#7

89 6 0
                                    

Deniz

Yanımda iki kişi tartışıyordu,duyabiliyorum.
Gözümü açmak çok zor geliyor.

Yatakta sağa döndüm ve gözlerimi açtım.

Burası benim odam değil.

Peki neredeyim lan ben?

Kafamı kaldırdığımda başımın ağrımasıyıla geri indim.

"Ana başıĞm" dedim kendi kendime.

"Parol vereyim mi?" Tanıdık ses ile hızlıca doğruldum.

Üzerimden düşen çarşaf ile çıplak üst kısmım camdan gelen güneş ışığıyla parladı ve hemen çarşafı üstüme çektim.

"Kıyafetlerim nerede lan?!" Dedim sinirle,çarşafın içine baktım ve bel altımında çıplak olduğunu fark ettim.Sonra o tam cevap verecekken

"AMINA KODUĞUMUN SAPIĞI"

Diye bağırarak ayağımla karnına tekme attım ve kendini yerde buldu.

"Ananı sikeyim aĞğaaA!! BÖBREKLERIIM!"

Cağatay bağırırken duvarın arkasından Alparslanın kafası çıktı.

"Ne oluyor?" Dedi sakin bir sesle.Sonra duvarın arkasından çıktı.

Bende sakinleserek "kıyafetlerim nerede?" Dedim.

"Dün kustun hatırlamıyor musun efe?" Dedi yerdeki Çağatayı kaldırırken.

Ikinci ismimi sadece çok samimi olduğum kişiler söylerdi,ve o söyleyince bir garip olmuştum.

"Bana Deniz de."

"Tamam,Deniz efe."

"Sadece deniz."

"Olmaz."

"Neden?"

"Para ödedik okadar" dedi Çağatay araya girerek.

Başımı anlamadığım için biraz yana yatırdım."ne alaka?"

Telefonunu çıkardı,bir videoyu açtı ve bana verdi.

(Videoda)

Bir bardaki masada deniz Çağatay ve Alparslan vardı, diğerleri sarhoş olduğu için taksi çağırıp evlere dağılmıştı.Ama bizim üçlü o kadar salak olduğu için içmeye devam ediyorlardı.

Kameraman Alparslandı. Kameranın karşısında deniz, yanında da Çağatay vardı.

Deniz birşeyler mırıldanıyor elindeki neredeyse bitmiş olan içki bardağını sallıyordu.

"Siz nasıl birinci olabiliyorsunuz ki? AMATÖRSÜNÜZ AMATÖR!"

dedi bardağı masaya vurup.

Yanındaki Çağatay dediklerine aldırmadan onu sakinleştirmek için omuzlarına masaj yapıyordu. "Evet deniz en amatör biziz Allah bizi kahretsin"

Deniz bir yudum daha alarak;
"Hayır amatörde değilsiniz zorlasanız yetenek var amına koyayım,nesiniz siz? Liselimi? Sekreter veya patronunuz bile yok!"

Alparslan araya girerek; "yani aslında liseliyiz,17 yaşındayız biz"

"Ne?"

"Evet bilmiyormuydun? Birlikte çalıştığımız için belkide bizi araştırmışsındır sanıyorduk, üzüldüm şimdi bak." Dedi Çağatay gene konuya sazan gibi atlayarak.

"Birşey soracağım deniz" dedi Çağatay.

"HeöĞ?" Dedi deniz bütün sarhoşluğuyla.

"Neden kimse sana efe demiyor?"

STÜDYO | bxbxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin