Sekizli grup evde o kadar çok fazla kavga eder ki buna dayanamayan chan bir gün kavga edene ceza vericeğini söyler. Cezayı da minho bulur. Bir ay boyunca feminen gezmek. Herkes bu cezadan korkar ve kavga etmez. Bir gün felix ve jisung saçma bir olay...
Şuan siktiğimin partisine gidiyoruz ve ben felix'e dediklerimden dolayı gerçekten kendimi iğrenç bir mal gibi hissediyorum.
Şimdi ne yapıcağımı hiç ama hiç bilmiyorum.
Sanırım sadece zamana bırakıcaktım.
Arabadan inip partinin olduğu eve geldiğimizde içimden bir sürü küfür sayıklıyordum.
Eve girdiğimiz gibi arkadaşım olan ama sevgilim diye yalan söylediğim kişi ortaya çıktı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Arkadaşım wooyoung.
"Hoşgeldiniz. Gelmenize sevindim." Diyerek bizi içeri aldı. Biraz onunla grup olarak sorun çıkmadan konuştuktan sonra herkes partide eğlenmek için etrafa dağıldı.
Ben elimdeki içkiyi içmeden etrafa bakıyordum. Daha çok felix'i arıyordum çünkü sevgilim sandığı wooyoung'la konuştuğu zaman ortalık çok karışıcaktı ve ortalığın karışmaması için yan yana gelmemeliydiler.
Evde kalabalığın yanından geçerken changbin'i görmem ile hemen sordum "felix'i gördün mü?" Olumsuz anlamda kafa sallayınca evde onu aramaya devam ettim.
Bu şarkı o kadar sesliydi ki kulağımı patlatıyordu resmen.
Telefonumu çıkarıp onu aramaya karar verdim. Ne yazık ki beş kez aramama ragmen açmadı.
Üst katta olmadığına emindim ama bir ihtimal orda olabilir diye düşünerek yukarı çıktım. Burda olamaz diye düşünme sebebim buraya sevgililer yiyişmek için filan çıkıyordu.
Onun burda olmasının bir sebebi olabilirdi tuvalete gitmek. Belki kusuyordur. Yada tuvaleti de gelmiş olabilir insanlık hali. Neden tuvaletinin geldiğini sorgulamıycam.
İki tuvalet vardı biri koridorun başında biri de wooyoung'un odasında.
Koridorun başındaki tuvalette olmadığı kesindi çünkü tuvaletin suyunu için biri ve başında gülen kişilerin olduğunu kapının açık kısmından görebiliyordum.
Wooyoung'un odasına ilerlerken arkamdan wooyoung'un elinde iki tane içkiyle geldiğini ve bana seslendiğini duydum. Hemen arkamı döndüm.
"Nereye gidiyorsun?" Dedi.
"Asıl sen nereye gidiyorsun bunlar kime?" Dedim elindeki içki bardaklarını göstererek.
"Odama gidiyorum. Felix'de orda. Ona getirdim. İçki istemedi bende ona meyve suyu getiriyorum." Oda da napıyorsunuz siz tam olarak.
"Odada ne yapıyorsunuz?" Dedim.
"Ne? Duymuyorum. Biraz daha sesli konuş amk. Bu şarkının sesini kim yükseltti." Diye bağırdı.
"Odada ne yapıyorsunuz?" Dedim sesli bir şekilde bu sefer.
"Hiç. Sadece konuşuyoruz. Aşağıda parti yapmak istemediğini söyledi ve bende onu buraya getirdim." Dedi. Kafa salladım.
