KAHRAMAN • part 8

390 36 16
                                    


Alaz sabah kalktığında kollarının arasında Ece'yi göremeyince paniğe kapıldı bir an için onu ezmiş olabileceğini düşündü çünkü küçük kızın yatakta kapladığı yer yok denecek kadar azdı. Hızla ayağa kalktı ve yatağı kontrol etti. Eğer Ece'yi ezmiş olsaydı eziği burada olurdu sonuçta. Ortada herhangi bir eziğin olmadığına şükredip derin bir nefes verdi. O sırada küçük kız çıplak ayaklarıyla paytak paytak yürüyerek banyodan çıktı.

"Günaydın Alaz ben de etrafı keşfe çıkmıştım." Dedi Ece. Alaz Ece'nin kendisine tekrar baba dememesine bozulmuştu biraz. Kaşlarını çatıp somurttu azıcık. Ece hala etrafı inceliyor Alaz'ın yüzükleriyle oynuyordu.

"Ece gelsene biraz yanıma bir şey söyleyeceğim" Alaz bu konuşmanın zamanın geldiğini düşünmüştü sonuçta dün kendi isteğiyle baba demişti Ece ve bu Alaz'ın çok hoşuna gitmişti. Kendisine sonsuza dek baba desin istiyordu.

"Bana dün gece baba dedin Ece hatırlıyorsun dimi biraz uykuluydun ama-"

"Hatırlıyorum" dedi Ece sakince dün öyle söylemişti çünkü babasını çok özlemişti ve onun gelmesini beklemişti. Gelip onu öptüğünü fark edince de heyecanlanıp anın etkisiyle baba demişti. Oysa onu affetmeden baba demeyeceğine söz vermişti kendisine. Alaz daha çok çabalamalıydı Ece için

" İstersen hep diyebilirsin bence güzel olur." Dedi Alaz heyecanla Ece'nin baba demesini bekleyerek ama Ece hiçbir şey söylemiyordu. Küçük kız tam konuşmaya başlayacakken kapı kızla açıldı ve Ece olduğu yerde zıpladı. Yaman gelmişti.

"Hadi kahvaltıya Feriş döktürmüş yine. Ayrıca eve gelmene çok sevindim kardeşim" dedi Yaman

"Abisi çık şurdan ya kızımla iki dakika konuşamayacak mıyız şu evde!" Alaz Ece'nin konuşması engellendiği için sinirlenmişti.

"Kahvaltıya geç kalmayın bak"

"Hadi abisi hadi çık sen geliyoruz." Dedi Alaz yine büyük bir sinirle. Yaman çıkar çıkmaz Ece'ye döndü beklentiyle

"Gerçekten abin mi senin?" Diye sordu Ece hayır demesini umuyordu babasının

"Sayılır" dedi Alaz "abisi işte" diye devam etti memnuniyetsiz bir şekilde kafasını sağa sola sallayarak

"Abisi mii?" Ece kendisine doğru fısıldamıştı Alaz bunu duymadı bile

"Hadi bakalım gel kahvaltıya inelim." Dedi ve küçük kızını koltuk altlarından tutup kucağına yerleştirdi sonra da merdivenleri inmeye başladılar.

Kahvaltıya oturduklarında Ece salatalık yemek istiyordu ama salatalık Alaz'ın önündeydi. Alaz'a Alaz demek istemiyordu çünkü o zaman babası çok üzülürdü ama baba da diyemezdi çünkü o zaman da onu affettiğini düşünebilirdi. Ece'nin kendisini affettiğini düşünürse de onunla ilgilenmeyi bırakabilirdi. Ama Ece Alaz'ın ilgisini kaybetmek de istemiyordu. Ne yapacağını şaşırmıştı. En sonunda salatalık yememeye karar verdi ve sessizce kahvaltısını bitirdi.

"Ben doydum hemen hazırlanayım şimdi sonra da annemin yanına gidelim olur mu dayı? " Dedi Cesur'a doğru

"Dayı mıı!?" Dedi Alaz şaşkınlık ve kıskançlık karışımı bir sesle. Kızı Cesur idiotuna dayı diyecek kadar onu benimseyip kendisine sadece iki kez baba demişti ve şu an da dememekte ısrarcı gibiydi.

"Olur tomurcuğum sen hazırlan çıkarız birazdan" dedi ve havadan bir öpücük gönderdi Cesur Ece'ye. Alaz kaşlarını çatıp somurtarak izledi ikisini. Bu kız Alaz'ı deli edecekti. Annesi kılıklı diye geçirdi içinden. Herkese tatlı kedi yavrusu bana gelince kaplan kesiliyor diye düşünmeden de edemedi doğrusu.

BENDEN BANA || Aslaz ficHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin