#8

130 5 3
                                    

Sinan
(2 ay önce)

Çınarı ilk gördüğümde stüdyodaydık.Denizin yanında elinde evraklarla etrafa melül melül bakıyordu.

'Sevimli' diye düşündüm.

Yanlarına gittim.

"Deniz! Adamım, hoşgeldin nasılsın?" Elimi tokalaşmak için uzattım.

"Iyi be kardeşim,ne olsun işte.is güç" dedi uzattığım elimi sıktı ve sonra kafa tokuşturduk.

Sonra asıl hedefim olan küçüğe döndüm ve elimi uzattım.

"Selam,sekreterisin galiba?"

Elimi sıktı.

"Aleyküm selam,he sekreteriyim memnun oldum" beklemediğim abi tavrıyla gülümsedim.

"Bende,isminiz neydi?"

"Çınar, Çınar Altındağ.Sizin?"

Ismimi bilmemesi ile kaşlarım havalandı.Sonuçta, tanınan bir yönetmendim.Bir çok başarılı, dünyada tanınmış film çevirdim.

"Ilginç...Sinan altın bende,beni bilmemene şaşırdım aslında."

"Nereden bileyim kimsin kardeşim? Allah Allah." Dedi fısıldar gibi,ama duydum.

Tamam. Bunu beklemiyordum.

Sevimli şirin görünüşü tam benim tipim.

Ama karakteri?

Idare eder diyelim.

"Yönetmen nerede biliyonmu?"
Diye sordu bana bakarak.

Bende baş parmağımla kendimi işaret ettim.

"Sen mi? Iyi.bu film için koşullarımız."

Elindeki dosyadan bir kağıt çıkardı ve imzalamam için bana uzattı.

Baktım,imza attım ve elini tuttum. "Buyur canım" dedim elini tutarken.

"Alkış falan mı istiyon? Ver işte. Birdaha da bana canım dersen yırtarım o ağzını." Dedi kaşlarını catarken. Dudağını da biraz büzmüştü.

O....

ÇOK TATLI.

AGLIYICAM ŞIMDI

KALP KRIZINE GIRICEM

GEBERECEM SIMDI.

ÖBÜR TARAFA ERKEN GIDECEM

biraz daha yanaştım. "Birşeyler içelim mi? Benden."

Yaklaştığım anda geri adım attı.
"Tövbe hâşâ koçum sen anlamıyon? Ilgilenmiyorum, siktir kardeşim."

Bir abi gibi konuşunca daha da gülümsedim.

Yine bir adım attım,geri adım attı.Adım attım geri adım attı derken onu bizi kimsenin göremeyeceği bir yerde,duvarla arama almayı başarmıştım.

O tam sağa kacacakken elimi duvara koydum.

Sola kaçmaya çalıştı sol elimi koydum.

Sağ alttan kaçmaya çalıştı bacağımla kapattım yolunu.

"Sol alttan kaçmayı denersen dengemi kaybedip üstüne düşerim" dediğimde durdu.

Ciddileştim.

"Ben istediğimi alırım Çınar 'bey' ne kadar kaçarsan o kadar kovalarım." Dedim biraz daha yaklaşıp.

Burunlarımız değiyordu neredeyse.

"ÇINAR HANGI CEHENNEME GIRDIN?!'

denizin içeriye dalmasıyla Çınar hemen sol alttan kaçıp ellerime vurarak dengemi kaybetmemi sağladı ve kaybedince ensemden tutup kafamı duvara yapıştırdı.

Kafamın zonklamasıyla yere diz çöktüm ve kıvranmaya başladım.

Bu sadece ilk 'görüşmemizdi' daha sonrasında pavyonda beni iyice tanımış oldu.

*.                           *.                          *.

"Bu akşam hotel?"

"Hassiktir lan oradan,gidecek halim mi var sence?"

"E o zaman?"

Çenesini tutan elimden kurtulup masanın etrafından dolaşıp yanıma kadar geldi ve beni lavaboya sürükledi.

Içeri girdiğimiz anda kapıyı arkamızdan kapatıp beni kapıyla arasına aldı.

Kapıyı kilitledi. Kafası göğsümün biraz üstüne geliyordu. Yüzüme bakması için kafasını kaldırmak zorunda oluşu onu çok tatlı yapıyordu.

Dizlerinin üstüne indi,pantalonumun düğmelerini açmaya başladı ve pantolonumu indirdi.

Baksırımıda indirdi ve benimkiyle göz göze geldi.

Şimdi kendime prim vermek gibi olmasın ama benimki de öyle küçük değil.

"Oha lan analar neler doğuruyor" dedi hayranlıkla.

Hatta ölçmek için avuçlarını yan yana koydu.

2 karış.

"Oha lan 250gram et"

Yaptığı benzetmeye şaşırmadım değil.

"Derken?"

"Büyük yani, güzel pişer."

"Ne diyon lan-"

Sözümü bitirmemi beklemeden;

"Akşama diyorum."

"Akşama billur tataki var."

Ve ne zaman masadan alıp cebine attığını bilmediğim ekmek bıçağını cebinden çıkardı ve hamle yapmak için kaldırdı.

Neyseki havada yakaladım ve elini duvara vurup bıçağı düşürmesini sağladım.

"OĞLUM SEN MANYAK MISIN LAN?"

dedim yüzüne sinirle karışık korkuyla bakarken.

O ise yerde bana masum masum bakıyordu.

Allah'ım.

Buna Kızılır mı ya?

Şu bakışlara bak.

Çok tatlı.

Elimi saçıma götürdüm ve arkaya attım.Cebimden bir sigara çıkarıp yaktım.

Sigarayı işaret ve orta parmağımın arasına alıp ağzıma götürdüm ve sinirle içime çektim.

Ağzımdan çekip dumanı dışarı saldım ve çınara doğru eğildim.

Çenesinden tutup bana bakmasını sağladım.

"Çınar"

Hâlâ sanki az önce penisimi kesmeye çalışmamış gibi masum masum bakıyordu.

"Efendim?"

Derin nefes aldım ve dişlerimi sıktım. Bu tatlılığa kim sinirli kalabilirki?

"Ben buraya ne umutlarla geldim haberin varmı senin?"

Biraz ciddi ve sert konuşmuştum.

Yuktundu ve gözlerini kaçırdı.

"Özür dilerim,ne yaparsam affedersin?"

Ve aklıma gelen fikirle gülümsedim.

Onun sarhoşluğunu kullanabilirdim!

Hemen telefonumu açtım ve bir anlaşma hazırladım.Bu benim için kolaydı.Tanıdıklarım sayesinde.

"Şuraya imza atarsan affederim."

Ve imzaladı.

Bu birnevi bir sex anlasmasıydı. Istediğim zaman onu sikebilirim ve beni şikayet edemez.

Içince kafa çalışıyor bende.

Ben ne kadar zekiyim ya.

STÜDYO | bxbxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin