15. Bölüm

548 47 36
                                    

Hepinize merhabalar. Öncelikle bayramınızı en içten duygularımla kutlarım. Ailenizle nice mutlu bayramlar görmeniz dileğiyle.

Güzel bir bölüm bizleri bekliyor. Umarım beğenirsiniz. Yorumlarınız benim için çok kıymetli. Hepsini teker teker okuyup ciddiye aldığımı bilmenizi isterim.

O yüzden yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. Keyifli okumalar 🌸✋🏻

***

Alaaddin bey, Gonca hatunun dediklerini anlamaya çalışıyordu. Gonca hatun gözyaşını silmiş ve beşiğe bakmıştı. Alaaddin bey hatununun çenesinden tutmuş ve kendisine bakmasını sağlamıştı. Gözleri dolmuştu.

"Goncam, ne dersin sen böyle?"

Gonca hatun akan yaşlarına aldırış etmeden konuşmaya başladı. "Duydun işte Alaaddin. Ben sana bir evlat veremeyecem. Herkes öğrendi imdi de sen bil isterim." Gonca hatun zar zor yutkunmuş ve beyinin gözlerinin içine bakmıştı. Onunda ağladığını gördü. "Ben ana olamayacam Alaaddin, kucağına heç bir vakit bebe veremeyecem."

Gonca hatun yüzünü eğmiş daha fazla beyine bakamamıştı. Alaaddin bey şaşkınlıkla elini hatununundan çekmişti. Gözyaşlarını silip hatununa baktı. Onun da ağladığını gördü. Gonca hatun yüzünü silmiş ve dik durmaya çalışmıştı. Daha da ağlamak ve kendisini ezdirmek istememişti.

"Benimde imtihanım buymuş Alaaddin. Amma sen baba olmak isterim dersen de seni tutmam. Nikahımızı düşürür sen hanene bende hanemle birlikte Kütahya'ya giderim. Sen de kuracağın yeni hanenle mutlu olursun."

Alaaddin bey elini yüzüne koymuş ve ovalamaya başlamıştı. Ağlayarak hatununa baktı. Gözleri kıpkırmızı olmuştu. Gonca hatuna ilerledi. Omuzlarından tutup ona bakmasını sağlamıştı.

"Sen! Sen ne dersin Gonca? Ne ayrılmasından bahsedersin. Unut bunu, yok öyle bir şey?"

Gonca hatun söylediği her kelime için canını yakardı. Ağlamak istemediğinden Alaaddin beyden uzaklaşmış ve sesini yükseltmeye başlamıştı.

"Sen yıllardır bir evladın olsun istersin Alaaddin. Amma bunu sana ben veremem, neyini anlamazsın. Sen yoluna ben yoluma gidecem işte. Ne yapıcaksın beni bir odada bırakıp üzerime kuma mı getiriceksin. Buna asla müsadem yoktur bilesin."

Alaaddin bey ne edeceğini bilememiş bir halde dolanıp durdu. Hatununa döndü. Yanına ilerledi. Gonca hatunun gözlerine baktı.

"Sen ne dersin Goncam? Nasıl böyle bir şeyi düşünürsün? Ne kuması, ne ayrılması ya! Yok öyle bir şey, çıkar aklından böyle saçma sapan şeyleri." Ağlayarak alnını hatununun alnına yaslamış ve yüzünü okşamıştı. Gonca hatunda daha fazla dayanamayıp ağlamaya başlamıştı.

"Bu bizim imtihanımız Goncagülüm. Ben sana aşık olduğum gün kaderimiz birlendi seninle. Bir evladımın olmasını çok isterim, doğru. Amma evladımı kucağıma sen ver isterim. Olucaksa eğer senden olsun isterim Goncam. Böyle bir şeyi nasıl düşünürsün sen?"

"Ahali postta seni görmek ister Alaaddin. Veliyahtı olmayan bir bey olur mu heç. Bu senin en büyük hakkın. Bitirelim işte." Alaaddin bey parmağını hatununun dudaklarına yaslamış ve susmasını istemişti. Yavaş yavaş hatununun yaşlarını sildi.

"Beylikde, postta umrumda değil Goncam. Ne olucaksa olsun. Bana bir tek sen gerek gülüm." Başını kaldırmış ve hatununa bakmıştı. Gözyaşlarını tek tek sildi. Alnını öptü sonrada hatununun ıslak gözlerinden öptü. Kızaran gözleriyle hatununa baktı. "Gidelim buralardan Goncam, yalnızca ikimizin olacağı bir diyara gidelim. Rabbim bir evlat vermeyeceksede başım gözüm üstüne. Kaderimiz budur der, Rabbimize sığınırız. Biz birbirimize yeteriz ha Goncam?"

AŞK-I DERUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin