20

65 4 0
                                    


Kampta bir gün daha kaldıktan sonra gitmek durumunda kaldık. Aslında kampta bir hafta kalıcaktık ama changbin sağolsun jeongin ile çadırın içindeyken çadırı yıkmışlar. Geri de tamir edilmiyor. Kalıcak yer kalmayınca dönmek durumunda kaldık.

Artık çadırda ne yapıyorlarsa çadırı yıkmayı başarmışlar.

...
Kamp gününden bir kaç hafta sonra;

Feminen Projesi

Chan
Changbin bana hâlâ çadırın parasını ödemedin

Changbin
Uyanıyor çadırın parası
Yemek yiyor çadırın parası
İşe gidiyor çadırın parası
Eve geliyor çadırın parası
Yemek yiyor çadırın parası
Yatıyor çadırın parası
SAL BENİ Bİ!
Vericem dedim
Biraz sabırlı ol chan

Chan
Ben böyle demesem sen bir yılda vermezsin
O yüzden habire hatırlatıyorum

Changbin
Hatırlatma artık tmm
Vericem
Yarın vericem

Jisung
Şey diycem felix
Odan niye bu kadar dağınık ve tüm kıyafetlerin yerde?

Lixie~
SİKTİR!
hemen odadan çık!
Ve kapıyı kilitle!
HEMEN!

Jisung
Ve yerdeki kıyafetlerin haraket mi ediyor bana mı öyle geliyor?

Lixie~
ALLAH BELANI VERSİN JİSUNG!

Kıyafetlerin altından kocaman salyaları akan bir köpek gördüğümde telefonum elimden düştü ve hızla alt kata koşmaya başladı.

Tamam normalde köpeklerden korkan biri değilim ama bu köpek devasaydı ve çok pis bakıyordu. Beni yiycek gibiydi.

Bağırarak aşağı iniyordum. Ben merdivenleri bitirip adımımı attığımda arkama baktım ve bana doğru on ikinci merdivenden atlıyan bir köpek gördüm. HAVADA SÜZÜLÜYORDU!

Salyaları her yere sıçrarken kendimi geriye attım. O sırada önüme gelen felix -meleğim, hayatımın kurtarıcısı, kahramanım- köpeği kucağına aldı ve tasmasından sıkıca tutarak onu bacaklarının arasına sıkıştırdı.

"Dur! Dur!" Diye köpeğe bağırırken felix bende ayağa kalktım. Ama hiç iyi degildim. Kalbim şuana kadar hiç bu kadar hızlı atmamıştı.

Köpek hepimize sertçe havlarken en sonunda sustu. Susması ile sakinleştiğini düşündüm ama ne olur ne olmaz yine uzakta durdum. Benim geriye çekilmek için hareket etmem ile tekrar havlamaya ve zıplamaya başladı.

Felix onu zar zor tutarken saklanıcak yer arıyordum. Bu köpeğin derdi tek benimleydi sanırım. Neden sadece bana bakıyordu. Sanki beni hedef almış gibi.

Felix merdivenin kenarlarındaki direklere tutunup ordan güç alırken köpek bir anda felix'in kolunu ısırdı.

"Ah! Siktir." Felix'in kolunu koparıcakmış gibi hâlâ ısırırken chan köpeği felix'den ayırmaya çalıştı. Tabii ki felix'in kolu kopmasın diye köpeği çekmedi. AMA KÖPEĞE YEM OLARAK BENİ GÖSTERDİ!

Köpek felix'in kolunu bırakıp bana koşarken ben de evin içinde maraton koşusuna başladım.

Köpek beni takip ederken köpeğin dikkatini dağıtmak için seungmin etrafa bir şey fırlattı. Köpek tabii ki hiç oralı olmadı. Burda lezziz bir ben varken niye ona koşsun ki!

Neyse ki tekrar felix köpeği tasmasından tuttu. Köpeğin sülalesine söverek onu yukarı merdivenlerden zar zor çıkardı ve odasına kilitledi. Aşağı inerken hâlâ küfür etmeye devam ediyordu.

"O köpek nerden geldi?" Dedim kalbime elimi koyarak.

"Bir arkadaşım almış köpeği. Nerden bulduysa bu piçi dün gece buraya getirdi. Bir günlük sen bak diye. Başta kabul etmedim ama çok ısrar edince ve beni rahat bırakmayınca mecbur kaldım. Ama bu gün almaya gelicek merak etmeyin. Benim odamda istediği kadar tepinsin orospu."

"Kolun iyi mi?" Dedim elim hâlâ kalbimde iken.

İşte o zaman kanayan kolunu fark etti. Öyle sert ısımış olmalı ki felix'in kolu hem kanlar içindeydi hem de diş izleri çok derindi.

Kapının çalması ile soruma cevap vermedi ve dudak büzdü. Kapıyı minho açtığında içeri wooyoung girdi.

"Selam ne oluyor?" Diyerek hepimize baktıktan sonra felix'in elini fark etmiş olucak ki ona koşarcasına gitti ve kanadığını gördüğü koluna dokundu.

"İyi misin? Ne oldu? Kim-" diye sorularını sayarken felix'in koluna dokunduğu gibi felix acıyla geri çekildi.

"Gerizekalı! Mal! Aptal! Piç! Kör müsün amına koyim?!" Acıyla kolunu tutarken gözleri dolmuştu. "Öyle bastırılır mı mal! Hiç mi acıman yok."
Mal işte.

Felix'in yanına ilerlerken felix'in tepkisine üzlümüş olucak ki tekrar konuşmaya başladı "üzgünüm ben ne yap-"

Kolundaki et nerdeyse kopucaktı. Oraya bakmamaya çalıştığı belliydi. Gerçekten iğrenç olduğunu itiraf etmeliydim. Niye bu evde her şey felix'in başına geliyor diye sorgulamayın. Sebebi çok belli. Hiçbir insana kıyamıyor ve başına bunlar geliyor. Sonra kavgalara karışmayı da çok seviyor. Başka sebebe gerek var mı? İsterseniz daha sayıyim.

"Siktirip gidebilirsin." Dedim onu iterek.

"Sana sormadım orospu!" Diyerek o da beni ittirdiğinde chan ve changbin felix'e yardım etmeye çalışıyordu. Seungmin, jeongin, hyunjin görüntüden rahatsız olup uzaklaşmıştı ve minho da onlarla ilgilieniyordu.

"Sormana gerek yok. Gitmen gerektiğini görmüyor musun? Sen gelmeden önce durum böyle değildi." Dedim.

"BEN BURDA OLMADAN ÖNCE DAHA MI İYİYDİ? BUNLARIN SUÇLUSU BEN MİYİM? BUDA YOKTUM BİLE VE OLANLARA BAK. FELİX'İN KOLU-" Tamam wooyoung'un sözünü kesmeyi çok seviyordum. Ama bu sefer sözünü ben kesmedim.

"ŞUAN NELER OLDUĞUNUN FARKINDA MISINIZ! SİZCE KAVGA ETMENİN SIRASI MI ŞUAN!" Chan bize kızarken wooyoung yukarı çıktı.

"Bencede sırası değil. İlk yardım kiti vardı degil mi bu odada." Diyerek felix'in odasının kapısını açınca wooyoung'un üzerine çıktı köpek ve ordan da koşarak aşağı indi.

"İyi halt ettin mal!" Dedim bağırarak.

"DURUN!" Diye bağırdı felix. Onun bağrışı tüm evde yankılanırken yemin ederim köpekte durmuştu. Size yemin ederim ki yerinden kıpırdamıyordu. Bunu nasıl kanıtlarım bilmiyorum ama gerçekten yerinde duruyordu ve kimseye saldırmıyordu.

Tam felix'in karşısında biraz uzağında durmuştu. Ben şuan hareket etmeye korkuyordum. Evdeki cinler bile şuan yerinden kıpırdamıyordu bence.

Kapının çalması ile felix midesini tutarak alt kattaki, yani bu kattaki, tuvalete koşarak girdi. Peşinden koşarak köpekte gitti.

İçeriden felix'in öğürme sesleri gelirken minho kapıyı açtı. "Ben köpeğimi almaya gelmişti ama..."

Feminen ProjesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin