Naz'ıma ithafen...
"Bazı şeyler kaybedilince değer kazanıyormuş,
geç de olsa anladım..."
Yurdun bahçesine baktım onlarca saniye, dakika, hatta belki saat. Kim derdi pencerenin çerçevesine kafamı yaslayarak uyuyakalacağımı.
O gece hüzünlerin kucağında büyüdüm ben... İçimin karanlığı, sessizliğimin telaffuzu oldu...
Belki de bugün o gündü.
Belki duyulması gerekiyor bu sessiz yakarışlarımın. Anlaşılmak için konuşmayı değil, sessizliğimin duyulmasını istiyorum.
Bana bakılmasını değil, beni görmelerini istediğimi biliyorum.
Simay'ın tatlı sesi ve hafif dokunuşları gözlerimi aralamama sebebiyet verdi.
"Doğa, neden yatağına geçmedin?"
Yavaşça ona bakmak isterken sırtımın ve boynumun ağrıdığını fark ettim.
" Saat kaç? "
Telefonunun güç tuşuna basıp ekrana baktı.
"07:03"
"Hazırlanıyorum ben. Uzay olacak yanımda merak etme."
20 dakika sonra...
Üzerime bahtım gibi kara bir kazak, altıma ise siyah dar kesim pantolonumu giymiş, belime babamın silahını almış bahçede Uzay'ı bekliyorum.
Yere bakıyorum. Anlamı yok, havaya bakıyorum, anlamı yok.
Nefes aldım, yine anlamı yok...
Aç değilim, susamış değilim. Üşüyorum, tüylerimin ürperdiğini hissediyorum, ellerimin soğuduğunu...
Tuhaf, üzerimde kazak olmasına rağmen hava gayet iyi ,lakin neden üşüyorum?
Uzay girdi bahçe kapısından, beni oturduğum banktan kaldırdı ve o soru...
"Hazır mısın?"
Değilim Uzay... Karanlığım büyüyor , o karanlığa gömülüyorum..
"Hazırım"
Deri ceketinin cebinden çıkardığı siyah şalı kafama örttü.
"Şimdi hazırsın"
Gözlerine bakamadım sulanmış gözlerim yüzünden. Beni o halde görmesini istemedim. Kafamı salladım hafifçe. Siyah Motorunun yanına doğru ilerlemeye başladığımızda motoru göstererek konuştu.
" Korkmazsın umarım."
Ukala ukala konuşması beni sinirlendirdi ve samimiyetsiz ufak bir gülüş. Kafama yedekte tuttuğu kaskını taktı.
"Bana bak hızlı gider yere düşürürsen beni yemin ederim kaskla döverim seni"
Arkasına bindiğimde ellerimi kendi önüne kavuşturdu, bir eliyle motoru hakimiyeti altına almaya, diğer eliyle beni tutmaya çalışıyordu. Kaç ağaç geçtik, kaç kilometre yol gittik, kaç ışıkta durduk bilemiyorum ama yol boyunca düşündüm.
Ne olacak?
Nasıl hissedeceğim?
Bu katili bulacak mıyım?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İPTİLA
ChickLitBu kitapta içinde yarım bıraktığın, bırakmak zorunda olduğun sevincini, öfkeni, kederini doya doya yaşamanı umuyorum. Unutma ki hayatta olduğun sürece karşına sürekli engeller çıkacak. O engelleri aşmak düşündüğün kadar da imkânsız değil. Sen o enge...