24

64 4 1
                                    


Komik çok ama çok komik. Gerizekalı gibi beş kişilik arabaya sekiz kişi binmek cok komik. Bu yüzden bu hıyarlarla bir yere gitmek istemiyorum.

Şuan beni tek mutlu eden şey yediğimiz dondurmaydı. Bu sıcakta sekiz kişi aynı arabaya bindiğimizden sıkış sıkış olduğumuzdan bunalmıştım. Tabii ki gezinin diğer iyi tarafı felix'in üzerimde oturması. Biraz sapıkça olabilir. Ama o güzel götünün bacaklarıma deymesi ve aletime çok yakın olması beni deli ediyordu.

Tabii yakın olunca beraber daha fazla vakit geçirmiş oluyorduk. Konuşuyorduk, beraber video izliyorduk... Yani bir yandan bu iş işime yaradı. ALLAHIM İŞ KELİMESİNİ İKİ KEZ KULLANDIM BİR CÜMLEDE! Lütfen chan gibi işkolik biri olmiyim ileride.

"Nerdeyiz amk? Yolu bilip mi gidiyoruz yoksa changbin'in navigasyon açmayıp hava yapması ile bilmeden mi dolaşıyoruz böyle." Dedi bıkkınlıkla hyunjin.

"Hiçte bile ben yolu biliyorum. Navigasyona gerek yok. Az kaldı. Sizde biraz sabırlı olun canım."

"Lan arkada altı kişi nasıl sabırlı olabiliriz!" Diye bağırdı felix.

Hepimiz kullağımızı acıyla tıkarken, özellikle ben, chan konuştu.

"Eger biri isterse-" demeye kalmadan minho konuştu.

"Evet bence de seungmini senin kucağına verebiliriz. Söylenip söylenip duruyor. Hepimizin moralini sikti. Biraz sen uğraş bu varoşla." Dedi minho üzerindeki seungmin'i ittirerek.

Biraz sonra bir yerde durmuştuk ve seungmin chan'ın kucağına geçmişti. Minho artık rahattı tabi. Dondurmalarımızla beraber yola devam ederken seungmin'in suspus olmasına tabii ki şaşırdık.

Biz bunu hep chan'ın kucağına mı versek? Ne güzel konuşmuyor. Bir huzur var arabada. Chan'ın omzuna yatmış dışarıyı izliyor. İlk defa bu kadar sakin ve kimseye laf atmayan bir seungmin görüyorum.

"Pardon." Dedi felix. Elime dondurması akmıştı. Elimi kaldırdığımda bileğimden tuttu.

"S-" dondurma akan iki parmağımı ağzına sokmuştu ve şuan iki parmağım onun ağzının içindeydi! Bana utanarak bakarken parmağımı yalayıp emdikten sonra ağzından çıkardı. Neyse ki bunu kimse görmedi yoksa benimle baya dalga geçerlerdi. Şuan yüzümün salak bir balık gibi görüldüğüne eminim. Yoksa avel avel bakan bir sincap mı?

Neden bir anda araba ateşlerde yanıyormuş gibi oldu. Araba gerçekten yanıyor mu yoksa? 

 "Felix bir bitiremedin dondurmayı anasını satayım." Dedi changbin. 

 "Kenarda bir zirilyon tane çöp kutusu gördüm sen şimdi o dondurmayı bitirip çöpünü atmak istediğinde çöp kutusu bulamıycaz. Bitirde etrafta çöp kutusu varken atalım çöpünü." Biz hâlâ arkada olanın şokunu geçirirken, belki de sadece ben bu kadar şok yaşıyorum, ama bu arkadaşlar arasında normal bir şey değil bence abi! Biz şoku geçirirken onlar hâlâ dondurmanın çöpünün peşindeydi. 

 Gözleri ön tarafa sonra  bana bir kaç kez gidip geldikten sonra oraya döndü ve konuştu. "Ben zaten daha yemiycem  ya atalım." Dedi ve öne uzattı atmaları için. 

 "Aşağı inde at! Biz senin hizmetçine mi benziyoruz felixcim?" Dedi changbin. 

 "Bir iyilik yapsanız ölürsünüz zaten dimi." Diyerek araba durunca aşağı çöp kutusuna ilerledi. Abi ben hâlâ şoktayım yanlız! Abartmıyorum. Elimle kendime yelpaze yaparak kendimi biraz olsun serinletmeye çalıştım ve oturuşumu düzelttim. 

 "Ne oldu yanık Feriha ateş mi bastı?" Dedi Seungmin demek isterdim ama o şuna Chan'ın kucağında bu yüzden nedense konuşamıyor. Onun yerini hemen changbin doldurdu. "Çok sıcak." Dedim ama ardından hemen jeongin "he he aynen ondandır zaten." Sözlerini yüzüme vurdu. Tabii ki sadece sıcaktan terlemediğimi biliyordum. Bunu yüzüme vurmasına gerek yoktu aslında. 

Feminen ProjesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin