Dans bittiğinde selam verdik ve sahneden indik. Heeseung bir şey diyecekti ama ben abimin yanında Seungmin'i görünce umursamadan Heeseung'u abimin yanına koştum.
Yanlarına gittiğimde beni fark edip bana döndüler.
"Seungmin bu kardeşim Jaeyun. Jaeyun bu sevgilim Seungmin."
Gülümseyerek elini uzattı. Aynı şekilde ben de elini sıktım.
"Merhaba."
"Merhaba."
"Tanıştığıma memnun oldum hyung."
"Ben de Jaeyun. Bu arada söylemeden edemeyeceğim, çok güzel dans ettiniz. Sen ve partnerin."
"Teşekkür ederim."
"Rica ederim."
Abime döndüğümde arkamı işaret ediyordu. Arkamı döndüğümde Heeseung gelmişti.
Geri abime döndüm. Heeseung yanıma geldi ve abimin karşında eğilip "Merhaba." dedi.
"Merhaba."
"Jaeyun'un abisisiniz sanırım."
"Evet. Sen de Heeseung olmalısın."
"Evet, siz-"
"Jaeyun anlattı."
"Ha ne?"
"Ne? Şaşırma şaşırma. Ne oldu?"
"Her neyse. Ben şey için gelmiştim, izniniz olursa Jaeyun'u beş dakikalığına alabilir miyim?"
Abime hayır anlamında kaşlarımı kaldırdım ama o "Tabii, al istediğin gibi. İstersen bütün gün al hatta bütün bir yıl. Hiç fark etmez."
"Abi-"
"Teşekkürler." dedi ve elimi tuttu.
Gözlerimi ellerimize indirmeme bırakmadan beni sürüklemeye başladı.
"Nereye gidiyoruz?"
"Konuşabileceğimiz bir yere."
"Konuşmak istemiyorum." dediğimde durdu ve bana döndü.
"Hep senin istediğin olmayacak, bu sefer de benim istediğim olacak." dedi ve tekrar sürüklemeye başladı.
Beni sürükleyerek kapının önüne çıkardığında gördüğüm görüntüyle durmam bir oldu.
"Jaeyun?"
