10.Bölüm

38 13 69
                                    

10. Bölümle garşınızdayımm

Dicek bir şey yok bu konuşmayıda niye her seferinde yapıyorum bende bilmiyorum

Her neyss

Keyifli okumalarr

****

Soğuk bir yerdeyim, çok soğuk bir yer.

Ne olduğunu anlamaya çalışıyorum. Çığlık sesleri geliyor. Çocuk çığlıkları.

Sonra o nefret ettiğim sesi duyuyorum.

"Sıra sende! Yürü geç!" Diye bağırıyor bana. Korkudan itiraz edemiyorum. Tüm vücudum titrerken zorda olsa çöktüğüm yerden kalkıyorum.

Yavaş adımlarla o adamın yanına gidiyorum. Ama onun sabrı dayanmamış olucak ki kolumdan tutup beni bir odanın içine fırlatıyor.

Bunada ses çıkaramıyorum...

Oysa ki o yaşımda bile ne fırtınalar kopuyor içimde...

Farklı bir adam geliyor, beni bir sandalyeye oturtuyor. İlk baş kazağımın kolunu yukarı doğru kıvırıyor. Daha sonra da ellerimi ve ayaklarımı bağlıyor.

Bunlarada susuyorum.

Benim oturduğum sandalyenin az ilerisinde olan masadan bıçağa benzeyen bir şey alıyor. Ne olduğunu bilmiyorum ama çok keskin.

Korkuyla adama bakıyorum. O ise hiçbir duygu olmadan.

Sakince yanıma geliyor. Soğuk sesiyle konuşuyor. "Şimdi bana zorluk çıkarmadan duruyorsun." Diyor.

Sesim çıkmıyor. Çıkamıyor...

"Tamam mı!" Diye bağırıyor adam. Yerimden sıçrıyorum.

"T-tamam," diyorum zorlukla çıkan sesimle.

Adam, yere çömeliyor ve hiç acımadan o bıçağa benzeyen şeyi derime saplıyor.

Anında çığlık seslerim odayı dolduruyor. Gözlerimde yaşlar sicim sicim akarken adam derimde açtığı yarığa bir şeyler yapmaya başlıyor.

Acıdan neyin ne olduğunu umursamadan sadece çırpınıyordum. Adam kolumu sıkınca bunun bir uyarı olduğunu anladım. Sesimi azda olsa kısmaya çalıştım. Ama çok canım acıyordu...

Sesim iyice kısılmışken artık sadece, "Deniz, Deniz, Deniz..." Diye sayıklıyordum.

Ben Deniz'i istiyordum. Sadece Deniz'i...

Adam en sonunda işini bitirince koluma bir şey sarıp beni başka bir odaya doğru sürükledi. Ben ise ağladığım için etrafı bulanık görüyor ve sersem adımlarla yürüyordum.

Beni tekrardan bir yere fırlatmasıyla kafamı yere çarpacağımı sanmıştım. Ama öyle olmadı.

Ben tam kafamı vurucakken bir elin kafamı tutmasıyla buna mâni oldu. Gözümü açamıyordum. Uykum vardı. Uyumak istiyordum, uyanmamak üzere...

Elin sahibi beni kendine çektiğinde onun kendisine has olan kokusunu aldım. Deniz'di. Benim Deniz'im.

Beni kucağına aldığında kafamı iri cüssesine yasladım. Ondan hiç ayrılmak istemiyordum. Hiç...

Çağ AltındakilerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin