Çok Aşık..

12 1 0
                                    

Gerçek Aşk Bana Onu Gösterdi, "Senin Kaderin O. Sen Çok Aşıksın dedi." Ama O, Bana Bakmadı.

(Mert'in Anlatımı İle.)

Araba hızlanınca Utku çalılardan çıktı ve bağırmaya başladı. Pelin hala yerde yatıyordu. Utku'nun peşinden koştum. Onu ilk defa ağlarken görüyordum. Utku sakinleşmiyordu. Onu sakinleştirmek için bin takla attım ama sakinleşmedi. Eslem eğer kontrolden çıkarsa onu sakinleştirmek için bir iğne hazırlamıştım. Sakinleştirici gibi bir şeydi. Onu Utku'nun üzerinde yaptım. Utku kollarıma düştü. 

U: M..Mert-

M: Utku sus. Hastaneye gidiyoruz şimdi.

Utku'nun gözleri karardı ve düştü. Onu arabanın en ön koltuğuna yerleştirdim. Pelin ise hala baygındı. Onu da en arka koltuğa attım ve bir çekici çağırdım. Konumu gönderdim ve Silivri Devlet Hastanesi'ne getirmesini söyledim. Adam kabul etti. Ona ibanından parasını yolladıktan sonra arabanın bütün kapılarını kilitleyip hastane yolunu tuttum. En az bir saat sonra hastanedeydim. Pelin ve Utku'yu sedyeye aldırlar. Sadece orada bekliyordum. Kardeşime yapabileceğim en büyük fayda buydu. Telefonumu çıkartıp gruba yazacaktım. Grubu açmam ile sohbetin neşesinin bitmesi tam oldu.

SONSUZA DEK BERABERİZ

(Utku, Aslı, Zümra, Rüzgar, Pelin, Emine, Siz.)

A: Oğlum ya! Bu Görkem'e bir dayaklar atılmalı!

Z: Yine mi Kızılcık Şerbeti?

A: ŞERBO ŞERBO! KIZILCIK ŞERBO.

Z: Anladık yahu.

R: Mert abi Utku eve gitmemiş. Nerede biliyor musun?

A: Utku eve mi gitmemiş?

Z: Mert'in yanındadır. Mert neredesin?

M: Hastanede.

R: Ne?

Z: Ne.

M: Ya siz sadece gelin işte. Ben anlatacağım size.

A: Okeey.

Telefonumu kapattım. Anneme eve gelmeyeceğimi söylemiştim. Utku'nun annesini arayıp yanımda olduğunu söyledim. Yorgun olduğum için biraz oturdum ama uyku beni kendi kollarının arasına aldı.

Aradan Yaklaşık 1 Saat Sonra, Utku Uyanmış. Saat- 01.55*

(Utku'nun Anlatımı İle)

Kalktığımda kolumda bir serum vardı. Yanımdaki hemşire bana gülümsedi ve ne diyeceğimi anladı. Serumu çıkarmaya başladı, çıkardıktan sonra koluma bir pamuk koydu ve bastırmamı istedi. Kafamı evet şeklinde salladım ve koridora çıktım. Herkes bir yere bakıyordu. Onların baktığı yere baktım. Pelin yatıyordu. 

R: Abi ben korkuyorum ya. Ya Pelin'e bir şey olursa?

Z: Koruyacağız Pelin'i sakin olur musun bir!

R: Olamıyorum ya olamıyorum! Şu kızın haline baksana! Kirpikleri yok, saçı yolunmuş, el derisi kesilmiş, bacağı kırık, iki dişi yok ve her yeri mosmor! Nasıl sakin olayım abi kim yapar bunu!

Mert arkasını dönünce bana baktı. Beni inceledi ve kafasıyla arkasını işaret etti. Arkasında Pelin'in tüm akrabaları vardı. Hepsi bana bakıyordu. Mert bana ağzıyla konuşmadan "Sen s*çtın." dedi. Ben ise aldırış etmeden merdivenlerden inip tuvalete gittim. Arkamda birisi vardı. Gölgesinden görüyordum tuvalete girdim. Ellerimi yıkadım, tam çıkacakken 3 kişi önümü kesti. Arkama döndüğümde benimle giren o kaslı çocuğu gördüm. Bunlar Pelin'in akrabalarıydı. Geçmek istedim ama yol verilmedi. Ağzımı açmam ile Pelin'in babası önüme dikildi. Şimdi gerçekten s*çmıştım. 

M: Biraz konuşalım mı delikanlı?

U: Tabii..

Beni kafeteryaya indirdi. Bir masa seçti ve oturdu, benimde oturmamı işaret edince oturdum. Bana bakmadan konuşmaya başladı.

M: Pelin'i kimin kaçırdığı hakkında bir bilgin var mı?

U: Yok Mehmet Amca.

M: Olunca bana vereceksin o zaman. Bir şeyler sakladığını hissediyorum Utku.

U: Hayır hayır! Ne alakası var? Asla.

M: Peki o zaman dün gece neredeydin? Eve gitmemişsin.

U: Gerçeği söylemek gerekirse..

M: Gerekirse?

U: İçiyordum! Evet Mehmet Amca içiyordum.

M: Ha peki.

Mehmet Amcanın telefonuna gelen bildirim onu kaldırdı. 

M: Gitmem gerek evlat. Sağlıcakla kal.

U: Sizde..

Kalktım. Bu s*ktiğimin hastanesine gelmem en kötü ve en berbat şeydi. Arabam kapıdaydı. Anahtarlarım cebimdeydi. Arabaya bindim ve Eslem'in kaçırıldığı yere doğru sürdüm.

!! ÖNCEKİ BÖLÜMÜN SONUNDA!!

Şimdi Pelin'in telefonunda ki en son kişiyi arayacaktım. Eslemdi.

E: Pelin?

U: Biz Pelin'i kaçırdık. Almak istiyorsan Silivri ********* yolunda bekle. Bu akşam. 23.00'a kadar zamanın var.

E: N-

Eslem'in tam konuşacağı anda telefonu kapattım ve yola çıktık. Saat 22.30'du.

Saat tam 23.00. Pelin Yolun Ortasında, Utku ve Mert İse Çalılıkların Arasında. Eslem Koşa Koşa Gelip Pelin'i Yerde Görüyor.

E: Pelin!

Eslem Koşuyor. Pelin'in Yanına Gelip Onu Uyandırmaya Çalışıyor Fakat Başaramıyor. Pelin Kalkmıyor. Tam O Sırada Bir Araba Geliyor Ve Tam Eslem'in Arkasında Duruyor. Kapı açılıyor ve Eslem'in Burnuna Bir Bez Tutuluyor. Eslem Bayılıyor Ve Arabanın İçine Çekiliyor. O Araba Bir Anda Hızlıca Basıp Gidiyor.

Oraya vardığımda Eslem'in kaçırılışı aklıma tekrar geldi. Bunu yapan kişi uzağa gitmiş olamazdı. Yani Eslem hala İstanbul'un içerisindeydi. Eslem'i bulmalıydım.

Evet o benden nefret ediyordu. Evet benden soğuyordu, ama ben ona aşık olmuştum. Hem de öyle bir aşktı ki.. Ona karşı içimde çok büyük bir aşk vardı. Bende şimdiki gençler gibi aşka takılmıştım. Çok Aşık olmuştum. Hem de Çok Aşık...

Bir kurşun sesi, bir kuşun yere düşmesi. Ve o an arabaların etrafımı sarması. Kimdi bunlar? Arabanın ışığı gözümü kör etmişti. Açıp baktığımda karşımda babam ve Mehmet Amcam vardı. Galiba Mehmet Amca kamera kayıtlarından bakmıştı. Bana öfkeli gözlerle bakıyordu. Babamın gözlerinde ise hayal kırıklığı vardı. Babam bunları duymuştu. Üzülmüştü, ama belli etmiyordu. 

M: Hani bilmiyordun?

U: Ben-

E: Sen yok. Yürü benimle. 

Babam evin yoluna doğru sürüyordu. Sevdiği yerden eve gitmek istemeyen çocuklar gibi itiraz ediyordum. Ama yapabilecek bir şeyim yoktu. Evet kanım delice akıyordu, evet deliydim ama bu kadarını babam hayal etmemişti. 

Eslem'den ayrılmak istemiyordum. Ama o yoktu. Evet yoktu. Nerede, ne yapıyor, nasıl bilmiyordum. Ondan ayrı kalmak beni çok üzüyordu. Ben onun yanında mutlu oluyordum. Eslem'in yanındayken huzurluydum. Ama dünyayı onun eline vermeyecektim. Eslem'i bulmam gerekiyordu. Onu bulmam gerekiyordu. Ailesi anlamadan geri getirmem gerekiyordu. Bunu başarabilirdim. Eslem'i geri getirebilirdim...

Elindeki DünyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin