Cam Kırılması

25 3 0
                                    

"Naz, iyi misin?!"

Ses kulaklarımda defalarca yankılandı. Sesi çok etkileyiciydi. Sesine öylece kalakalmışken bir daha o sert ama kusursuz sesini duydum.

"Naz, cevap ver?"

Evet büyük ihtimalle oydu. Evime girebilecek tek kişi. Çığlık atmamı görmüş olma ihtimali olan tek kişi oydu. Bir anda onu görebileceğim düşüncesi kafama dank edince kapıyı açmaya yeltendim. Kilidi açıp tam kapıyı açacaktım ki kapı dışarıdan onun tarafından tutulmuştu.

"Naz, şu an olmaz beni göremezsin. Zaten sesimi duydun. İyi olup olmadığını merak ettim."

Gerizekalısın Tuana! Ne diyeceksin şimdi adama? 'Ya şey ben uyumadan önce mesajına baktım. Seni seviyorum yazıyordu. Kalkınca bir daha baktım. Sadece iyi uykular yazıyordu. Bu yüzden moralimi bozuldu. Ama sen sonra mesaj attın. Orada güzelim yazıyordu bende çıldırdım işte.' mi diyeceksin?

Bir daha Anonim'in sesini duydum.

"Naz, güzelim yazmama bu kadar sevindiysen her gün yazarım. Hatta belki daha fazlasını bile."

"Ne ben onları dışımdan mı konuştum?"

"Galiba öyle oldu."

"Beceriksizsin Tuana!"

"Kendine kızma Naz."

"Of, iyi peki." Şey, gidecek misin şimdi?"

"Evet."

"Hemen mi?"

"Maalesef güzelim."

Nefes almayı unutma Tuana. Yaşaman için nefes almak gerekiyor Tuana! Tuana sakın sırıtma!

"Hemen gitmesen? Azıcık daha konuşalım"

"Şimdi değil ama belki bir gün azıcık değil tüm gün vaktimizi beraber geçiririz?"

Gülümsemekle yetindim.

"Güzelim, ben şimdi gidiyorum. Ha bu arada o biskrem extra kurabiyeler var ya?"

"Evett?"

"Onlardan aldım sana. Masanın üzerine bırakıyorum."

"Çok teşekkür ederim. Sen onları sevdiğimi nerden biliyorsun?"

"Ben bilirim. Neyse görüşmek üzere. İstediğin zaman yaz bana."

"Tamam. Görüşürüz."

Anonim'in gittiğinden emin olduktan sonra banyodan çıktım. Gerçekten de masamın üzerinde en sevdiğim kurabiyeler duruyordu. Aşağı inip bir kahve yaptım. Sonra da kurabiyemi alıp penceremin önüne oturdum.

Sesi geldi aklıma. Çok güzel bir sesi vardı. Etkileyiciydi. Yüzyıllar boyunca dinlemek isterdim. Kimsenin konuşmaya hakkı yoktu sanki. Herkes sussun sadece o konuşsun istiyordum resmen.

Kurabiyelerimi yerken sırıttığımın farkında değildim. Farkedince hemen düzeltip güzel bir tebessüm yerleştirdim dudaklarıma. Gelen mesaj sesi kulaklarımı doldurdu.

"Sırıtmaya devam edebilirdin. (32 diş sırıtan emoji)"

"Ya sen onu da mı gördün?"

Kahvemi yanlışlıkla biraz üzerime döktüm. Ama az olduğu için sıkıntı olmamıştı. Yine mesajlara döndüm.

"1 yeni sesli mesaj"

Hemen mesajı açıp dinlemeye koyuldum.

"Tabiki de görürüm. Şu an araba kullanıyorum. O yüzden mesaj yazamadım."

"O zaman şu an beni göremiyorsun."

"Emin misin?"

"Evet."

"Elini ağzından çek Naz. Ayrıca pufun üzerine otur. Ayakta dikilme."

"Sen, nasıl gördün?"
"Odamda kamera mı var?"

"Evet."

Yeni bir sesli mesaj gönderince dinlemeye koyuldum.

"Sana bir şey soracağım. Hangi kitapları okuduğunu görüyorum. Fakat duygularını görmediğim için hangisini beğeniyorsun bil- (Cam kırılma sesleri)

Ses yarıda kesilmişti. Hemen mesaj attım ama bakmadı. Aradım ama açmadı. Ne oluyordu orada?!

AnonimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin