2

47 8 29
                                    

10 yıl önce

   Hyun-suk arabanın torpidosundan aldığı silahı elleriyle sıkıca kavradı. Bunu yapacak mıydı cidden ? Hayatının aşkını, küçük kızı Leeseo'nun annesini öldürecek miydi? Buna o da inanmıyordu. Ama inanmadığı bir şey daha vardı. Neredeyse aylarca gizli bir kişiden mektuplar alıyordu karısının onu aldattığı, babasının yönetimde hak verdiği şirketiyle ilgili dosyaları sevgilisine götürdüğünü söylüyordu bu gizli kişi. Son aylarda zarar etmeleri ,karısının evden gizlice çıkışları onun şüphelerini tetikliyordu. Evden çıkmadan önce kızıyla uzun uzun vedalaşıp gelmişti. O karısına çok aşıktı eğer hatasından dönecekse affedebilirdi bile ama babası bu para kaybının köküne inerse onun için hiç iyi olmazdı. Derin bir nefes aldı. Yavaş bir şekilde arabadan indi. Silahı belinde sabitledi. Mektupta yazan kata çıkmaya başladı . Tirtir titriyordu . Kapının önüne geldiğinde soluklandı . Cesaretini toplayıp zarfta bulunan anahtarı çıkarıp kapıya taktı. Tam oluyordu. Yavaş hareketlerle kapıyı açmaya başladı. İçerden karısının gülüş seslerini duyduğu an durdu . . İçerden tanıdık bir  erkek sesinin gelişi Hyun-suk'u son derece kötü bir heyecanın içine soktu. O bu sesi tanıyordu . Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Sinirlenmesiyle birlikte damarları belirginleşmişti. Burnundan soluyodu. Artık kendini kontrol edemiyordu . Hızlı bir şekilde içeriye adımladı. Tam da bekledi gibi karısı ve en yakın arkadaşı Jeon Joo-min yanyanaydı.  Karısı ve Joo-min şok içerisinde ayaklandı özür dilemeye göründüğü olmadığını söylemeye  başlamışlardı bile. Hyun-suk hiçbirini duymuyodu. Çocuğunun annesi ve en yakın dostu , kardeşi dediği adam tarafından aldatılmıştı. Tek amaçları birbirleri de değildi, onun parasını da istiyorlardı bu kazık yetmiyormuş gibi onun olan her şeyi istiyorlardı. Belinden çıkardığı silahı önce Joo-min'e doğrulttu. Joo-min şok içinde arkadaşına ve elindeki silaha bakıyordu. Tetiği çektiğinde karısının çığlıkları kulağına doldu . Ondan iğreniyordu . Bu sefer silahı onun üzerine doğrulttu karısı onun gözlerine yalvarırcasına bakıyordu. "Ben senin kızının annesiyim bunu bize yapma" son sözleriydi bunlar Hyun-suk tetiği tekrar çekti. Bu seferde karısını öldürmüştü . Yavaşça bı kenara çömeldi. Düşünmeye başladı. Babasını düşündü ;oğlu katil olmuştu, en çok işini aldıkları firmanın sahibinin oğlunu öldürmüştü, babası ondan nefret edecekti.Ya Leeseo ? Daha 2 yaşındaki küçük kızının annesini öldürmüştü. Onun babası bir katildi. Kızın hayali gözlerinin önüne geldikçe daha çok ağlıyordu . Sonunda eline silahı aldı ve kafasına götürdü. Son kez kızını düşündü ve tetiği çekti.

- Günümüz -
 

Yeni okulumdaki ilk günüm olacaktı. Sabah erkenden kalktım. Rutin işlerimi yaptıktan sonra giyinmeye başladım. Üzerime kot mini elbise altına beyaz spor ayakkabımı giydim. Günlük bir makyaj yaptıktan sonra saçlarımı sıkı olmayacak bı biçimde ördüm , örgümü önüme aldım . Önden perçemlerimi düzelttikten sonra hazırdım. Geriye sadece Jisoo'yu beklemek kaldı. O hala uyuyordu camış.

  Dün gece babaannemin dediklerinden sonra uyuyamamıştım.

   Biz Jeon ailesi ile o olaydan beri düşmandık ama 10 yıldır kimse herhangi bir intikam için sesini çıkarmıyordu. Daha önce dediğim gibi abim bazen Amerika'da yanıma gelirdi. O zamanlar ondan anladığım kadarıyla babaannem ve dedem sürekli intikam için kavga ediyorlardı.  Babaannem Minji oğlu ve gelininin intakımını almak istiyordu ama dedem Jeon'ların oğluda bu olayda öldüğü için daha fazla ortalığı karıştırmak istemiyordu.

THAT'S MY LOVEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin