4

24 6 20
                                    

~İkimiz arasında onaylanmış bu aşkı neden görmezden geliyorsun ~

Küçük kız tüm gün toplamakla uğraştığı papatyalar ve tacı aldı ve kendisi gibi 11 yaşında olan dostlarının yanına doğru adımladı. Yanlarına ulaştığında önce biricik dostuna sonra aşık olduğu çocuğa bakıp gülümsedi. Eteğinde topladığı papatyaları yere serdi. İki dostu ona meraklı gözlerle bakıyordu. Neredeyse bitirmek üzere olduğu tacı eline alıp örmeye devam etti. "Hey Jennie , bu kadar papatyayı ne yapacaksın ?" Kulağına dolan huzur verici ses ile ona döndü. " Jisoo, Lisa ve Rosie abla için taç yapıyorum." Biraz durdu. "Sizde ister misiniz?" İki çocuk birbirine baktıktan sonra gülmeye başladılar. Minho'nun " Bunları sadece kızlar takar." demesi üzerine Jennie kaşlarını çatıp tacı örmeye devam etti. "Kendine de yapmayacak mısın ?" Bu soru üzerine Jennie başını olumsuz anlamda sallayarak . "Burada bana da yetecek kadar papatya olduğunu düşünmüyorum . "  Jungkook yerdeki papatyalar baktı. "Minho gidip Jennie'ye papatya toplar mısın. " Minho , Jennie'nin adını duyunca heyecanla papatya toplamaya gitti. "Ben sana yapabilirim. " Jennie bunu duyunca ışıl ışıl parlayan gözleriyle ona bakmaya başladı. Jungkook eline bir kaç papatya alıp Jennie'yı izlemeye başladı. Ancak bir türlü Jennie'nin yaptığı örgüleri yapamadı. Jennie , elindeki tacı bitirmiş Jungkook'u izliyordu. Jungkook en son papatyaları birbirine bağladı. "Benim elimden bu geliyo." Jennie tacı eline aldı. "Bence çok güzel olmuş." Jungkook bu övgü üzerine gülümsemiş, tacı eline alıp narince  Jennie'nin saçlarına yerleştirdi. "Seni bu dünyadaki tüm papatyaların prensesi ilan ediyorum. " Jennie'nin yanakları kızarmış, utanarak başını önüne eğdi. Daha sonra o da yaptığı tacı aşkının saçlarına yerleştirdi. "Ben de seni prensim ilan ediyorum."
.

.

.

Maketi bitirdikten sonra uyuya kalmıştım. Uyandığımda akşam 8'i geçiyordu. Karnımdan yükselen ses ile yemek yemem gerektiğini anlayıp aşağıya inmeye başladım.

   Mutfağa inip bir şeyler yemeyi düşünüyordum. Dolabı biraz karıştıp kendime göre bir şeyler bulduktan sonra onu alıp mutfakta bulunan masaya yöneldim. Arkamdan bana dokunan el ile aniden arkamı döndüm.

"Ah babaanne korktum."

"Sessiz ol odana geçiyoruz . Jisoo'yu getirip geleceğim."

Son derece dağılmış görünüyordu, ne olmuştu bu kadına?

Sessiz adımlarla odama adımladım . Kim bilir başıma ne icat çıkaracaktı yine.

Odama ulaştıktan bir kaç dakika sonra babaannem ve Jisoo da geldi.

Babaannem son derece stresli görünüyordu. Odamın kapısını da kilitledikten sonra karşımıza geçip önce bir iç çekti.

Minji:"Kızlar Jeon mevzusu sandığımızdan daha ciddi."

Jisoo:"Ortada ciddi bir mevzu yoktu ki zaten. Sadece sen intikam almak istiyorsun."

Babaannem konuşmadı sadece mahcup bir şekilde suratına baktı.

Jisoo:"Tabi eğer sen bize bir şeyleri söylemeyi atlamamışsan."

Jisoo bunu tek kaşı kalkık ve son derece sinirli bir şekilde söylemişti .

Minji:"Ah kızlar şimdi ayrıntılara giremem ama sadece şunu demek istiyorum ki eğer Jeonlar emellerine ulaşırsa bu bizim için hiç iyi olmayacak."

Ben kenarda konu mankeni gibi dururken Jisoo , Minji'nin üzerine gitmeye devam ediyordu.

Minji:"Jungkook ve Rosé'nin evlenmemesi lazım."

THAT'S MY LOVEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin