3. Bölüm

496 39 26
                                    

Bu bölüme bayıldım. Dolu dolu Algon sahneleri var. Umarım sizde seversiniz. Koymuş olduğum şarkıyla dinlemenizi tavsiye ederim. Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. 🌸✋🏻


****

Gonca hatun ardında ki alplarla beraber baskın yiyen obaya doğru hızla ilerliyordu. İçi içini yiyordu, aklı da gönlü de sadece beyini düşünür olmuştu. Moğol baskınlarının obaya ne denli zarar verdiğini çok iyi biliyordu. Ya yetişemezse ya gittiğinde beyine kötü bir şey olmuşsa diye düşünerek nihayet vardı obaya.

Lakin beklemediği bir durum vardı. Hiç bir kılıç sesi duymazdı. Duyduğu tek şey yanan ataşların ve de yardım için bağıran hatunların sesiydi. Bu durum onu daha da endişelendirdi. Hızla atından indi. Kılıcını çekip etrafa göz attı. Yerde bir çok şehit alp ve birçok leş vardı. Kendi alplarına döndü.

"Alplar ataşları söndürün, Aykız hatunlara, çocuklara yardım et, Baysungur Alaaddin Bey'i arayın. Hayde acele edin hayde!"

Bağırarak alplarına yapmaları gerekeni söyledi. Köşede sessizce ağlayan bir çocuk gördü. Koşarak yanına vardı. Çocuğu ayağa kaldırdı ve sıkıca sarıldı.

"Korkma, geçti. İyisin ya, bir yerin acımaz ha?"

Çocuk ağlayarak daha da sokuldu Gonca hatuna. Yanında duran bir bacıyana çocuğu emanet etti ve hızla ilerlemeye başladı. Etrafına göz gezdirdi. Yanan çadırlar, kırık dökük tezgahlar, ağlayan hatunlar, yardım isteyen bir çok yaralı alp vardı. Etrafında dönmeye başladı.

"Nerdesin beyim, nerdesin Alaaddin'im."

Önünde koşturan bir kaç alp gördü. Sedyelerle yaralı olan ahaliyi ve alpları taşırdı.

"Nereye götüreceksiniz bu kadar yaralıyı?"

Karşısında duran alp Gonca hatunu tanımış ve başını eğmişti.

"En yakın obaya götürüp yardım isteyecez."

"Olmaz öyle, sağlam olan çadırlardan birine yerleştirin. Yenişehirden şifacılar hekimler gelicek. Bir yere götürmeyin yaralıları."

Alp başını sallamış ve hızla Gonca hatunun dediklerini yapmıştı. Gonca arkasına döndüğünde zar zor nefes alan yaşlı bir adam gördü. Yanına koştu ve yere oturdu. Yaşlı adam gökteki sancağa, Osman beyin sancağına bakıyordu.

"Osman bey!"

Yaşlı adamın dudaklarından dökülen tek kelam Gonca hatunun ağlamasına sebep oldu.

"İyileşeceksin emmi, sık dişini. Alplar yardım edin buraya."

Yaşlı adam zar zor şehadet getirdi ve Kayının sancağına bakarak son nefesini verdi. Gonca hatun gözünden akan yaşı sildi ve yaşlı adamın gözlerini kapattı.

"İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn." Gonca hatun yerde bulduğu bir örtüyü yaşlı adamın üstüne örttü ve ayağa kalktı. Etrafına bakındı. "Allahım sen bize yardım et."

Otağa doğru ilerledi. Alplar ataşların bir çoğunu söndürmeyi başarmıştı. Yaralılar çadıra yerleştirildi. Gonca hatun bir nebze olsada rahat bir nefes aldı. Otağın önüne geldiğinde aldığı nefes boğazında tıkandı sanki. Yutkunamadı.

Tam karşısında sevdiği adam dururdu. Yanında ise zırhlı, eli kılıçlı bir hatun dururdu. Alaaddin yaralanmıştı zira ilk defa gördüğü bu hatun beyinin omzunu sarmış elindeki mendille beyinin yüzündeki kanları silerdi. Baysungur alp koşarak Gonca hatunun yanına geldi. Baktığı yere doğru baktı. Gonca hatun hızla yanında ki Baysungura döndü.

AŞK-I DERUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin