GÖKSUN

6. Bölüm

"Bir şey var aramızda,
Onu buldukça kaybediyoruz isteyerek.
Fakat ne kadar saklasak nafile
Bir şey var aramızda,
Senin gözlerinde ışıldıyor.
Benim dilim ucunda..."

- Nahir Ulvi Akgün -

💚🌹

Aşk bir sınavdır; zor ama imkansız değildir. Her adımda cesaret, sabır ve sadakat gerektirir. İki kalbin birbiriyle uyum içinde atabilmesi için bazen fedakarlık, bazen de anlayış şarttır. Yan yana yürüdüğün yolda her an, her nefes, bir sınav sorusudur; doğru cevap ise sevginin derinliğinde saklıdır. Aşk, en karmaşık bulmacaları çözdüğün an, en zorlu dağları aştığın vakit, en umutsuz anlarda ışık bulduğun zaman değer kazanır. Bu sınavı geçmek, sadece başarmak değil, ruhunu tamamlamak, yüreğini huzura kavuşturmak demektir...

Aşk, hayatın en büyüleyici sınavıdır; zorlayıcı ama bir o kadar da büyülü bir serüvendir. İlk başlarda kalp, heyecanla çarpar, her şey mükemmel görünür, gözler başka hiçbir şeye odaklanmaz. Aşkın güzellikleri, insanı büyüleyen bir rüya gibidir; her söz, her bakış, bir şiir kadar derin, bir melodi kadar tatlı gelir. Ama zamanla, bu rüya yerini gerçekliğin keskin yüzüne bırakır. Aşkın en güzel anları, aynı zamanda en zorlu sınavların habercisidir. Çünkü iki insanın birbirine olan sevgisi, yalnızca güllerin arasında değil, fırtınaların ortasında da sınanır. Zorluklar, kıskançlıklar, hayal kırıklıkları ve zamanın acımasız yıpratıcı gücü, aşkı test eder. Aşk, sabır gerektirir; bazen en sevdiğin insanı anlamaya çalışmak, ona kendi acını anlatmaktan daha zor gelir. Bazen de sevdiğin kişiyle yan yana durabilmek için, kendi gururunu, kendi isteklerini bir kenara bırakman gerekir. Ancak tüm bu zorluklara rağmen, aşkın içinde barındırdığı güzellikler, bu sınavı geçmeyi değerli kılar. Birlikte aşılan her zorluk, sevgiyi daha da derinleştirir, iki kalbi daha da yakınlaştırır. Zorlukların içinde, birbirine duyulan güven ve bağlılık, en karanlık anlarda bile ışık olur. Aşk, nihayetinde iki insanın, her şeye rağmen birbirine sarılabilmesi, her şeye rağmen sevgiyle kalabilmesidir...

Kolay bir şey istemiyordum zaten. Kolay olan hiçbir şey değerli olmaz çünkü. Kolay aşk da değersiz ve güçsüzdür. Tıpkı rüzgarın savurduğu bir yaprak gibi, hafif ve uçucu. Oysa ben, kökleri derinlere inen bir ağacın dalları gibi güçlü ve sağlam bir bağ isterim. Fırtınalara direnen, rüzgara boyun eğmeyen bir aşk. Acılarla, mücadelelerle yoğrulmuş; her darbesiyle biraz daha güçlenen, biraz daha derinleşen bir sevda. Çünkü gerçek aşk, kolaylıkla elde edilen bir şey değildir. O, emek ister, sabır ister, fedakarlık ister. O aşka yürürken, yolunun dikenlerle dolu olduğunu bilirsin ama yine de adım atmaktan çekinmezsin. Her yara, her çizik birer hatıra olur kalbinde; o sevdanın, o yolculuğun izleri. Zira en güzel çiçekler, en çorak topraklarda açar. En güçlü aşklar da en zorlu yollarda boy verir.