"Sen ol da, ister yâr ol,
ister yara; lütfun da başım üstüne,
kahrın da..."- Şems-i Tebrizi -
💚🌷
Keyifli okumalar dilerim...
Yaklaşık beş dakikadır aralıksız bakışıyorduk karşımdaki bu beyle. Yüzü ile yüzüm arasında birkaç santimlik mesafe vardı. Bu fırsatla sol kaşının üzerinde küçücük bir ben olduğunu da ilk bugün yeni fark etmiş oldum. Her şeyiyle güzel ve can alıcı görünüyordu pis herif!
Küçük bir öksürükle boğazımı temizledim. Yutkunup boğazımdaki o tatlı yumruyu geçirmeye çalıştım. "Beni hatırlıyorsun demek?" diye mırıldandım. Yakındık. Duyabilirdi.
Kahverengi gözleri yüzümü incelerken başını salladı. "Her şeyinle hem de."
"Peki üzerimde ne vardı o zaman?" diye sordum ergen sevgililer gibi. Biraz uğraşmak fena olmazdı.
Yüzünü buruşturdu anında. "Ne?"
Salaklık yapıp adamı kaçıracaksın, dedim zihnimdeki ikinci ben.
Bir şey olmaz ya. En fazla masadan kalkıp gider. Sırıttım. Bakışları gamzelerime kaydı sonra tekrar gözlerime baktı. "Diyorum ki, o gün üzerimde hangi kıyafetler vardı?" Kaşlarımı kaldırdım. "Her şeyimle hatırlıyorsun ya hani."
"Tövbe tövbe," dedi hafif geri çekildiğinde. "Ben nereden bileyim kızım üzerinde ne vardı?" Sesi afallamış çıkıyordu. "Ama saçlarının ilk açık olduğunu, sonra ise topuz yapıp kalemle tutturduğunu hatırlıyorum."
Vay be! Bak ben bunu hatırlamıyordum!
Alt dudağımı büzdüm. "Ben bile bunu hatırlamıyorum sen nasıl hatırlayabiliyorsun?"
"Hafızam iyidir."
Tek kaşımı kaldırdım. "Ne giydiğimi hatırlamadın ama?"
"İnsanların kıyafetlerine bakmıyorum."
"Ama saçlarına bakıyorsun?"
"Saçlar önemli."
Ağzım açıldı şaşkınlıktan. "Kadınların en çok saçlarını mı önemsiyorsun?"
Başını sallayıp, "Hayır," dedi. "sadece senin saçlarını."
Taşşak mı geçiyor?
Bir dakika... Bir dakika...
NEEEE????!!!!
Adam yürümüyor uçmuyor, ışınlanıyor, dedi ikinci ben.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKSUN
Fanfic(Uyarı: Kitap +18 yaş içindir!) Gökyüzü, umut dolu günlerin ardından siyah bir örtü gibi çöktü üzerimize. İhanetin soğuk eli, kalbimizi sarstı ve hayatımızı mahvetti. Umutlarımız, gözyaşlarıyla sulandı ve kurudu. Terk edilişlerin acı izleri, ruhumuz...