4 yıl önce jungkook'dan
Saat akşama doğru geliyordu.Odamda oturmuş ağlıyordum.Zaten başka yapacak bir şeyim mi vardı benim?Ailem ile diğer yaşıtlarım gibi değildim ben.Ailem için ben sadece oyuncaktım veya fazlalık.
Benim üzerimden para kazanıyorlardı.
Bedenimi moruklara satarak para kazanıyorlardı!Ben ise elim kolum bağlı öylece bu eziyetin bitmesini bekliyordum.
Bu gün ise beni tamamen vereceklerdi.Çok normal bir şeymiş gibi konuşmam ayrı garip zaten fakat alıştım...
Yataktan kalkıp aynaya baktığım zaman gözlerimin kıpkırmızı olduğunu fark ettim.Annem(?) veya babam(?) gelmeden yüzümü yıkayıp göz altlarıma kapatıcı sürmeliydim.
Çünkü onlar da bana ayrı eziyet ediyorlardı.Yaşım çok küçük ki benim,daha yeni lise oldum 15 yaşındaydım daha.Ben bunları yaşayacak yaşta değilim...
Yüzümü yıkayıp kapatıcı sürdükten sonra pencerenin önüne oturup dışarıyı izlemeye başladım.Odamın cam'ı park tarafına bakıyordu ve oradaki çocukları görünce...ne bileyim özeniyordum...
Bazı yaşıtlarım arkadaşları ile park banklarında oturup sohbet ederlerdi.Hatta bazen hazır yemek alıp parkta oturup yerlerdi.
Ben ise odama hapis olmuştum.Okula bile zar zor gidiyordum.Ailemin elinde olsa okula bile gidemeyecektim.
Aşağıda,3 araba ard arda evimizin önünde durduktan sonra gözyaşlarım tekrardan dökülmeye başladı.Vereceklerdi beni,öz oğullarını vereceklerdi.
Ailem için hep bir nefret kaynağı olmuştum ben.Onların gençliğini öldürmüşüm ben o yüzden bana çocukluğumu yaşatmıyorlardı.
Annem ve babam üniversitenin ilk yılında tanışıp sevgili olmuşlar.Bi kereliğine bile olsa da içmek istemişler içtikleri gece de...
Anladınız işte her neyse.
Bir kaç hafta sonra annem hamile olduğunu öğrenmiş.Mutlu olması gerekirken,beni sevmesi gerekirken benden nefret etmiş hep.
Babam...
Babam ise beni anne karnındayken öldürmeye çalışmış.Çok seviyorlar beni(?)
Aşağıda ki arabalardan 7-8 tane adam inince olduğum yerde rahatsızca kıpırdandım.
Arabalardan en önde olanın camı hafif açıldı ve camın arkasından biri ile göz göze geldim.
Sadece gözleri görünüyordu.Direkt olarak camın önünden çekilip perdeyi kapattıktan sonra yatağıma oturdum ve parmaklarımın etlerini soymaya başladım.Korkuyordum...
Okula gidebilecek miydim?ne kadar yaşayacaktım?çok canımı yakar mı?
Topuklu ayakkabı sesi gelmeye başlayınca odaya kimin geldiğini anlayıp,göz yaşlarımı sildikten sonra yatakta iyice küçüldüm.
Tanrım,Bir mucize olsun annem ve babam beni 10 dakikalığına sevsin,vermesinler beni...
Kapı açılınca annem yüzünde ki o keyifli gülümsemesi eşliğinde yanıma geldi ve saçlarımı okşadı.
"Güzel oyuncağımız sanırım bu gün senden ayrılıyoruz arkandan su atmayacağım fakat su gibi git,hiç gelme."dedi ve saçlarımı çekiştirerek güldü.
Daha sonra kollarımdan tutarak aşağıya indirmeye başladı.Diyemedim ki anne beni vermeyin diye...
Lanet olsun yapamadım,hep korktum onlardan.