Mesajları unuttuğumu fark ettiğimde telefonumu aldım.
Heeseung:
Jaeyun, konuşalım mı?Jaeyun:
Ne konuşucaz?Heeseung:
Biliyorsun ne konuşucağımızıJaeyun:
Uzatma HeeseungHeeseung:
Haklısın, özür dilerimJaeyun:
Neden özür
dileyip duruyosun?Heeseung:
Hatalı olduğum içinJaeyun:
her neyse
konuşalım
ne konuşmak
istiyorsanHeeseung:
Yüz yüze konuşsak daha
iyi olacakJaeyun:
Gelemem hiçbir
yere müsait değilimHeeseung:
Sıkıntı değil, yarın
okula derse girmeden
konuşabilirizJaeyun:
Yarın okula
gelmeyeceğimHeeseung:
Geldiğin bir gün
konuşuruz o zamanJaeyun:
Yoklama
almayı bıraktılar,
gelmeyeceğim artık.Heeseung:
Dans provaların vardıJaeyun:
Dansa çıkacağım
kesin değil, partnerim
yok ya artıkHeeseung:
Hocayla konuşmuştum aslındaJaeyun:
Ne? Ne ara?Heeseung:
Bu gün. Aslında bekledim provada
seni ama gelmedin.Jaeyun:
Ağrım vardıHeeseung:
Hocaya da öyle
söylediler, biliyorum
ama gerçeğin de
böyle olmadığını biliyoruzJaeyun:
Ne söylememi istiyorsun?
Hesap mı vermeliyim?Heeseung:
Hesap vermeni
istemiyorum, sadece
seni merak ediyorum.
Ve neden gelmediğini.Jaeyun:
Çünkü senin
orada olacağını
biliyordum.Heeseung:
NerdesinJaeyun:
Ha ne?Heeseung:
Nerdesin?Jaeyun:
Evde değilimHeeseung:
Evde olup olmaman
umrumda değil, konum
at geliyorumJaeyun:
Müsait değilim
dedimHeeseung:
Lütfen Jaeyun.
Yüz yüze konuşalım
çünkü cidden içim
rahat değil ve senin
içinin rahat olmadığına
ben de eminimJaeyun:
Rahat içim,
senin de olsun.
Gitmem gerekiyor,
görüşürüz.Heeseung:
Peki, görüşürüz