Meral'in anlatımıyla*"Galiba yanlız değilsin. Seni seviyorum, Neptün."
Elini tuttum ve eğilip yanağını öptüm. Kalbimin hızla atmasına engel olamıyordum. Utancımdan yanaklarımın kızardığından emindim.
Ayağa kalkıp odadan çıktığımda odanın dışında Leyla ve Ufuk'u konuşurken buldum.
"Siz nerden tanışıyosunuz, ne bu samimiyet?"
"Asıl sen niye Ufuk'un Atlas'ın abisi olduğunu söylemedin?"
"Sence ben Atlas'ın abisini gördüm mi Leyla?"
Biz tartışırken Atlas da geldi.
"Abi, Mert iyi olmuş mu biraz daha?"
"Gel kendin bak." Ufuk ve Atlas odaya girdi, Fatih de ortalıkta gözükmüyordu.
"Ne demek için çağırmış seni?"
"Beni seviyormuş. Hem de çok uzun zamandır. Ben onu tanımazken o beni biliyormuş."
"Nası yani?"
"Sonra anlatıyım. Gidelim mi?"
"Atlas?"
"Sen bekle o zaman onu, ben gidiyorum."
"İyi, görüşürüz."
"Güle güle."
Hastaneden çıkınca sigara için Fatih ile karşılaştım.
"Nereye?"
"Evime."
"Cidden mi?""Ne cidden mi?"
"O çocuk içeride can çekişiyor ve sen gidiyor musun?"
"Beni istemeyen sizdiniz."
Sinirden gülerek sigarasını yere attı ve hastaneye girdi. Ne olduğunu anlayamamıştım.
***
Atölyenin kapısını açıp içeri girdiğimde yerde bir not gördüm.
Yarın saat ikide atölyenin arkasındaki kafeye gel.
Gizli hayranın♡Gizli bir hayranım olmasından çok sondaki kalbe takılmıştım. Kim niye bana kalpli bir not bıraksın ki? Hem gizliyse onu nereden tanımamı bekliyordu ki?
Aklımda bir sürü soruyla sabah çıkarttığım seramik hamurunu olduğu gibi kaldırıp atölyeden geri çıktım.
Eve gidince kafa dağıtmak için bir film açtım. Little Women. Filmdeki başrole çok sinir olsam da en az üç kere bitirmiştim filmi.
Film bitmeden uyuyakalmıştım. Uyandığımda sabah olmuş ve film bilmem kaçıncı kez başa sarmıştı. Kapatıp ortalığı toparladım ve tabii ki atölyeye gitmek üzere çıktım.
Saat ikide kiminle olduğunu bilmediğim buluşmaya gidip gitmeyeceğime hala karar vermemiştim. O an aklıma Mert geldi. Atölyeye gitmekten vazgeçip geri eve dönüp bir kitap aldım. Son sayfasına bir not koyup Mert'e vermek üzere çantama koydum.
Dolmuşa binip hastaneye gittim. Fatih dün onu son gördüğüm yerde sigara içiyordu, yine. Gülümseyerel selam verdiğinde şaşırdım. Bunlar niye topluca bipolar? Karşılık vererek odaya gittim. Mert yine aynı şekilde yatıyordu. Ufuk da tabii ki baş ucundaydı.
"Hoş geldin."
"Hoş buldum."
Ufuk odadan çıkmıştı.