Hiç beklmediği anda ellerine kelepçe vurulup savcının karşısına oturtulan Charles şaşkınlık içerisinde karşısındaki adama baktı ''Suçsuzları yakalayacak kadar beceriksizsin yani?'' demesiyle boğazına dolanan eller sırıtmasına sebep oldu ''Ne o canın...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
''Nasıl yani bana benziyor derken? gözü, kaşı fln mı?''
Teyze o an sustu ve oğlanın gözlerine bakıp iç geçirdi ''Evladım öyle benzerlik olsa sıkıntı değil de senin neredeyse kopyandı o çocuk. Yeter soru sorma da git üstünü başını giyin Bay Sainz gelecek biraazdan''
Charles içindeki korkuyla yutkundu. Belki o çocuğu öldürdü ve beni de öldürecek diye de içinden geçirip kapıyı aralayarak çıktı mutfaktan. Sabahtan beri teyzenin kafasını yiyordu kimdi o diye.
*Ya ona hoş muamelede bulunursun yada o çocuğa yaptığını sanada yapacak*
''O çocuğa ne yaptığını daha bilmiyoruz?''
*Hadi ama 'Bunu neden bana yaptın, bu yaptığın hiç hoş değil' dememiştir herhalde değil mi*
''Offfff sus azıcık. Biliyorsun sen çok konuşunca başım ağrıyor''
*Ben senim Charles benden asla kurtulamazsın*
''Gel seninle oyun oynayalım doğrulukmu cesaret mi! İlk ben sonra sen anlaştık mı?''
*Anlaştık*
''Seç''
*Fazla aptalsın tabiki doğruluk*
''Seni kafamın içinden nasıl yok ederim''
*Ölerek!*
''........''
*Anlaşma gereği benim sıram. Ben senin herşeyini bildiğim için doğruluğa gerek yok Charles*
----
Kapının şifre sesinin gelmesiyle teyze hemen kapının yanına koştu. Kapıdan giren tabiiki de Carlos du ki onun dışında kapı şifresini kimse bilmiyordu. Teyze Carlos'un ceketini omuzundan alıp hemen ''Hoşgeldiniz efendim'' dedi.
Carlos cevap olarak başını salladı ve gömleğinin kol kısmını kıvırırken çoktan merdivenleri yarılamıştı bile ''Susie teyze. Dediklerimi yaptınız değil mi Charles için''
''Tabii ki yaptım oğlum hiç merak etme''
Merdivenleri bitirdikten sonra direkt Charles'in odasının kapısını açıp içeri girdi. Ve gördüğü daha doğrusu göremediği şeyle kaşlarını çattı. ''Nerede bu çocuk?'' diye fısııldadı sessizce. Tek tek odalara baktı yoktu. ''RUSSEL BURAYA GEL. HEMEEN'' Carlos'un evi dolduran sesiyle Görevli Russel hemen koşarak yanına geldi.
''Charles nerede?''
''Ne demek Charles nerede?''
''Oğlum delirtme beni Charles evde yok''
''Hayır o evden hiç çıkmadı. Çıksa illaki haberim olur. Odasına baktınız mı?''
''Sağol Russelcim bunu akıl edemedik hemen bakıc- MANYAKMISIN HEMEN BUL BANA CHARLES'İ''
