BÖLÜM 18: RUH ZEHİRLENMESİ

12 3 2
                                    

    Çok uzun zaman sonra yeniden. Keyifli okumalar...

      Alaca, karşısında eğilen Abası'ya bakarken gözlerini bile kırpamıyordu. Öylece kalakalmıştı.

    "ALACA!" Diye seslendi birisi.

     Alaca, irkilirken kimin seslendiğine baktı. Biri karanlığın içinden meşalesiyle ona doğru koşuyordu. Yaklaşınca bir ağaca dayanıp soluklanırken, onun Boran olduğunu anlamıştı. Fakat bir şey söylemedi, yeniden Abası'ya döndü.

    "Alaca!" Diye seslendi tekrar. Sesi korku dolu çıkmıştı. Abası'nın ne yaptığını görmüş olmalıydı.

    "Ne yaptın sen?" Diye fısıldadı Boran. Gördüğü manzara karşısında nefesi kesilmişti. Alaca cevap vermedi.

    Abası da hantal hantal kafasını Boran'a çevirdi. Sonra tekrar Alaca'ya dönüp kıza kurumuş ağaç dalı gibi elini uzattı.

    "HAYIR!" Diye bağırdı Boran. Bozkurt da arkasından gelmiş, Abası'yı görünce hırlamaya başlamıştı.

     Alaca'nın bakışları sertleşirken, Abası'nın uzattığı eline baktı. Bir an o eli tutup, bir daha dönmemek üzere karanlıklara karışmak için güçlü bir istek duydu. Sanki ait olduğu yeri bulmuş gibiydi. Kendisini daha önce hiç bu kadar güçlü hissetmemişti. Derin bir nefes aldı. Bu sırada Boran tekrar bağırdı.

    "ÖLDÜR ONU! YAPMAN GEREKENİ YAP!"

    Yaratık, kızgın boğa gibi burun deliklerini andıran yarıklarından solurken Boran'a döndü. Sonra elini Boran'a doğru savurdu. Böylelikle Abası'nın bacaklarına dolanan bütün çocukları, Boran'a doğru hücum ettiler.

    Abası'nın çocuklarının, Boran'ın üzerine varması uzun sürmedi. Boran, elindeki meşalesini savururken, haşeratı korkutmaya çalıştı. Bir yandan ateşten korkmayıp da üzerine tırmanan böceklerden kurtulmaya çalışıyordu. Bozkurt da postundaki pirelerin kaşıntısından yerlerde yuvarlanıyordu.

    Alaca'nın gözleri kocaman açılırken, birden kendine geldi. "DUR!" Diye bağırırken Abası 'ya dönmüştü.

    Alaca'nın emriyle Abası, çocuklarını geri çekerken, Boran da Bozkurt da rahatladı. Boran bitkin bir şekilde dizlerinin üzerine çökerken, Alaca'ya baktı. Alaca, Boran'ın gözlerindeki korkuyu görebiliyordu. Tekrar Abası 'ya dönüp ona doğru bir iki adım attı.

     "Çocuklarını da al ve defolun buradan! "Dedi Alaca dişlerinin arasından. İçinde korkudan eser yoktu ama damarlarında dolaşan ateşin gözlerinden çıktığını hissedebiliyordu. Abası tek gözünü kırpıp Alaca'ya baktı. Hala harekete geçmediğini gören Alaca daha yüksek sesle konuştu.

    "GELDİĞİNİZ YERE DÖNÜN!"

    Abası, doğrulurken bir el hareketi yaptı. Bütün çocukları vücuduna tırmanırken Abası, artık görünmez olmuştu. Bedeni de çocuklarıyla beraber ortalıktan kaybolurken Alaca bir adım geri çekildi.

     Ortalık bomboş kalmış, rahatsız edici bir sessizliğe bürünmüştü. Alaca sersemlerken dönüp Boran'a doğru yürümeye başladı. Ayakları vücudunu güçlükle taşıyordu. Kalbi gümbür gümbür atıyor, elleri titriyordu. Nefes nefese kalmış Boran'ın yanına vardığında onun kendisine dehşet içerisinde baktığını gördü. Alaca bu bakıştan etkilenmeyerek Boran'a elini uzattı.

     "İyi misin?"

     Boran derin derin soluklar alırken Alaca'nın uzattığı eline baktı. Sonra çatılmış kaşları ve büyümüş göz bebekleriyle Alaca'nın gözlerine döndü. Ağzından titrek kelimeler döküldü.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 28 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DEMİRKAZIK'IN PERDESİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin