23- Ağa Dediğin...

11 3 1
                                    

Yaprak sarmaya oturmuştuk, Türkan da sarmak istediği için ona da biraz yaprak vermiştik. Aslında onu yormak istemiyorduk, bana, "Bedenin zihnimden dinç." dediği için bir kereliğe mahsus izin vermiştim.

Mutfağa Aziz abim girdi, Handan yengemin kalktığı sandalyeye oturup Türkan'a baktı, sonra bana dönüp, "Siz benim çiçeğimi niye yoruyorsunuz lan?" dedi. Bir anda onun önündeki yaprakları kendi önüne aldı, sarmaya başladı.

Annem bir bana bir abime bakarken Ferhat gelmişti. Ellerini Aziz'in omuzlarına koyup, "Ağam?" dedi, "Benim bildiğim ağalar tütün sarardı..."

Abim gülümsedi, "Oğlum, ağa dediğin yaprak da sarar, tütün de." dedi, Ferhat kaşlarını kaldırdı, "Ağa dediğin yaprak mı sarar ya?"

Kendini benim yanıma attı, "Rica etsem sen sarmaz mısın yani?" dedim, sırtını yasladığı yerden ayırıp, yaprakları aldı, "Yoo, sararım." dedi.

Yaprakları sararken abim gülerek ona baktı, tek gözünü kırptı,"Ferhat, tütüne ne oldu aslanım?"

Ferhat yaprağın içine pirinç harcını koyarken, "Yaprak oldu kardeşim." dedi.

Abim sesli güldü, Türkan da gülüyordu. Abim onu kolununnaltına alıp başından öptü, sonra tekrar işine devam etti.

Cihan abimin mutfağın kapısına yaslanmış olduğunu fark ettim, göz kırptım ona, içeri girdi, "Şu güzelliği bir alayım." deyip yengemi oturduğu yerden kaldırdı herkes onlara bakarken, "Küçük bir işimiz var." deyip çıkardı yengemi mutfaktan.

"Aziz." dedi annem, "Ne işleri var bunların?"

Abim omuz silkti, "Bilmiyorum ki..." dedi.

Akşam yemeğini hazırladık, herkes farklı bir terane içindeydi yine. Herkes başka bir şey konuşuyordu, babam tuz isterken annem Ferhat'a ailesini çağırmasını söylüyordu.

Gerip bir şekilde herkes gergin herkes mutluydu en sonunda babam, "Kesin artık sesinizi!" diye sitem etmişti.

Ferhat, "Çağırayım şimdi hemen." dedi. Abim ve yengem daha gelmemişti, herkes yine büyük bir terane içine girmişti.

O sırada bir sandalyenin devrilme sesi duyuldu. Yavaşca masanın baş köşesine baktık, babam.

***

Melek dahil herkes Vedat Ağa'nın başına toplandı, adam kriz geçiyordu, o büyük terane içinde çayını önüne kim koydu, o çayı nerede nasıl doldurdu ya da içine bir şey mi attı diye sorgulamadan içmişti.

Yok bir şey, altı üstü biraz eğlenmek istedim... Bir de Orhan abimin intikamını...

Kader BozgunuWhere stories live. Discover now