eğip ayağa kalktım ve masaya dönerek

"sitede biraz turlayacağım,benle gelebilirsiniz isterseniz"

ilk defa bu kadar kibar konuşmuş ve kollarımı bir birine kavuşturarak ayağa kalkmalarını beklemiştim.Ayağı kalkanın ilk Burak olmasını tahmin ediyor iken Mehmet'in ayağa kalkması üzerine azar işitmeye hazırlanmaya başlayıp arkama dönmüştüm.Bir yanda kafeden uzaklaşırken bir yandan da normal adımlarla yürüyorduk,yere bakarak konuşmayı başlatmıştım

"attığın mesajların haddi hesabı yok"

Mehmet normal bir ses tonu ile

"geçen bu çocuk yüzünden yüzüm düşmüştü yine,hani sormuştun ya.İstemiyorum burada onu"

Sinirlenmiş bir şekilde Mehmet' dönerek şu sözleri sarf ettim

"sana bir zararı var mı? yok,kötü bir söz kullandı mı? yine yok.Senin tek istediğin ikinci bir veliaht daha olmaması,bu kadar bencil olduğunu düşünmezdim"

*Mehmet'in ağzından*

Alara beni bu sözleriyle kırmış Burak denen çocuğa daha çok sinir olmuştum.Alara hızlı bir şekilde yanımdan uzaklaşırken arkadan gelen Burak'a sert bakışlar atıp geri masaya dönüş yaptım.Ses tonum sıfırlara inerken bir yandan da mum gibi titriyordu

"hadi gidelim"

Lafımı söyler söylemez önden adımlarımın öne geçmesiyle diğerlerini arkada bırakmıştım,gözlerim yine yaşarıyor ağlamamak için zor tutuyorken sitenin içine hızlı bir geçiş yapmış,nereye oturacağımıza karar vermek için siteye bakış atarken yürümeye devam ediyordum.Oturduğum zeminin sertliğini hissediyor biraz önce gelirken kopardığım yaprağı elimde oynuyordum,bu süre zarfında herkes yanıma oturmuş çıt bile çıkarmamış ve birbirimizi izlemelerimize kaldığımız yerden devam etmiştik.

Şarkıyı son ses açmış yere koyuyor hangi tarafı daha çok ses veriyor diye telefonu bir yüz bir ters çeviriyorum.

"Ah ne çok özledim seni
Bir bilsen ah bir görsen
Son baharlarım gelir
O yaprak hiç düşmez
Hepsi bitti hepsi bitti
Hepsi kaybolan günlerdi
Bir yalnız sen bir yalnız ben
Bizi ne nasıl tüketti ki"

Şarkının verdiği huzurda kaybolurken bu günü aklımda özetliyorum,sinir fışkırdığım bir günün sonuna daha gelmiş bulunmaktayım.Alara ve yanında ki çocuk hala dışarılarda fink atıyor bense elimdeki telefondan birileriyle mesajlaşıyorum. Eve vardığım anda klimanın karşısına geçmiş dizlerimi kendime doğru çekiyor derin nefesler alarak bundan sonra ne yapacağımı düşünüyorum.Her yaza sorunlarla başlayıp devam etmek beni yormuş ve yaşlandırmıştı. Her sene verdiğimiz sözü tutamıyor üzerine daha büyük problemler ekleyerek gidiyorken çığ gibi olacak sorunları az çok tahmin edebiliyorum.Bundan sonra bizim için daha büyük problemler bekliyordu artık...