KAHRAMAN • part 1

3.1K 75 39
                                    

Merhabalar sevgili gönül dostları bu ficimizde Alaz ve Asinin bebeklerinin doğup 5 yaşına geldiğini ve bu sürede Asinin Eceye Alazdan bahsedip baban çok uzaklarda diye büyüttüğünü düşünelim. Alaz bu arada derbeder olmuş bir çocuğu olduğundan haberi dahi yok. Asi ile Alaz karşılaşıyorlar ve Alaz Ecenin onun kızı olduğunu anlıyor Asi de zaten saklamıyor Ece ilk gördüğü an babasını tanıyor ve Alaz'ın yanına gidip ona merhaba diyor sonra Asi Ece'yi alıp gidiyor... tabi bu beş yılda tolga hep Asi'nin yanında olmuş ona destek olmuş falan... O zaman buyrun okuyalıım

..................................................................

Asi İngiltere'den getirdiği eşyaları yeni tuttukları daireye yerleştiriyordu, henüz bu eve alışamamıştı ait hissetmiyordu... gerçi son beş yıldır hiçbir yere ait hissetmiyordu sanki sürgün yemişti ama nerden bilmiyordu bazen kimden diye sormaktan alıkoyamıyordu kendini... Aslında cevapları biliyordu ama kabul etmek istemiyordu sanki kabul etse ızdırabı daha da artacak ve onu yok edecekti ama Asi'nin ayakta durması gerekiyordu yıkılma lüksü yoktu. Kızı için güçlü olmalıydı... Bu şehirin her yeri ona Alazı hatırlatıyordu , burada onsuz olmak çok zordu ve bu zorluğu hisseden tek kişi Asi de değildi dün Yaman'ın düğününde Ece ve Alaz karşılaşmışlardı... Ece'nin o anki heyecanını hatırladı asi hemen de tanımıştı babasını. Onu istiyordu çünkü deli gibi babasını özlüyordu daha tanımadığı babasını, elinde sadece tek bir fotoğrafı olan babasını... minik bebeği her santimini ezberlemişti Alaz'ın... Onun o masum heyecanı aklından gitmiyordu Asi'nin. Alazı düşündü tekrar dün resmen şok olmuştu Eceyi görünce varlığından bile haberi yoktu ecenin ama o da hemen tanımıştı kızını... belki de oda onu istiyordur diye düşünecekken yok etti hemen düşüncelerini Alaz yıllar önce kaybetmişti o şansı şimdinin ne önemi vardı ki eğer beş yıl önce Asi kızlarına kıymış olsaydı bugünkü isteklerinin bir önemi kalmayacaktı Alaza olan öfkesi arttı yine, kafasından bu düşünceleri atmak için radyoya gitti ve bir şarkı açtı rastgele, radyoyu İngilteredeki barda çalışan yaşlı barmen hediye etmişti az görülen bir olaydı yaşlı birisinin gençlere alkol vermesi, matrak bir adamdı aslında Asi her sahnesinden sonra yanına gider konuşurdu onunla konuşurdu dediysem Alaz'ı anlatırdı her defasında söylediği her şarkıda o vardı çünkü biraz ....

Mutfağı yerleştirmişti sonunda artık kahvaltı hazırlayabilirdi. Dolaptan iki yumurta aldı ve omlet yapmak için işe koyuldu. Bu sırada Ece kalkmış gözleri yarı kapalı yarı açık evi keşfetmeye çalışıyordu mutfak kapısında tökezledi tam düşecekken annesi yakaladı onu

"Bebeğim dikkat et düşüceksin."

"Düşmem ki sen izin vermezsin hii mis gibi kokuyor yine o mantarlı kaşarlı omletten mi yaptın en sevdiğim" Asi mantarlı kaşarlı omleti onaylamaya kalmadan ece her sabah olduğu gibi mutluluk dansını yapmaya başlamıştı bile

"Sen yüzünü yıkayıp dişlerini fırçaladın mı bakalım?"

"Ee şey hemen geliyorum ben sen omletlerimizi güvende tut minicik bir işim var benim" dedi ve annesinin komutlarını uygulamaya koştu. Asi tebessüm etti Ece olmasa ne yapardı bilmiyordu o bu hayatta başına gelmiş en güzel şeydi. Asi artık kimsesiz değildi kızı vardı... Tolga henüz gelmemişti, ingiltere de daireleri altlı üstlü olduğundan birlikte kahvaltı yaparlardı. Burada da aynı şekilde altlı üstlü tutmuşlardı dairelerini Asi düzeni bozulmasın istiyordu. Tolgayı aramak için telefonunu buldu şarjı bitmişti, hemen şarja taktı telefonunu, pijamasının üzerine sabahlığını geçirip alt kata Tolgaya indi ve zili çaldı. Bir süre sonra tolga kapıyı açtı

"Günaydın Asi gelsene"

"yok ben girmeyeyim hiç hadi kahvaltıya gelmiyor musun"

"Çok isterdim muhteşem kahvaltılarımıza* devam edelim ama maalesef ablam çağırdı morali bozuk gibiydi onun yanına gidiyorum şimdi dün seni aradım telefonun kapalıydı bir sorun yok dimi ha bir de sizde gelin isterseniz ablam yabancı değil sonuçta"

BENDEN BANA || Aslaz ficHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin