26- Türkan & Aziz

24 2 0
                                    

Yavaş yavaş tekrardan yürümeye başlamıştım. Destek almadan yürüyebiliyordum ama yine de korktuğum için destek alıyordum bir yerlerde...

Mutfakta yine o günkü gibi yaprak sarıyordum Lütfiye anneyle birlikte. Melek ve eşi gelmiş sanırım, bir anda mutfağa büyük bir mutlulukla girip önümdeki yaprakları aldı, "Kalk kız!" dedi, "Abim seni terasta bekliyor."

"Akşam akşam?" dedim. Başını yaklaştırıp, "Sana sürprizi varmış..." dedi, mutfağın dışına, "Ferhat Ağa, gel de tütün sar!" diye seslendi.

Gülerek ayağa kalktım, Lütfiye anne de gülüyordu. Kapıdan çıkarken Ferhat abiyle karşılaştım, "İyi ki tütün dedik ha!" dedi. Bana yol verip çıkmamı bekledi, "İki ayı da atlattın..." dedi. "Atlattım abi..." dedim.

Yukarı kata çıktım, terasa doğru çıkarken bacaklarımın ağrıdını hissedip durdum merdivenlerde. Elime bir ateşböceği kondu.

Kendimi topladım, tekrar adımlamaya başladım. Terasa geldiğimde onu gördüm.

Korkulukarın orada, arkası dönük şehri izlerken gördüm onu. Etrafta ateşböcekleri uçuyordu. Ayak seslerimi duymuş olacak ki yüzünü bana döndü.

Her zaman giydiğine nazaran bugün deri ceket giymiş...

Elinde kadife bir kutu vardı, karşısına durdum, önce bana sarıldı, sonra birden beni kaldırıp bir kaç tur döndürdü...

Tekrar yere indirdiğinde bir süre dengemi kuramadım ama o beni tuttu, ona baktım, "Sürprizin varmış..." dedim soluk soluğa, gülümsedi, "Sürprizim olmasa gelmeyecek miydin?" dedi.

"Yok, gelirdim ama..." dedim kaşlarının çatıldığını gördüm, "Ya Aziz yaprak sarıyordum!" diye çıkıştım.

"Ha sen yaprağı benden daha çok seviyoreun o zaman..." dedi, "İyi ben de sürprizden vazgeçtim. "

Kadife kutuyu cebine koydu, "O ne ki?" dedim, omuz silkti, "Hiç önemi yok, sen git yaprak sar." dedi.

Elimi koluna vurdum hafifçe, "Göster!" dedim. Omuz silkti, "Göstermem, önce gönlümü alman lazım." dedi.

Ellerimle yüzünü tutup parmak uçlarıma yükseldim yanağından sıkıca öptüm, "Oldu mu?" dedim, başını iki yana salladı, sol eliyle yanağını gösterip, "Bir de buradan..." dedi. Sol yanağından da öptüm, "Göster artık!" dedim.

Cebindeki kutuyu çıkardı, tek dizinin üstüne çöküp kutuyu açtı, gözlerine bakarak, "Ömrümüzün sonuna kadar ateşböceklerinin umudu olalım mı?" dedi, "Benimle evlenir misin?"

Tir tir titredim heyecandan. Yutkundum, "Evet..." dedim, "Evlenirim..."

--
Sanıyonuz ki kitabın ana çifti Ferhat ve Melekti... Sanmaya devam edin.

Aslında çok olay vardı ama zaten yeteri kadar bozuldu kitap, çok uzatmak istemedim şimdiden gözlerinize sağlık.

Hepinizi öptüm. Yeni bir kurgu gelir mi bilmiyorum ama büyük ihtimalle düşünürüm bir şeyler.

Bu arada ben bugün iki kurgu bitirdim...

Herhalde biraz zihnimi dinlendiririm. Öptüm sizi. Çok çok öptüm...

Kader BozgunuWhere stories live. Discover now