''4 Saattir hazırlanıyorsun Charles hadi bee''
''Ağlama 2 dk ya karakoldan yeni geldim daha. Bak ceketimi giydim mi tamam''
Aynen dediği gibi Charles ceketini giydi ve Dan ile birlikte evden çıktılar. Dan'İn arabasıyla gitmeye karar verip arabaya atlayarak yola koyuldular. ''Daniel ne bu parti aşkı, sürekli eğlenmek istiyorsun. Çok can sıkıcı''
Daniel son derece mutlulukla arkadaşına baktı ''Dostum, orada ne kızlar vardır bir görsen. Of of gidelim sonra sana da bi tanesini ayarlarız''. Arkadaşının dediğiyle Charles kafasını çevirip aynadan yolu izlemeye başladı ''İstemez. Sırf Alexandra üzülmesin diye gidiyorum zaten, kızla falan uğraşamam''
''19 yaşındasın ama yaşlı moruklardan farkın yok''
''Sanane arkadaşım?? benim zavkim ayrı seninki ayrı!''
''Sessiz köşeye çekilip Lana dinleyerek kendimi o moda sokamam canım senin gibi. Ben daha canlı yaşamayı tercih ederim''
''Aman neyse hızlı sürde yetişelim''
Mekana geldiklerinde ikisi de arabadan inip içeri doğru yürüdüler. Kapıdaki cüsseli adamın önlerine geçmesiyle durdular ''Kimdiniz?''
''Ben Daniel bu da Charles''
''Neden buradasınız''
Charles oflayıp arkasını dönüyordu ki Daniel kolundan tutup geri koydu yerine. Çok geçmeden Alexandra göründü ve cüsseli adamın kolundan ittirdi ''Ne yapıyorsun aptal. Onlar benim arkadaşlarım, hani genç partisi ya hani'' Kız adama göz devirip arkadaşlarına gülümseyerek baktı ''Selammm. Kusura bakmayın bazı insanlar çok kaba. Hadi içeri girelim''.
Talimatla Dan ve Charles girdi içeri. Disco barına dönmüştü ev. Avlu bile insanla doluydu ve bu ev kimin olduğuna dair ikisinde fikri yoktu. Daniel'in hemen birileriyle kaynaşması Charles'in sinirini bozmuştu. Arkadaşının bileğinden çekiştirdi ''Dan sakın içki içeyim deme az kalacağız burada anladın mı?''
''Offf anladık ya. Gideceğiz merak etme bebeğim.''
''Sana güvenemiyorum ama neyse ben içeride bir yerlerde saklanacağım. Sen kalmak istersen kal''
''Tamamdır bulurum ben seni''
Dan'i beşli grubun arasına emanet edip evin içine yol aldı Charles. İçeri girdiğinde de aynı kalabalıktı ama bahçedeki gibi bunaltı değildi. Kendine herhangi bir içecek almak için minibara yöneldi, servis edecek kimseyi göremeyince kendi başına şişelerden birini alıp bardağa koyacaktı ki arkasından bir el uzanım elindeki şişeyi kaptı
''Bunu kullanmak için fazla küçüksün çocuk!'' kulağına gelen sıcak nefes ve tanıdık ses irkilmesine neden olmuştu ama pek yansıtmaya niyeti yoktu Charles'in. Şişeyi alan adam Charles'in yanındaki sandalyeye oturdu.
''Burada ne işiniz var Komiser?''
''Parti varmış gelelim dedik''
''Tanrı aşkına parti parti gezecek zaman yok sizde. Neden buradasın?''
''..... pek eğlenmiyor gibisin?''
''Tarzım değil. Sevmiyorum gürültüyü''
''Seni burada tutan o kızmı?''
Komiserin işaret ettiği yere bakınca Alexandra'i gördü Charles. Ama alakasız gözükse de alakası çoktu ''Evet'' diye yanıtladı. Komiser başını sallayıp yere baktığında Charles adamı baştan aşağı süzdü oturduğu yerde. Siyah tişört ve siyah pantalon giymişti. Tişört kollarını yırtacak kadar kol kasları aşırı dokunulası gelmişti oğlanın gözüne. Adamın fiziği o kadar iyiydi ki Charles'in başını eğip kendi vücuduna bakmasına neden olmuştu 'Ona göre çok zayıfım' diye içinden geçirdi. Sonra adama tekrar baktığında başını eline yaslamış kendisine bakarken bulmuştu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUÇSUZ // CHARLOS B&B
Short StoryHiç beklmediği anda ellerine kelepçe vurulup savcının karşısına oturtulan Charles şaşkınlık içerisinde karşısındaki adama baktı ''Suçsuzları yakalayacak kadar beceriksizsin yani?'' demesiyle boğazına dolanan eller sırıtmasına sebep oldu ''Ne o canın...