JUNGKOOK
Saçlarım her dokunuşta dökülüyordu.Bunun sebebini çözememiştin fakat son zamanlarda ayrı bir yorgundum.Burnum daha sık kanamaya başlamıştı.Duş sırasında bile terliyordum.Saç köklerim bana eziyet ediyordu,sanki birisinin elleri yardımında çekiliyordu saçlarım.
Nasıl bir durumun içindeydim bilmiyorum fakat bunlar gerçekten de normal değildi.
Başımın ağrısı ile kafamı kaldırıp tekrardan yastığa vurmuştum.Yastık yumuşak olduğundan hiç bir etki etmiyordu ama işte...
"Jungkook!hadi hazırlan."
Hoseok hyung koşarak yanıma geldi.Nefes nefese kalmış otuz iki diş gülümseyerek bakıyordu bana.
"Ne bakıyon?"
Surat ifadesine gülerek yerimde dikleşip onu yanıtladım.
"Hoseok hyung rüyanda beni mi gördün sabahın köründe ne hazırlanması?" Sözümün ardından aşağıdan gelen kokular eşliğinde derin bir nefes alarak gözlerimi kapadım.
"Görende hiç yemek kokusu almamış sanacak amına koyayım." Gözlerimi açıp ters ters hoseok hyung'a baktığım sırada ellerini havaya kaldırıp 'ben suçsuzum' bakışı atmaya başladı.
Trip atasım gelmişti.Saçlarımı savurarak kapıya doğru ilerlemeye başladım.Çıkmadan önce omuz atmayı da ihmal etmemiştim.
Biraz ilerledikten sonra arkama baktım.Hoseok hyungun bana olan bakışını görünce güleceğim sırada ani denge kaybı yaşayıp yere yapışmıştım.
Kafamı çevirip Hoseok ile tekrardan göz göze gelince ikimizde gülmeye başladık.Hoseok hyung kendini yerden yere vurmasa...gülüyorduk.
-
"Bir kere daha uno dersen yolarım saçını başını jungkook.""UNO."
"Ya siktir git sabahtan beri uno diyor yeter ya"
Seokjin hyungun dediği sözler ile gülmeye başladım.Uno oynuyorduk ve baya da eğlenceliydi-tek eğlenen bendim-
Yoongi,Hoseok,seokjin ve namjoon ile yuvarlak oluşturup yere oturmuştuk.Sağımda Hoseok,solumda ise namjoon hyung, onun yanında oturan Seokjin ve tam karşımda Yoongi vardı.
Onlar çok eğlenceliydi.Fakat son günlerde içime ağırlık gibi çöken bir korku vardı.Çözemiyordum.
Onlar yanımda iken dünyadan soyutlanmış gibiydim.
"Oynamayı bilmiyorsanız benim suçum ne?" Gözlerimi devirerek kurduğum cümleden sonra sıra bana gelmişti tekrardan.Elimde ki kağıda ardından sağ tarafımda duran çoklu kâğıtlara baktım.
Kâğıdı alacağım sırada,elimde ki son kalan kağıdımı,uno mu yerde ki kağıtların üzerine bıraktım ve...
"İŞTE BU!BİTİRDİM BEN KAZANDIM BEN.BEN BEN! BEN KAZANDIM."
Ayağıyla kalktım ve döneceğim sırada gözlerimin önü karardı.
"Bebeğim,bebeğim iyi misin" taehyungun yanıma gelip,belimden kavrayışı ile tüm ağrılımı ona vererek yere çöktüm.
"Demir eksikliği sanırsam,gözlerim karardı." Bulduğumuz ortamda ki herkes bir birine baktığında bana inanmadıklarını düşünüp başımı eğdim.
"Olamaz mı? Neden inanmadınız bana?"
"İnandık,neden inanmayalım ki?"
Seokjin hyung elini omuzuma atarak okşadı omuzumu.Bir abi gibiydi bana."Bilmiyorum,hepiniz bir birinize baktınız." Kafamı taehyung'a çevirdiğimde seokjin hyungun omuzumun üzerinde olan ellerine takılmış gibi duruyordu. Bu durum biraz komiğime gitse de ses çıkarmamıştım.
Taehyung son zamanlarda iyi geliyordu bana.Fakat bunun aşk olmadığını bilecek kadar olgundum.Aşık değildim ona,affetmeyecektim asla onu.Belki başka bir şekilde tanışsaydık,her şeyden çok severdim onu.
Ani gerçekleşen burun kanaması,kucağa alınıp götürülmem,jiminin 'jungkook!' Diye bağırışı son duyduğum şeylerdi.
-
"Tedavisi yok mu? Ne diyorsun doktor yemin ederim burada seni ben parçaya ayırırım kimsenin ruh'u duymaz."
"Taehyung sakin."
"Ne sakini Yoongi! Tedavi yok diyor amına koyayım en iyi hastane değil mi lan burası! Nasıl tedavi yok,nasıl!" Göz kapaklarımın ardından gelen sesler,daha tam uyanamadan başımı ağrıtmaya başlamıştı.
"Uyanmıyor benim sevgilim! Geçti haftalar,geçti günler,geçti dakika,saat,saniye! Neden uyanmıyor doktor!"
"Efendim,sevgiliniz kan kanseri,bunu engellemek için hâlâ bir tedavi bulunmamış durumda.Kemoterapi,radyoterapi her şeyi yaptık.Hiç bir iyileşme göstergesi yok.Sevgiliniz bu süreçte daha da kötüye gitti."
"İyileştir o zaman! Anladın mı beni doktor?iyileştir onu."
Gözlerimi açtım,gözlerinin içi ağlamaktan kıpkırmızı olan taehyung ,ve çaresizce onun karşısında dikilen doktor.
Gözlerimi açtım,aşkını kaybetmemek için çabalayan bir adam,ve elinden geleni yapmış olan doktor.
Gözlerimi açtım,hayal kırıklığına uğradım.
"Kaç aydır."
İki kelime,çok anlam.
Kaç aydır? Kaç aydır kan kanseriydim ben?
-
Kısa bölümlerFinale gidiyoruz yavaş yavaş
Umarım keyif alırsınız sizi çok seviyorum geç bölüm attığım için çok çok özür dilerim