Checo elmasından bir ısırık daha alıp devam etti konuşmaya ''Yani savcım Charles Leclerc'i bizzat kendiniz takip ediyorsunuz. Ne gerek var ki yani, çocuklardan biri yapabilir bunu!''
''Eğitmek için başka varlığı tercih et Perez. Seninle uğraşamam''
''Bende onu diyorum uğraşacağınız çok şey varken bir veledi hiç ayrılmadan takip ediyorsunuz. Bence fazla oldu''
Carlos tek kaşını kaldırarak Checo'ya baktı ''İlla sus demem migerekiyor akılsız herif. Benim davam, benim meselem sen emrimi yerine getirmekle mükellefsin. Şimdi çık odadan Leclerc gelecek''
''Ben öyle demek ist-'' Checo'nun sözünü yarıda bitiren Carlos'un sert bir şekilde masaya kahve bardağını koymasıydı ''Çık git dedim sana''. Checo gülümsemeye çalışarak odayı terk etti.
Çok geçmeden odanın kapısı yine açıldı Carlos bağırmak için ağzını açmıştı ki gelenin Charles olduğunu görünce bir şey demeden evraklara bakmaya devam etti.
''Selam'' diyerek yavaş yavaş adımlarla yaklaştı Charles. Carlos karşılık olarak sadece kafasını sallamıştı. Bunu garipseyen Charles yüzünü buruşturdu. ''Nasılsın komiser''
''İyi sen?''
''Odaya girene kadar harikaydım''
''Bugün senin huylanmanı çekemem Leclerc imzayı atıp gidebilirsin!'
Bunu demesiyle Charles kaşlarını kaldırdı'Obaaa bu herif için mi o kadar süslendik?' Charles ilk defa içindeki sese hak vermişti. Bana böyle davranan adam için mi o kadar hazırlandım diye tekrar düşündü. ''Savcım, bir sıkıntı mı var?''
Carlos bi anlığına çocuğa baktı ve tekrar evraklara dönmeye çalıştı ama bakışlarını tekrar çocuğun üzerine çekti. Charles'i baştan aşağı süzdü, karanlık odadaki tek ışıkla bile çok güzel görünüyordu. Bugün bir başka görünüyordu Charles. Yüzüne baktı kirpiklerine sürdüğü şey o güzel gözlerini gizlemiş gibiyidi ama bu Carlos'un hoşuna gitmişti. İçindeki kıpırtıyla masaya dirseklerini yaslayıp ellerini yumruk yaparak çenesine yasladı ve oğlanı süzmeye devam etti
''Sen kimin için böyle hazırlandın?''
''Ben mi? Ben kimse için hazırlanmam ki, öylesine bugün hava güzeldi ona göre giyindim!''
''Emin misin?''
''E-eminim tabii ki''
''İyi bakalım. Gel şöyle at imzayı''
Carlos eliyle çağırdı yanına. Charles de hemen savcının yanına geldi. Aslında masının diğer tarafında durup da imza atabilirdi ama Carlos çağırınca ikiletmedi.
Yanına gelen oğlanın elinden narince tutarak daha da kendine yaklaştırdı ve masadaki kağıdı kendi önüne alıp Charles'in belinden tutarak onu da masayla kendi arasına aldı ''İmza!'' diye kati talimat vermesiyle Charles kalemi aldı eline. Kalemi kağıda götürürken arkasındaki adamın yerinden kalktığını anladı ve anlamsız heyecan bastı içini. İmzayı atmaya başlamıştı ki belindeki elin sıkılaştığı ve pantalonu olmasına rağmen poposunun arasında hissettiği sertlikle gözlerini büyükçe açtı.''Devam et!''
Charles imzayı utana sıkıla devam ettiriyordu
'Kim öğrettiyse sana uzun imzayı atmayı ellerinden öpeyim. Arkadan direnen şey çok iyi hissettiriyor'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUÇSUZ // CHARLOS B&B
Short StoryHiç beklmediği anda ellerine kelepçe vurulup savcının karşısına oturtulan Charles şaşkınlık içerisinde karşısındaki adama baktı ''Suçsuzları yakalayacak kadar beceriksizsin yani?'' demesiyle boğazına dolanan eller sırıtmasına sebep oldu ''Ne o canın...