Sınıfa döndüğümde kafamı sıraya koydum. Jisung saçlarımı seviyordu.
"Boş ver ben seni başkasıyla yapacağım."
"Daehyun'u istediğimi söyleyen kim ki?"
"İstemediğini bildiğim için dedim zaten."
"Orası ayrı da bana kim bakıcak ki?" dediğimde kafamı kaldırdı ve yüzüne baktırdı.
"Saçmalama Jaeyun. Sana bakmayanın götünü sikeyim ben. Çok güzelsin."
"Değilim."
"Hayır aq, öylesin."
"Bilmiyorum."
"Sus hem çok güzelsin hem de çok kafa çocuksun."
dediğinde kıkırdadım.
"Hadi bahçeye çıkalım. Nefes alırsın hem biraz."
dediklerinde "Tamam." diyip ayaklandım.
Beraber bahçeye çıktık ve kenara geçtik.
"Jisung." dedi Hyunjin.
"Ne oldu?"
"Kenara bak." dediğinde Jisung oraya baktı. Sonra gülerek bize döndü.
"Minho bu." dedi.
"Evet."
"Hangisi?" dediğimde bana Minho'yu gösterdi.
Ona bakıp geri döndüm Jisung'a.
"Çok yakışırsınız he."
"Evet." dedi ve etrafında dönmeye başladı.
"Çok yakışıklı değil mi ama?" dedi.
Kıkırdadım ve "Öyle öyle." dedim.
"Bu arada söylemeden geçmeyeceğim. Biz ne zaman bir yere gitsek mucizevi bir şekilde orda Minho'yu da buluyoruz."
"EVET EVET."
"Kanka net aşık."
"Biliyorum canım." dedi ve saçını savurdu. Saçını savuruşuna güldüm ve arkaya yaslandım.
"Ay çok ruhsuzsun ya. Hiç alışkın değilim bu hâllerine."
"Yarın gelir morali yerine." dediğinde Hyunjin'e döndüm.
"O neden?"
"Neden mi? Yarın kutlama olucak."
"Ne kutlaması?"
"Onu tam bilmiyorum ama şarkılar falan açılıcakmış, sen dans etmeden duramazsın. Sınıfta bile kendi kendine dans ediyorsun."
"O zaman bu gün Jaeyun'u topluyoruz ki yarın pistleri yaksın."
Güldüm ve "Saçmalama." dedim.
"Saçmalamıyorum hatta sana bir eş buluruz belk-OHA DUR."
"Ne oldu?"
"Bir şey diyeyim mi Heeseung'la çok yakışırsınız pistte ama Heeseung'u öldürsek dans etmez."
