JUNGKOOK
Silahın bir anda patlaması boşluğuma geldiği için çığlık atıp ellerim ile kulaklarımı kapadım.Kulaklarımı kapalı tutarken kollarımda iki çift el hissettim.Ellerimi kulaklarımdan çekerek önümde eğilen kişiye bakmadan karşımda,maskeli bir şekilde duran adama baktım.
Az önce bakıp sırıttığım kişiydi o.Fakat bu adamın gözleri o kadar tanıdık gelmişti ki bir an tanıyor gibi hissetmiştim.
Daha sonra önümde ki adamın hareket etmesi ile o tarafa döndüm.Yavaş yavaş ellerimi zemin ile buluştururken konuştum.
"Tekrar ve tekrar buldun beni." bu sözlerim ile başını eğip gülümsedi be sağ elini yanağıma koyarak okşamaya başladı.
"Bebeğim,istediğin yere git dünyanın öbür ucuna gitsen bile seni bulup yanıma,evine getireceğim." sözünü bitirdiği zaman yere serilmiş olan adama bakıp tekrardan konuştu.
"Söyle,söyle nerene dokundu.Onun o sana dokunan ellerini teker teker kırayım,söyle." Şu an içimde ona karşı tüm nefret bir anda gitmiş gibiydi.Karşımda melek gibi biri duruyordu sanki.
Taehyung,elleri ile çıplak bedenimi okşamaya başladı.Okşadığı yerlere pamuklar bırakıyordu sanki,zarar vermek istemiyor gibiydi.
Bana en büyük zararı veren o değil miydi zaten?
"Bilmiyorum." cevabımı verip başımı eğdim.O ne olursa olsun benim kuzenimdi.Şu an ölecek derece olsa bile o hâlâ benim kanımdandı.Evet bir birimizden nefret ediyorduk ama kuzendik işte,en azından ben öyle görüyordum.
"Pekala sana sormak ile hata ettim.Kendim halledeceğim." Arkasında ki adama dönüp bir kaç söyledi ve tekrardan bana döndü.
Elleri yanaklarımı turlarken göz kontağımız bozulmuyordu.Dayanamayıp gözlerimi kahverengi irislerden çekip etrafta dolandırmaya başladığımda kıkırtı sesini işittim.
Aklıma gelen şey ile sorup sormamak arasında kaldım.Fakat soracaktım.
"Kaçtım diye...bana zarar verecek misin...?"
Yüzünde,sıfır mimiksiz bir şekilde bana bakmaya başladı.Duygularını anlayamıyordum.Sinirlendi mi? yoksa normal mi karşıladı?Yanlış bir şey söyledim sanarak başımı eğdim.İlk defa bu kadar sakin konuşuyordum onunla.
Kabullenmiştim.Nereye gidersem gideyim beni bulup tekrardan yanına getirecekti.Ölüme gitsem beni tekrardan getirir miydi?
"Sana o gün dediğimi hatırlar mısın lavinia? ben seni ona benzediğin için değil,senin masumluğuna,güzelliğine ve saflığına aşık oldum." Sözleri ard arda karnımda bir kaç ağrı hissi uyandırırken konuşmasına olduğu yerden devam etti.
"İstesen de kurtulamayacaksın benden Lavinia.Evet sana bu 4 sene içinde çok zarar verdim ama sana bakmaya kıyamayacak kadar seviyorum." gerçek aşk nedir?
Bir insan gerçekten aşık olduğunda ne hissederdi ki
Ben hiç aşık olmadım,hiç kimseyi sevemedim,hiç kimseyle konuşmadım.Hatta daha farkı bir düşünceye sahiptim ben.
'Aşk var mıydı?'
Aşkın anlamını bilmezdim ki ben.Sevmeyi,sevilmeyi bir insan tarafından hoş görülmeyi bilmezdim.Hayatımı ailem yönetiyordu 15 yaşıma kadar.
Zaten bu yaşıma kadar da pek bir şey değişmemişti.Karşımda benim gibi diz çökmüş bir şekilde oturan adam bana gerçekten aşık mıydı?
Kafamda ki sesler susmuyordu.