5

83 12 38
                                    


"Doktor! Oda numara 15'teki hasta gözlerini açtı!"

"Bay Heeseung? Beni duyuyor musunuz? Görebiliyor musunuz?"

Önünde duran hemşire elini bir yukarı bir aşağı sallarken yavaşça kafasını salladı Heeseung. Gözlerini yeni açmasına rağmen çok yorgundu ve çok acı hissediyordu.

Kafasını yastıkta biraz doğrultmaya çalıştı ve etrafına baktı. Gücü onu birkaç saniye doğrultmaya yetebildiğinden, kafasını tekrar yastığa koydu.

Hemşire ona seslenmeye devam ederken konuşmaya çalışmak yerine sadece onu izlemekle yetiniyordu. Gözlerini geri kapatsa uyuyacak gibiydi ama hemşirenin kendisine seslenişi uykuya dalmasını engelliyordu.

Birden kapı açıldı ve doktor içeri girerek neredeyse kapanmış olan gözlerinden birini açtı, iyice içine baktı ve ellerini üzerinden çekti. Hemşirenin yaptığı gibi Heeseung'a seslenmeye başladı.

"Beni duyabiliyor musunuz? Konuşmaya çalışmayın, duyabiliyorsanız iki kez göz kırpın." Heeseung onu dinleyerek gözlerini kırptı.

"Tanrıya şükür, duyabiliyorsunuz. Eğer tek başınıza nefes alabileceğinizi düşünüyorsanız solunum maskenizi çıkaracağım."

Heeseung tekrar onu onayladığında, doktor hemşirenin yardımıyla başını yükselterek maskeyi çıkardı. Heeseung derin bir nefes aldı, bunu uzun süredir tek başına yapmıyormuş gibiydi.

"Gözlerinizi açmanız için uzun bir süredir sizi bekliyorduk."

"Ne oldu bana?" İstediği gibi konuşamadan sormuştu bu soruyu, dili damağı kuruydu. Sesi yalnızca sigara içen birine ait gibi çıkmıştı. Kesinlikle uzun bir süre olmalıydı. Kuruluk hissi boğazını rahatsız ettiğinde şiddetle öksürdü.

"Ağır bir kaza geçirdiniz." Doktor anlatmaya başladığında bilincini yitirmeden önce en son ne olduğunu hatırlamaya çalıştı.

"Size çarpan kişi olay yerini terk etmiş. Orada bulunan insanlar ambulans çağırmış. Buraya getirildiğinizde bilinciniz kapalıydı ve çok kan kaybınız vardı ama bir mucize oldu ve hayatta kaldınız. Büyük ameliyatlar geçirdiniz bu yüzden kendinizi zorlamayın."

"Ne kadar süredir buradayım?"

"Yaklaşık 4 ay oldu. Komadaydınız."

"Bu...çok uzun bir süre." Doktor onu başıyla onayladığında düşündü Heeseung. Kim bilir bu 4 ayda neler neler kaçırmıştı. Yalnızca eve gitme amacıyla yaptığı hızla ölümden dönmüştü.

"Buradan ne zaman çıkabilirim?"

"Kendinizi daha iyi hissettiğinizde çıkışınızı verebiliriz." Bunu duyduğuna sevinmişti, burada daha fazla kalmak istemiyordu.

Elini üzerindeki örtüye attı. Serum takılı kolunda gözlerini gezdirdiğine oldukça zayıfladığını fark etmişti. Komada geçirdiği vakit ondan çokça şey çalmıştı. İlaçların yeterli gelmemesi normaldi elbette, yine de onca şeyin üstüne formdan da düşmesi modunu düşürüyordu.

Üzerindeki örtüyü yavaşça kaldırdı ve kalkmak için doğruldu. Uzun süre uğraşsa da yerinden kıpırdayamadı. Gerçeği anladığında dehşete düştü, inanç getiremedi. Elini yumruk yaparak sağ bacağına vurdu.

Doktor bu hareketine şaşırmıştı.

"Bir sorun mu var?"

"Bacaklarımı hissetmiyorum."


























_________________________________________

acaba niye hissetmiyosun kardesim

angels fall sometimes.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin