Seul yarış pisti.
Karanlık çöker çökmez herkesin akın ettiği o mekan. Aklın hayalin almayacağı para tutarları, evler, arabalar ve daha nice ödüllerle başlanılan yarışmalar ya acılı yenilgilerle ya da büyük şölenli partilerle bitiyordu.
Bu pist Lee Heeseung'un en çok vakit geçirdiği yer olarak geçiyordu. Neredeyse her gün buraya gelip birileriyle kapışmaya bayılıyordu.
Büyük bir yetenek değildi, bazen kaybettiği de oluyordu. Yine de bu yenilgiler onun hevesini kıramıyor, aksine daha da hırslanmasını sağlıyordu.
Onun için gün karanlık çöktüğünde başlıyordu. Vücudunu yorgun hissetmediği tek an kendisini heyecanına ve hırsına bıraktığı andı.
Biri aracılığıyla bu yere girmişti, sonra da çıkışı olmamıştı. 3 yıldır kendisini buradan koparamıyordu. İçine attığı tüm duyguları burada gaza basarak boşaltıyor gibiydi. Kendisini rahatlatabildiği tek yer burasıydı.
Hiçbir zaman yaşamı kötü değildi, mal varlığı da yerindeydi ama hayattan keyif alamıyordu. Her zaman bir şeyler eksikmiş gibiydi, heyecan duygusunu iliklerine kadar hissetmek istiyordu. Bir şeylerden korkup o şeyler için kendini zorlamak istiyordu.
Zamanında kendini bar köşelerine attığı da olmuştu, hayatının monotonluğundan kurtulmak için neredeyse her yolu deniyordu. Şişelerce içki içiyor, kafayı buluyor ve kavga çıkarıyordu. Yediği dayaklarla ancak ayılırken hala daha hissetmek istediği heyecana erişemediğini düşünüyordu.
Çıkarttığı kavgalar yüzünden barlardan da atıldıktan sonra kendisine bulduğu tek eğlenceyi de kaybeden Heeseung, tanrıya içindeki şu sıkıntıyı alması için neredeyse yalvaracak hale gelmişti.
Tanrı onu seviyor olacak ki, bu duası çok beklemeden kabul bulmuştu.
Son gittiği bardan da atıldığı gecelerden birinde Niki'yle tanışmıştı. Niki ona başka birinin vereceği teselliyi veremese de kafasını dağıtabileceği bir yer olduğunu söylemiş ve Heeseung'u yarış dünyasına sokmuştu.
O gece belki de Heeseung'un hayatının tamamen değiştiği geceydi, kendisini hiç bu kadar heyecanlı ve mutlu hissetmemişti. Girdiği ilk yarışı ezici bir yenilgiyle kaybettiğinde bile öyle mutlu olmuştu ki, bu hali Niki'nin bile şaşırmasına sebep olmuştu.
İlk yarışı ve ilk yenilgisi aynı gece olmuştu, hissettiği karmaşık duygular daha fazlasını istemesine sebep oluyordu. O da hislerinin peşinden gitti, her gece durmadan insanlarla yarıştı ve sayısız yenilgiye imza attı.
İnsanlar onun bu yenilgisine şaşırıp kalsa da azmine kesinlikle hayran kalıyordu. Heeseung tek bir geceyi bile boş geçirmeden geliyor, farklı kişilerle yarışıyordu. Günler, haftalar, aylar geçtikçe bu hırsı ona meyvesini vermeye başladı.
Risk almaktan korkmadı ve kendisini sonuna kadar zorladı. Aylarca kapıştığı insanları yenmek ona büyük bir öz güven verdi. İlk geldiğinde küçümsendiği kişiler tarafından övülmek ona kendini daha iyi hissettirdi.
İşte şimdi tam anlamıyla hayatından keyif alıyordu. Stresini burada atıyor, zaferini burada kutluyordu. Duygularını en uçta ve en gerçekçi şekilde yaşıyor ve bundan zevk alıyordu.
Sonunda kendisine yaşadığı hayatı sevdiren bir şeye sahip olduğu için kendini şanslı sayıyor ve bunun bozulmaması için olabildiğince çaba gösteriyordu.
_________________________________________
ennn icime sinmeyen fic girisi saka gibj...
umarim bunu silmem🙏🏻hic ssvemedim of
zirlaya zirlaya yaziuorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
angels fall sometimes.
Short StoryAğır bir trafik kazası sonucunda felç kalan Heeseung, hayata o haldeyken bile tutunmasını sağlayacak biriyle tanışır.