11. Bölüm

580 36 24
                                    


Eveeeett, işte sonunda ben geldim. Biliyorum sizleri çok beklettim. Ama beklediğinize değen bir bölüm oldu. Beğeniceğinize inanıyorum. Yani inşaallah lsödldld.

Çok heyecanlı ve bol aksiyonlu bir bölüm oldu. Umarım beğenirsiniz. Destekleriniz için hepinize çok teşekkür ediyorum.

Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. Keyifli okumalar canlarım.🌸✋🏻



***

Orhan Bey tüm hızıyla moğol baskınını durdurmak için Söğüt'e ilerliyordu. Alplarıyla beraber pazara vardığında teslim olmak üzere olan ahaliyi gördü. Hızla atından inmiş ve kılıcını çekmişti. Moğol askerlerini tek tek kesmeye başladı. Atasının kan ile aldığı toprakları kan dökmeden vermeye hiç niyeti yoktu.

***

Gonca hatun ve Fatma hatun direnebildikleri kadar direnmişlerdi. Güçleri tükeniyordu. Onlar her askeri öldürdüklerinde karşılarına yenileri çıkardı. Gonca hatunun gücü çekilmişti, kılıcı kaldıracak gücü bulamıyordu kendisinde. Canı için değilde ona emanet edilen canlar için endişe ediyordu. Hızla arkasına döndüğünde can hıraş askerlerle çarpışan Fatma hatunu ve oklarıyla vurabildiği kadar asker vuran Halime hatunu gördü. Bağırarak üzerine gelen bir nökeri farketti ve hızla geri çekildi. Nöker boşluğa düşmüş lakin sonrasında hemen ayağa kalkmıştı. Bu sefer iki nöker daha hızla üzerine atıldılar. Kılıcını havaya kaldırdı ve iki nökerin kılıcını da havada yakaladı. Kahpece arkasından saldıran nökeri farkedemedi. Nöker kılıcını havaya kaldırmış Gonca hatunun sırtına saplayacaktı ki boğazına yediği bir okla eli havada kaldı.

Gonca hatun arkasında vurulup ölen nökeri görünce birilerinin desteğe geldiğini yada arkasını birilerinin koruduğunu farketti. Önündeki iki nökeride yere yıktığında etrafında dönüp ağaçların arasından gelen oka doğru bakmaya başladı. Hiç kimseyi göremedi.

Alana tekrar baktığında Aykız hatunun arkasından gelen nökere çizmesinden çıkardığı hançerini fırlatmış ve yere düşürmüştü. Gonca hatun üzerine bir anda gelen dört nökerle kala kalmıştı. Bir nökerin kılıcını ona doğru sallamasıyla kılıcın altından geçmiş ve nökerin dizini kesmişti. Acıyla çekilen nökerin yerini bir başka nöker doldurdu.

Gonca hatun bir nökerin boynuna kılıcını bir nökerede kemerinden çıkardığı hançerini yaslamıştı. Ona doğru koşarak gelen nökeri farketmiş iki nökerinde boynunu kesecekken başka bir nökerin omzuna sapladığı hançerle durdu. Nökerler Gonca'nın elinden kurtulmuştu. Dönüp yarasına baktı. Kaftanı kan olmuştu. Kılıcını alıp saldıracaktı ki bir nöker elini tutmuş ve kılıcını almıştı. Nöker hançerini boğazına doğru tuttu. Gonca sessizce ne edeceklerini bekledi. Bozuk türkçesiyle konuşmaya başladı.

"Ardındakiler sağ kalsın istiyorsan yürü!"

Gonca hatunun iki kolundanda tutmuş zorla ormana doğru yürütüyorlardı. Hızla gözden kayboldular. Fatma hatun çekilen nökerleri farketti. Bir nökeri de öldürdükten sonra kardeşinin yanına koştu.

"Eyi misin bacım? Bir yerinde bir şey yoktur ya?"

Fatma hatun kardeşiyle ilgilenirken Aykız hatun koşarak Fatma hatunun yanına varmıştı.

"Fatma hatun, Gonca yok. Görünmez heç bir yerde."

Fatma hatun etrafına bakınmıştı. Aykız hatunun da dediği gibi yengesi heç bir yerde yoktu. Kardeşini korumak için alpları başına dikti. Alanda yürümeye yengesini aramaya başladı. Önüne çıkan yabancı alplarla durdu. Hemen kardeşini kontrol etti. Güvende olduğunu anladığında hızla kılıcını çekmiş ve kendisini korumaya almıştı.

AŞK-I DERUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin